Diyanet raporunun saptamaları ve çözümü
PKKve FETÖ ezildikçe Türk milleti birleşiyorve güçleniyor. Kurtuluş Savaşı sırasında da bu saflaşmayı yaşadık.
Ayağımıza giyecek ayakkabı bulamazken şeyhlerin, şıhların müritler ordusuyla çarpıştık “Din” bayrağı sallayan tarikat ve cemaatler İngiliz altınlarıyla beslenerek Kuvayı Milliye’ye karşı çıktı. Vatansever kuvvetler, yobaz yıkıcılığı ve etnik bölücülüğü ezdikçe işgalciler karşısında başarı kazandı.
Peki yine aynı kararlılığı gösterecek miyiz? Diyanet Raporu’nun tespitleri doğru ama çözümü yanlış. Çözüm özetle: “Asayiş sorunu yaratırlar, yasallaştıralım.”
Raporda “Bu yapıların yabancı istihbarat örgütleriyle bağlantıları incelenmeli” diyor. İstihbaratçıların kolayca yönettiği yapılara yasallık kazandırmak devlete hangi yararı sağlayacak? Yasal FETÖ mü istiyorsunuz?
Raporda tarikat ve cemaatlerin ticari alandaki etkinlikleriyle hızla holdingleştikleri belirtiliyor. Tarikat Holdinglerinin yasallaşmasını mıistiyorsunuz? Raporda tarikat ve cemaatlerin gizlice örgütlenerek, devletteki kadroları liyakat kriteri dışında suistimal etmeye başladıkları belirtiliyor.
Hukuki zırh vermek “Yasal örgütlenin, liyakat kriterini yasal olarak suistimal edin” demek değil midir?
Tarikat ve cemaatler yurttaşlık bilincini yıkmaktadır, mezhepçilik yaymaktadır, milletimizin birliğini bozmaktadır, devlet güvenliğini tehdit etmektedir!
Türk milletine, Diyanet İşleri Başkanlığı yeter. Diyanet İşleri Başkanlığı yetkisini gasp etmeye çalışan yasadışı oluşumlara yasallık talep edemez.
Diyanet sırtını Anayasa’ya dayamalı ve cesur olmalı; “Biz varken size özgürlük yok” demelidir.