Diyarbakırlı yoksul bir Kürt’ün emperyalizmle meydan savaşı

Bayram Yurtçiçek 1949’da Diyarbakır Silvan’da yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Öğretmen oldu. Haksızlık gördü, müdahale etti. Sürgün cezası verildi ama boyun eğmedi.

1968 kuşağının ‘Tam Bağımsız Türkiye’ mücadelesinde, Milli Demokratik Devrimci saflarda öne çıktı. 1972’de tutuklandı. 1974’te Aydınlık’ın Diyarbakır bürosunu kurdu. Yine tutuklandı. Yılmadı. Tahliye olur olmaz bu sefer Toprak İş Sendikası’nı örgütledi, yoksul tarım işçilerinin ‘ağabeyi’ oldu. 1975’te bir daha tutuklandı. Çelikleşti.

1978’de Diyarbakır’a koştu. Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP)’nin il başkanlığını üstlendi. Aydınlık Gazetesi’nin bölge halkıyla buluşmasını sağladı. 12 Eylül’den sonra askere gitti. Dönüşte tekrar tutuklandı. 12 Eylül sonrası TİKP içindeki ayrışmada liberal akıma karşı çıktı. Devrimci örgütlü mücadelede ısrar etti. Sosyalist Parti’de Güneydoğu sorumlusu oldu. Sosyalist Parti kapatılınca İşçi Partisi’nin liderleri arasında yer aldı. Kardeşlik Bürosu başkanlığı yaptı. Son olarak Vatan Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısıydı. Bu satırların yazarı, Bayram Yurtçiçek’i 2005’te İncirlik Üssü’ne yapılan Öncü Gençlik yürüyüşünde tanıdı. Coşkulu bir konuşmayla, binlerce gence Güçlü ve Üreten Türkiye’yi kurmak için ABD emperyalizmini kovmak zorunda olduğumuzu anlatmıştı.

Memleketi Diyarbakır'da bölücülüğün en güçlü olduğu anlarda bile geri adım atmadı. Arkadaşları öldürüldü, defalarca saldırıya uğradı, korkmadı. Hakkari'de, Şırnak'ta, Batman'da Gladyo elemanlarının peşine düştü. Türk ve Kürt kardeşliğinin bayrağı oldu. Türk milletinin birliğini en öne koydu. Kurtuluş Savaşımızın ve Atatürk Devriminin birikimini kararlılıkla savundu. PKK'ya, FETÖ'ye karşı göğsünü siper etti. ABD destekli bölücü sözde solcu ‘aydınlar’ onunla tartışmaktan çekinirdi.

Fazıl Hüsnü Dağlarca ‘Uluslar büyük oğullarıyla nefes alır’ diye yazmıştı. Bayram Yurtçiçek, Türk milletine nefes oldu, can verdi. Türkiye işte böyle evlatlara sahip olduğu için bölünmedi, diz çökmedi.