29 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Diyanet laikliği açıkça ihlal etti!

Mustafa Mutlu

Mustafa Mutlu

Eski Yazar

A+ A-

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, yılbaşı kutlamalarını “gayrimeşru tutum ve davranışlar” olarak tanımlayan bir hutbe hazırlatmış ve bunu geçen hafta cuma namazında 85 bine yakın camide okutmuş...

Türk Dil Kurumu’nun Büyük Türkçe Sözlüğü’ne baktım...

“Gayrimeşru”  sözcüğü, “Yolsuz, yasaya veya töreye aykırı” anlamını taşıyor.

İyi de yılbaşı kutlamaları yasalarla düzenlenmiyor ki “yasaya aykırı” olsun!

Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasında da yasalarında da, “Yılbaşını kutlamak suçtur” yazan tek satır  var mı?

***

Aynı sözlükte “töre” sözcüğünün anlamına da baktım:

“Bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların bütünü, âdet...”

O dinden, bu toplumdan kaynaklandığı önemli değil:

Eğer bir ülkede nüfusun yüzde 80’i “yılbaşını kutluyorsa” bu da bal gibi bir “töre”dir ve başka “törelere” aykırılığı çok da önemli değildir!

***

Peki; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dilinin altındaki asıl “bakla” ne?

Bu kutlamaların yasalara da töreye de aykırı olmadığı açık...

Peki; neye aykırı?

Onlara göre dinimize aykırı!

Dinimizin referans kaynağı ne?

Kuşkusuz ki Kur’an-ı Kerim...

İyi de; devlet işlerini ve toplumsal kuralları bir dinin kitabına göre belirleyen rejimlere “şeriat” deniyorsa...

Türkiye Cumhuriyeti  ne zaman bir “şeriat devleti” oldu ki Diyanet, Kur’an’ı “anayasa” yerine koyup yılbaşı kutlamalarını “gayrimeşru” ilan edebiliyor?

***

Her şey ortada:

Diyanet İşleri Başkanlığı, bu fetvayla Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “değiştirilmesi teklif bile edilemez” maddelerinden olan laikliği, ayaklar altına aldı.

Bu suç, sadece Diyanet İşleri Başkanlığı’nın değil, ondan sorumlu Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin suçudur.

Başta Başbakan, ilgili Devlet Bakanı ve Diyanet İşleri Başkanı olmak üzere bu suçu işleyenlerden hemen hesap sorulmalıdır.

HUGUBEGER! (61)

Agabugudugullah Begey...

Tagam 60 kegere Tügürükçege sögeylegedigim, ogolmagadıgı...

Ogosmaganlıgacaga sögeylegedim, ogolmagadığı...

Rugusçaga sögeylegedim, ogolmagadığı...

Agalıgın sigezege “kuguşdigiligicege...”

Şagansıgımıgı bigir dege bögeylege degenigiyogorugum.

Hugubeger’igi hegemegen bogoşagaltıgın!

Agartıgık agayıgıp oguluguyor...

Mugustafaga Mugutlugu

GÜNÜN SORUSU

Sorum yıllardır türbanı “örtünme özgürlüğü” olarak gösterip “Biz sadece kızlarımızın bu haklarını kullanabilmelerini istiyoruz. Kimseye yaşam biçimi dayatmak gibi bir niyetimiz asla yok ve olmayacak. Bu ülkede herkes istediği gibi yaşayacak” diyen Recep Tayyip Erdoğan’a inanan liboşlara:

Diyanet’in yılbaşı fetvası, hepinize kapak olsun!

PKK BUNU DA YAPTI!

PKK, savaş alanına çevirdiği Cizre’de kendisine karşı çıkanları sorgulamak ve cezalandırmak için “çadır karakolları” kurmaya başlamış...

Daha önce ilçede “asayiş okulu” kuran PKK, bu kez mobil karakolda kişiler hakkında GBT (Genel Bilgi Toplama) uygulaması yapıyormuş...

Yeniçağ Gazetesi’nden Fatih Erboz’un haberine göre, GBT’leri “temiz” çıkmayanlar bu karakollarda işkenceli sorgudan geçiriliyormuş...

***

Yukarıdaki fotoğrafa iyi bakın:

Bu fotoğrafın sorumlusu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin elini kolunu bağlayıp PKK’yla masaya oturan siyasetçilerdir.

“Vatana ihanet”ten hakim önüne çıkıp hesap vermeleri...

Artık, “an meselesi”dir!

222!

Topluma “tasarufa önem veriyoruz” diyebilmek için yıllar önce çıkarılan ama uygulanmayan “Belediyelerin kişilere ya da kurumlara plaket vermesi yasağı”nı yeni bir şeymiş gibi sunan Başbakan Davutoğlu, bu yıl bir rekora imza atacakmış...

Rekorun adı, bir yılda Başbakanlığa en fazla “araç alma” rekoru...

2015’te tam 222 adet araç alınacakmış...

Bunların arasında her biri milyon dolarlık 20 adet zırhlı binek otomobille, 163 binek araç, 16 adet arazi tipi binek, 17 adet minibüs, 1 otobüs, 1 panelvan bulunuyormuş...

Ahmet Davutoğlu  iyi ki kamuda kemerleri sıkıyor...

Bir de sıkmasaydı... Demek ki “don”la dolaşacaklardı!

GÜNÜN İSYANI

İsyanım yıllarca AKP’ye hizmet ettikten sonra şutlanınca koyu bir AKP karşıtı kesilen önceki Kültür Bakanlarından Ertuğrul Günay’a:

Dün bir gazeteye verdiğin demeçte, AKP’nin gerici bir yapıya dönüştüğünü söylemişsin... AKP’nin başı olan Başbakan, senin bakanlığın döneminde heykele “Ucube” demedi mi? O bunu söylerken, sen de koltuğunu kaptırmamak için bu sözleri sineye çekerken...

AKP, çok mu ilericiydi?