Depremler ve gündemler
Pazartesi akşamı bir televizyon ekranındaki programda şöyle deniliyordu: “Asıl mesele petrol bölgelerinin ele geçirilmesine dayanmaktadır.” Eh, günaydın. Irak'ın işgalinin hemen ardından “Olayların Ardındakiler” günlük sütunumdaki satırlardan bazıları şöyledir: “İkinci Şark Meselesi siyaseti başlamıştır. Bunun arka planı petrol bölgeleri egemenliği ve bölgede yeni haritalar çizilmesidir.”
İşte şimdi yaşanmakta olan depremlerin harekete geçen fay hattı budur.
BAŞBUĞ-ŞEYH SAİT
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ Musul meselesi Milletler Cemiyeti'nde tartışılırken Şeyh Sait Ayaklanması'nın çıkarıldığını belirterek bu nedenle Musul meselesini başka safhalara girdiğini söylemiştir.
Meselenin arka planı şudur, o zamanki adı ile “Cemiyet-i Akvam” olan Milletler Cemiyeti'nde Musul meselesi görüşülmekteyken birdenbire Şeyh Sait Ayaklanması başlatılmıştır.
VAHDETTİN
İngiltere'nin Ortadoğu siyasetleri hiç değişmemiştir. Petrol bölgeleri üzerinde İngiltere'nin siyasetleri devam etmiştir. Vahdettin'in sarayında da işgal döneminde İngiliz ve Amerikan mandaterliği müzakeresi yapılmıştı. Vahdettin'in kaçmasının ardından Vahdettin yanlıları bir cemiyet kurmuşlardır. Cemiyetin merkezi Bükreş'te idi. Cemiyet bir kongre yapmış ve bu kongrede Şeyh Sait Ayaklanması kararı alınmıştır.
KÜRT DEVLETİ
Kongre kararı Şeyh Sait'in ipini ellerinde tutanlardan Vahdettin'in yakını Mehmet Ali tarafından karar Vahdettin'e götürülmüştür. Vahdettin'in intikamcılıkla hareketi Seyyit Abdülkadir tarafından İngiliz Hükümeti'ne aktarılmıştır. İngiliz Hükümeti Şeyh Sait'e Musul'a kadar olan bölgedekendi kontrolleri altında otonom Kürt Devleti vaadinde bulunmuş ve önemli miktarda altın vermiştir. İskenderun da bu devletin denize çıkış yolu olacaktı. Ayaklanma Diyarbakır'dan başlayacak İstanbul'a oradan Anadolu içlerine indirilecekti. Şeyh Sait Doğu'da 6 vilayeti işgal etmiştir. Bu yazdıklarımın geniş bir dosyası elinde mevcuttur.
ERGUN SAYGUN
Emekli Orgeneral Ergun Saygun'un geçmiş süreçte Washington'da ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı Org. Edmund Giambastiani ile görüşmesi olmuştu. Bu görüşmede Saygun, Irak'ın toprak büttünlüğü üzerinde durmuş ve “Kerkük'ün Irak'ın bir şehri olduğu tabiidir ama başka meseleler de vardır. Kerkük her zaman patlayabilecek bir yerdir de” demişti. TSK Kerkük üzerinde hassas olmuştur.
Şimdiki süreçte Kerkük gerçekten patlamış bir zaman önce de Barzani Peşmergeleri Kerkük'e girerek Kerkük Türklerinin tapu kayıtlarını tahrip etmişlerdi. Ama şimdi Peşmergelerle başka ilişkiler kurulmaktadır. Bunun hatası gelecek süreçte önümüze çıkacaktır.
CAMİ GENÇLİK KOLU
Bölgede depremler yaşanırken Türkiye'de de siyasi iktidarın Türkiye üzerinde “bütünüyle kendi siyasasını hakim kılmak” süreçleri devam etmektedir. Bu arada camilere gençlik kolları meselesini Diyanet İşleri Başkanlığı gündeme getirmişti. İlk gün bu sütunda “cami gençlik kuruluşları dinci bir zaptiyeye dönecektir, bu da bir takım çatışmaları zaman içinde doğuracaktır” demiştik. Hürriyet gazetesi yazarı, meslektaşımız Akif Beki'nin bir yazısının arkasından bu görüşleri ortaya koymuştuk. Meslektaşımız Akif Beki pazartesi günkü sütununda meseleyi yeniden ele alarak cami gençlik kollarının ve dolaylı yapılanmaların bazı yararlarını anlatmış ama sonunda bizimle bir fikir örtüşmesi gibi bir durum ortaya çıkmıştır. Demektedir ki, “Acaba bunun mahsurları olmayacak mıdır?”
ANAYASA
Çok önceden bu sütunda Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık ve başkanlığa yakın bir yeni anayasa hazırlattığını belirtmiştik. Ve bunun üzerine de tartışmalar çıkmıştı. Her ne kadar Başbakan Yıldırım “yeni anayasa hazırlanmaktadır” demekteyse de “hazırdır.”
Öte yandan TSK'ya ve demokrasiye karşı yapılan FETÖ darbe teşebbüsü ve Suriye olayları nedeniyle toplumsal meseleler, iktisadi sorunlar, enflasyon, yokluk, işssizlik hepsi gündemden düşürülmüştür. Asıl sorunlardan birisi de bunlardır, yani toplumsal meselelerin ve iktisadi sorunların üzerine sanki şallar örtülmüştür.
Başbakan Yıldırım “Musul ve Kerkük'ün demografik yapısı demişmemeli demişti ama Gaziantep ve Hatay gibi illerimizde de “Suriye vatandaşlarının gelişiyle” Türk demografik yapısı allak bullak edilmiştir.