11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dışişleri Bakanı’nın görevi nedir?

Engin Ünsal

Engin Ünsal

Eski Yazar

A+ A-

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2. maddesine göre Avrupa Konseyi üyesi her ülke vatandaşlarının yurt içinde yaşam hakkına ve BM'nin Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi'nin 13. maddesine göre güvence altına alınmış seyahat özgürlüğüne saygı duymak ve duyulmasını sağlamak zorundadır.

Yunanistan ve Türkiye hem Avrupa Konseyi'nin ve hem de Birleşmiş Milletlerin üyesidir ve imzaladıkları bu bildirgelere uymak zorundadır. Eğer üye ülkeler bu bildirgelerin güvence altına aldığı hakları ihlal ederlerse imzacı devletlerin ihlal eden devlet aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne ve Birleşmiş Milletlerin yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı'na (International Court of Justice) başvurabilme hakkına sahiptirler.

KKTC damgalı pasaport 'sakıncalı' mı?

8 Temmuz 2013 tarihinde günübirlik bir gezi için İpsala kapısından Yunanistan'a geçmek istedim. Yeşil pasaportumu sınır polisine ibraz ettiğimde görevli memur doktora tezi hazırlar gibi pasaportumun sayfalarını tek tek inceledi ve beni amiri olan polis ile görüşmek üzere bir salona davet etti. Asık ve nefret dolu bir surat ile pasaportumu inceleyen kolları sırmalı polis, "Pasaportunuzda Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti'ne giriş damgası var bu nedenle biz sizin pasaportunuzu geçerli bir seyahat belgesi olarak kabul edemeyiz ve size Yunanistan'a giriş hakkı veremeyiz" dedi. Ben eski milletvekili olduğumu, Kuzey Kıbrıs'ta bir Üniversitenin Hukuk Fakültesi'nde dersler verdiğimi, bu davranışlarının imzaladıkları uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu ve hiçbir hukuki mesnedi olmadığını söylediğimde, "Biz sadece hükümetimizin kararını uyguluyoruz" dedi ve beni önüne katarak sınır çıkış kapısına götürdü.

Yunanistan'ın ihlâl ettiği bildirge

Yunan sınır polisi hükümetinin kararı gereği KKTC damgası olan Türk pasaportlarını yok hükmünde sayıyor ve bu konuda düzenledikleri bir belgeyi de elinize vermekten çekinmiyor.

Mısır'ın iç işlerine karışmak, Suriye'de Esad'ı devirmek gibi işlerle uğraşan Dışişleri Bakanlığı Yunan kapılarında aşağılanan Türk pasaportunun ve Türk vatandaşlarının onuru korumayı hiç aklına getirmiyor mu?. Eminim benim gibi bir çok Türk vatandaşı bu nedenle Yunanistan kapılarında rezil edilmiştir, aşağılanmıştır. Dışişleri Bakanlığı'nın bu uygulamadan haberi olmaması imkansızdır. Tez elden konuyu Uluslararası Adalet Divanı'na götürerek Yunanistan'ın imzaladığı BM Bildirgesi'ni ihlâl etmesini önlemelidir.

Dışişleri Bakanı Mısır ve Suriye ile uğraşacağına öncelikle kendi vatandaşlarının ve kendi pasaportunun aşağılanmasını önlemelidir. Dışişleri Bakanlığı bunu sağlayamıyorsa ne işe yarar acaba diye sormak gerek.

Pasaport bir ülkenin onurudur. Kuzey Kıbrıs'a gitti diye Türk pasaportunu yok saymak, o pasapurtu ve onu veren ülkeyi aşağılamaktır. Başka ülkelerin iç işlerine karışmayı başarılı dış politika sayan AKP hükümeti kendi ülkesinin onurunu korumak için, bu aşağılamayı bildiği halde, hiçbir girişimde bulunmaz ve aczini itiraf edip Kuzey Kıbrıs'a gidecek yurttaşlarına neden, "Pasaportunuza Kuzey Kıbrıs damgası vurdurmayın" diyemez.

Devlet adamlığı komşularının kendisi ile ilgisi olmayan sorunlarına karşı efelenmek değil kendi yurttaşlarının el kapılarında aşağılanmasını önlemektir.