04 Aralık 2024 Çarşamba
İstanbul 10°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Depremden mal kaçırmak...

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

TFF, 11 Ocak'ta kabul ettiği 'UEFA Futbolda Sporcu Esenliği ve Çocuk Koruma Talimatı'nı 37 gün sonra, ülkemizin tek gündemi deprem bölgesiyken, 17 Şubat'ta yayımladı. Talimatta çocukların 'cinsel yöneliminden' bahsediliyor. Çocukta cinsel yönelim mi olur? Hangi aile bunu kabul eder?


GEÇEN sene bu günlerde, Kadıköy Belediye Meclisi'nin CHP'li bir üyesi eşcinsel evlilikleri medeniyet olarak tanımlayınca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu "Cinsel yönelim getireceklermiş, bunlar hiç tesadüfi sözler değil." diyerek "cinsel yönelim" ifadesi ile toplumumuzdaki güçlü aile yapısına yönelik saldırıya dikkat çekmişti. Geçen ay da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, "Aile değerlerine yönelik hassasiyetler, yaşama tarzına müdahale değildir; eşcinselliğin normalleştirilmesine, yayılmasına göz yumamayız." sözleriyle "aile" kavramının korunacağını belirtmişti.

Gerek ulusal egemenliğimizi gerek aile yapımızı hedef alan İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma kararından sonra bu saldırıya en net tavrı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan koymuştu, "Anayasa değişikliği ile sapkın akımların hedefindeki aile müessesesini koruyacağız." sözleriyle…

Depremden mal kaçırmak... - Resim : 1

DEPREM YASINDA YAYIMLANAN TALİMAT

Türkçe'de çok güzel bir deyim vardır, "yangından mal kaçırmak" diye. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre, anlamı "Bir işte gereksiz telaş ve ivedilik göstererek, işi herkesten saklamak." Yaşadığımız bu acı günlerde, bu deyimi "depremden mal kaçırmak" diye değiştirmek gerekir. Milletin yüreği yanıyor, herkesin aklı fikri deprem bölgesinde. Tüm spor organizasyonları iptal edilmiş. Spor kulüpleri ve federasyonlar, deprem bölgesine yardım etmekten başka hiçbir şey düşünmüyor. Tam da bu günlerde Türkiye Futbol Federasyonu, 17 Şubat 2023 günü "Futbolda Sporcu Esenliği ve Çocuk Koruma Talimatı" diye bir talimat yayımlıyor. Talimatın 11 Ocak 2023 günü TFF Yönetim Kurulunca kabul edildiğini, yine yayımlanan bu talimattan anlıyoruz. 11 sayfalık talimat TFF Yönetim Kurulunda kabul edildikten 37 gün sonra yayımlanıyor. Halbuki; TFF Yönetimi, önceki 4 talimatını karar aldığı ay yayımlamış. TFF Yönetimi, 8 Aralık'ta 4 talimatı kabul etmiş. Merkez Hakem Kurulu Talimatı sadece 1 gün sonra 9 Aralık'ta yayımlanmış. Kulüplerin Futbol Dalında Tescil Talimatı 1 hafta içinde 15 Aralık'ta yayımlanmış. UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi Kulüp Lisans Talimatı ve 162 sayfalık okuyup anlamanın epeyce zaman aldığı Kulüp Lisans ve Finansal Sürdürülebilirlik Talimatı ise 30 Aralık'ta yayımlanmış. 11 Ocak'ta alınan Çocuk Koruma Talimatı ile ilgili karar 17 Şubat'a kadar yayımlanmamış; hepimizin gündemi ve acısı deprem iken neden bu talimat yayımlanır? Birkaç hafta daha beklenemez miydi?

AİLELERİ TEDİRGİN EDECEK MADDE

Talimatı okuyunca yerinde bir talimat olduğunu görüyoruz, ta ki çocuk korumasında dikkate alınması gereken ilkelerin yazılı olduğu 4. maddeye kadar. Bu maddenin Ç fıkrasına göre "Kuralların, herhangi bir yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, ırk, sosyal konum, inanç, yetenek düzeyi veya engel durumu gibi hususlarda ayrım yapılmaksızın, tüm çocuklara uygulanması" talep ediliyor. Çocukta "cinsel yönelim" mi olur? Hele ailesi tarafından spora yönelmesi için bir spor kulübüne gönderilen çocuğun cinsel yönelimine göre ayrım yapılmamasından ne anlamamız gerekiyor? Ülkemizde kaç aile, cinsel yönelimin koruma altına alındığı bir spor okuluna çocuğunu gönderir?

Talimatta, "çocuk" 18 yaşın altındaki tüm kişiler olarak tanımlanmış. Örneğin 7-8 yaşındaki bir çocuk için futbol spor okulunda cinsel yönelim ayrımcılığı yapılmamasından neyi anlamamız gerekiyor? 18 yaş altı herhangi bir takımda; bir çocuk takım arkadaşı ya da antrenörü ile ilgili "cinsel yönelimi" olursa; bu çocuğu uyaran antrenör bu talimata göre cezalandırılacak mı?

Cinsel tercih, çocuğun cinsel gelişimini tamamladıktan ve reşit olduktan sonra karar vermesi gereken bir konu olmalıdır. Çocuklarımızın sosyal ve sportif gelişimine katkı sağlayacak spor okullarında "cinsel kimlik bozuklukları" teşvik edilirse; bu bozukluk, bulaşıcı hastalığa döner. Bir spor kulübünde aynı odada kalan iki çocuğun düşünmesi gereken sportif geleceği olmalı, cinsel yönelimleri değil!

Nitekim, "cinsel yönelim" tanımına Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı ve Aile Bakanı açıkça tavır koymuşken; bu talimatı yayımlamak için en ideal tarih bakanların deprem bölgesinde olduğu tarihtir. Hangi bakan ya da Cumhurbaşkanı; milletin depremden canı yanarken cinsel yönelim talimatları ile uğraşır? Bu dönemde, bu talimata tepki gösteren bir siyasetçi; halkın "depremdeki kayıpları bırakmış çocukların cinsel yönelimi ile uğraşıyor" eleştirilerine maruz kalmaz mı? Ne yazık ki, aynı eleştiri, talimatı depremin yas günlerinde yayımlayanlar için de yapılabilir.

Depremden mal kaçırmak... - Resim : 2
Merkezinin önündeki bayrağının yanına LGBT bayrağını çeken, logosunu bir hafta boyunca LGBT renkleri ile birleştiren UEFA, gerçek görevini unutmuş halde.

'TOPLUMSAL CİNSİYET' İFADESİNİ DEĞİŞTİREN 'CİNSEL YÖNELİM'İ DE KALDIRIR

"UEFA talimatıdır, federasyonumuz bu talimatı yayımlamak zorunda." diyebilirsiniz. UEFA'nın 4 Aralık 2019 tarihli "Çocuk Koruma Talimatı" bulunmaktadır.

Futbol Federasyonumuzun talimatındaki 4. madde, UEFA'nın talimatındaki 1.7 maddesinin çevirisidir. UEFA, bu talimatın nasıl uygulanacağına dair bir de kitapçık yayımlamış. Federasyonumuz, talimatı çevirirken ülkemizin hassasiyetlerine dikkat etmiş. Çocuk Koruma Politikasının 10 Ana İlkesini sıralarken "cinsel yönelim" kelimesinin bulunduğu bu maddeyi UEFA 2. sırada belirtirken, TFF çevirisinde 4. sırada belirtmiş. Demek, TFF'nin kafasında da soru işaretleri var.

UEFA; ırk, inanç, yaş, sosyal konum, yetenek, engel gibi ayrım yapılmaması gereken başlıkları sayarken kendi talimatında cinsellik (sex) kelimesini kullanmamış. Bunun yerine toplumsal cinsiyet (gender) kelimesini kullanmış. TFF, bu konuda ülkemizdeki hassasiyetin farkında ki; "toplumsal cinsiyet" kelimesini kendi talimatına "cinsiyet" olarak çevirmiş, doğru da yapmış. Demek ki; TFF, UEFA'nın talimatının aynısını yazmak zorunda değil. Türk Ceza Kanunu'na göre reşit olmayan bir kişi ile cinsel ilişki her durumda suç iken; bir çocuğun cinsel yöneliminden bahsetmenin yasalarımıza göre suç olup olmadığını hukukçularımız araştırmalıdır. Gerek çocuklarımızın aile görgüsü gerek yasalarımız dikkate alınarak bu talimattan "cinsel yönelim" sözü kaldırılmalıdır.

UEFA'DAN TÜRKİYE'YE HAKSIZ UYGULAMA

UEFA'nın işi spor organizasyonlarını başarıyla ve adil olarak düzenlemek olmalı. Merkezinin önündeki UEFA bayrağının yanına LGBT bayrağını çeken, logosunu bir hafta boyunca LGBT renkleri ile birleştiren bu birlik gerçek görevini unutmuş.

Mart ayında 3 kulübümüz UEFA kupalarında mücadele edecek. Trabzonspor'un Avrupa Kupası maçında; tüm kulüplerimizin taraftarlarının temsilcimize destek verdiğini gördük. Son 16 turunda mücadele edecek 3 kulübümüzün karşılaşmalarında da tüm Türkiye kenetlenecek. Fenerbahçe, Başakşehir ve Sivasspor'un ilk karşılaşmaları 9 Mart günü saat 23.00'te başlayacak. UEFA, aynı ülkenin 3 temsilcisinin karşılaşmasını da aynı anda başlatacak kadar beceriksiz. Kafa başka yerde olunca! Halbuki aynı kupada 20.45'te başlayan karşılaşmalar var. Avrupa ve Konferans Ligi son 16 maçlarına Türkiye gibi 3 ve daha fazla takımla katılan 5 ülke daha var. Almanya, Belçika ve İngiltere'nin 3, İspanya ve İtalya'nın 4 takımı bu 2 kupada son 16'da mücadele edecek.

Turun ilk maçlarında; 3 Türk takımı aynı anda oynarken, diğer 5 ülkeye bu haksızlık yapılmamış. Hatta 4 İtalyan takımı 3 farklı zamanda maçlarını oynayacak. Şampiyonlar Ligi son 16 turunda aynı ülke takımlarını, değil aynı saatte, aynı günde oynatmayan (4 İngiliz takımını farklı günlerde oynatan) UEFA; konu Türkiye olunca 3 takımımızın maçını aynı anda başlatıyor. Fenerbahçe ve Sivasspor, rövanşı da aynı gün ve aynı saatte oynayacak. Umarım TFF de; 4 yıl önceki UEFA talimatını Türkçeye çevirmek yerine; ulusumuzun tüm temsilcilerimizin yanında tek yumruk olduğu bu kenetlenme günlerinde 3 temsilcimizin karşılaşmalarının farklı saatlerde başlaması için emek harcar.

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları