Doğu Akdeniz’de mavi kurmaylık
Türkiye’ye tehdit ABD-İsrail eksenlidir. Tehdit odağı, Doğu Akdeniz’dir. Alman Fırkateyninin Türk ticaret gemisine silahlı müdahalesinde Atlantik güçlerinin ittifak halinde olduğunu görüyoruz. Bu korsanlık, bir başlangıçtır. Arkası gelecektir.
Doğu Akdeniz odaklı tehdidi caydıracak ağırlık, öncelikle elbette öz gücümüzde ve ikincil olarak Türkiye-Rusya ittifakındadır.
Bu ittifak, Astana Süreci’nde görüldüğü gibi İran’ı da kapsamaktadır ve son sınavını Kafkaslar’da başarıyla verdi.
Şimdi Doğu Akdeniz’de Mavi Vatanımızı savunmak için Mavi Kurmaylığa ihtiyacımız var.
MAVİ VATANDA ÖNCELİKLİ GÖREV
Mavi Vatanda Kurmaylığın öngördüğü öncelikli görev, KKTC’nin tanınması için sonuç alıcı faaliyettir. KKTC’nin tanınması, Doğu Akdeniz’deki tehdide karşı uluslararası ittifak birikimini harekete geçirecek en etkili uygulamadır.
KKTC’Yİ KİM TANIMAZ
- ABD tanır mı?
- İsrail tanır mı?
- Yunanistan tanır mı?
- Güney Kıbrıs Rum Kesimi tanır mı?
- Fransa tanır mı?
- Almanya tanır mı?
Bu soruları hiç kimse gülümseyerek karşılamasın. Doğu Akdeniz stratejisinin oluşturulması bu soruların yanıtından geçiyor. Keşke soruyu KKTC’yi kim tanımaz diye sorsaydık.
KKTC’Yİ KİMLER TANIYABİLİR
Şimdi bir de kimler tanıyabilir diye soralım:
- Rusya Federasyonu tanıyabilir mi?
- Abhazya Cumhuriyeti tanıyabilir mi?
- Azerbaycan tanıyabilir mi?
- İran tanıyabilir mi?
- Macaristan tanıyabilir mi?
- Libya tanıyabilir mi?
- Katar tanıyabilir mi?
- Irak, Suriye ve Lübnan tanıyabilir mi?
- Venezuela tanıyabilir mi?
- Pakistan tanıyabilir mi?
- Bangladeş tanıyabilir mi?
- Küba tanıyabilir mi?
- Orta Asya’nın Türk dilli devletleri tanıyabilir mi?
- Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti tanıyabilir mi?
- Çin Halk Cumhuriyeti tanıyabilir mi?
Evet tanıması mümkün olan devletler bunlardır.
Sorudaki sıralama bize nereden başlayacağımızı da gösteriyor.
KKTC’nin tanınması için zemin vardır. Yeter ki biz, kimlerin tanıyacağını bilelim ve ona göre siyaset oluşturalım.
İran İslam Cumhuriyeti’nin önemli devlet adamlarından Sayın Devletabadî ile Ankara’da yaptığımız görüşmede İran’ın KKTC’yi tanıma girişiminin o tarihte hangi Atlantik bağlantıları nedeniyle önlendiğine o görüşmeye KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın Özel Büyükelçisi olarak katılan Hüselin Macit Yusuf da tanıktır.
ORTAK ÇIKARLAR ZEMİNİ
KKTC’yi tanımayı, hiçbir devlete dayatamayız. O zaman Azerbaycan’dan bile sonuç alınamaz.
Dış siyasette işbirliği ve ittifaklar, ortak çıkarlar zemininde kurulur. Amerikancılar kamuoyunun bu temel ilkeyi öğrenmesine engel olmak gayretindeler. Televizyonlarda dökülen dillere bakınız, KKTC’yi tanıyabilecek devletler ile Türkiye’nin arasına kama sokmak için ne yapacaklarını bilmiyorlar. Oysa bizim Mavi Vatanda güvenliğimizi sağlamak için, kimlerle ortak çıkarımız olduğunu öğrenmeye çok ihtiyacımız var.
İşte ortak çıkarlar zemininde güvenlik stratejisini Vatan Partisi üretti. Karadeniz-Akdeniz Dostluk ve Barış Planı’nın içeriğine göz atarsak görürüz.
Biz Vatan Partisi olarak Abhazya’dan başladık. Çünkü Abhazya, Rusya’nın KKTC kapısıdır. Nasıl olur diyeceksiniz. Evet öyledir, Abhazya KKTC’yi tanıyınca arkasından Rusya geleceğini . Ondan sonra da tanıyabilecek ülkeler sökün edecek. İşte Mavi Vatanda Mavi Kurmaylık böyle uygulanır.
ABHAZYA ZİYARETİMİZDEKİ BAŞLANGIÇ
O zamanki KKTC Başbakanının Özel Temsilcisi Hüseyin Macit Yusuf, Karadeniz uzmanı Prof. Dr. Kemal Üçüncü, Abhaz Dernekleri Federasyonu Başkanı Atanur Aksoy ve Ülker Holding Temsilcisi Fırat Oktay’ın katılımıyla 15 kişilik bir Vatan Partisi Heyeti olarak, 2019 yılı Aralık ayında Abhazya Cumhuriyeti’ne resmî ziyarette bulunduk. Bu ziyarette Abhazya Cumhurbaşkanı Sayın Raul Hacımba başta olmak üzere Abhazya Millet Meclisi Başkanıyla, Abhazya Başbakanı ve Bakanlar Kurulu’yla görüşmeler yaptık. Konumuz açısından en önemlisi, Abhazya Cumhurbaşkanı’nın KKTC Başbakanı’nın özel Temsilcisi Hüseyin Macit Yusuf ile ayrıca baş başa görüşmesini sağladık. Bu görüşme iki devlet arasındaki ilişkilerin kapısını açmak için düzenlendi.
Abhazya Millet Meclisi, bize Ortak Bildiri önerisinde bulundu ve bildiriyi bizim yazmamızı istedi. Yazdık ve törenle imzaladık. Ortak Bildiri’nin 2. Maddesi şöyleydi:
“Abhazya Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bütün bölge ve dünya devletleri tarafından tanınması…”
ABHAZYA’NIN KKTC ZİYARETİ
KKTC Cumhurbaşkanı seçimlerinden önceydi, Abhazya Millet Meclisi Heyeti, KKTC Millet Meclisi’ni ziyaret için talepte bulundu. Bir Ortak Bildiri önerisini de yolladılar. Bizim Abhazya ziyaretinde imzaladığımız bildiriyle benzer içerikte.
KKTC Başbakanı Sayın Ersin Tatar, ziyaretin Cumhurbaşkanı seçiminden sonra yapılmasını uygun buldu. Şimdi ziyaret takvimi bekleniyor.
KKTC’NİN TANINMASI İÇİN ANAHTAR
Abhazya Cumhuriyeti ile imzaladığımız ortak bildiri, Rusya Federasyonu tarafından da olumlu karşılandı.
Bizim Karadeniz Akdeniz Dostluk ve Barış Planı’nı Rusya kurmaylarıyla da görüştük. KKTC’nin tanınması, Abhazya’nın tanınması, Karabağ’daki Ermenistan işgaline son verilmesi ve Kırım Cumhuriyeti’nin Rusya Federasyonu egemenliğinde olduğunun kabulü ve bölgeye ilişkin diğer önemli konularda mutabakata vardık. Bu dört ayaklı ortak programın Karabağ maddesi hayata geçmiş bulunuyor.
Bu tecrübeleri niçin anlatıyoruz. Mavi Vatanda kurmaylık örneği vermek için. Millî amaçlar için ittifakların ortak çıkarlar temelinde inşa edilebileceğini göstermek için. Yoksa istediğiniz kadar KKTC’yi tanımaları için başka devletlere dayatma gevezelikleri yapın, sonuç alınamayacağını bilmeniz gerekir. Ama ABD siyasetinin hizmetindeyseniz, o başka, görevinizi yapıyorsunuz.
GÜRCİSTAN’IN KARADENİZ’DE KAÇ ZIRHLISI VAR
Bir de olumsuz tecrübemi aktarayım. Abhazya ziyaretinden Sayın Cumhurbaşkanımızın Kafkasya Danışmanı ile görüşerek, O’na da birlikte gitmek için öneride bulundum. Karadeniz-Akdeniz Dostluk ve Barış Planımızın metnini de verdim. Sayın Danışman, bana “Güncistan’dan vazgeçemeyiz” dedi. Ben de kendisine “Gürcistan’ın Akdeniz’de kaç tane zırhlısı, kaç tane fırkateyni ve kaç tane denizaltısı var” diye sordum. Karadeniz’den Akdeniz’e ve hatta Umman Denizi’ne uzanan bir bütünsel strateji kurmanın gereğini hatırlatmak istedim.
AKDENİZ SİYASETİNİ KARADENİZ’DEN KURMAK
Biz Türkiye olarak Doğu Akdeniz siyasetimizi Karadeniz’den başlayarak kurmak zorundayız. Akdeniz’deki güvenliğimizin birinci ortağı, Karadeniz’deki kıyıdaşımız Rusya Federasyonu’dur. O’nun Akdeniz’de Atlantik tehditlerini caydırmada ağırlık oluşturan bir donanması var. İyi ki var!
ROTA ÇİZMEK
Türkiye’nin en Atlantikçi partilerinin liderleri, İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, Deva Partisi Genel Başkanı Sayın Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu ABD emperyalizmine yaranma yarışındalar. Her gün yatıp kalkıp “Türkiye’nin rotasını Vatan Partisi çiziyor” diyerek Türkiye’nin millî güçleri arasında fitne yaratma peşindeler. Bunun yerine KKTC’nin ABD tarafından tanınması için ne gibi planlar yaptıklarını anlatsalar, daha yerinde olmaz mı? Çıkmaz sokaklarda rota çizilemiyor, yalnızca fesat üretilebiliyor.
Vatan Partisi, Kemalist Devrimi tamamlama programını hayata geçirmek için iktidar hedefli çalışma yürütüyor. Amacımız elbette hükümet olmaktır. Bugünden hükümet sorumluluğuyla hareket ediyoruz ve rota çiziyoruz, Türkiye’nin önüne strateji ve siyaset koyuyoruz. Pusulamız, bilimin pusulasıdır. Bu nedenle Türkiye’nin önündeki süreçleri önceden görüyor ve Türk milletinin geleceğini kuran programlar ve siyasetler üretiyoruz. Rotamız, hayat tarafından doğrulanıyor.
Ne yapmamız isteniyor?
Fitnecilerden korkup siyasal parti olmaktan vazgeçecek değiliz.
Abhazya Meclisi Uluslararası İlişkiler Komisyonu ve
Türkiye Vatan Partisi'nin Ortak Bildirisi
(Sohum, 17 Aralık 2019)
Abhazya Meclisi Uluslararası İlişkiler Komisyonu ve Türkiye Vatan Partisi,
17 Aralık 2019 günü Sohum'da görüşerek, Karadeniz-Akdeniz Dostluk ve Barış Bildirisini dünya devletleri ve halklarının bilgisine sunmayı kararlaştırdılar.
Biz Abhaz ve Türk milletleri olarak, tarihten gelen kardeşliğimizi ve ortak değerlerimiz olan bağımsız, özgür ve paylaşarak gelişme irademizi burada bir kez daha ilan ediyoruz.
Abhazya Cumhuriyeti'nin Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınması için, çalışmalarımızı yoğunlaştırmaya ve bu kardeşlik hedefine ulaşmaya kararlıyız.
Türkiye ile Abhazya arasında doğrudan ulaşım, turizm, ticaret, kültürel alışveriş ve ekonomik kalkınma için işbirliği, ülkelerimizin, bölge ülkelerinin ve bütün insanlığın yararınadır. Bu konulardaki engellerin kaldırılması ve olanakların geliştirilmesi için, bütün Karadeniz ülkelerini işbirliğine çağırıyoruz.
Karadeniz, bizim ortak vatanımızdır.
Karadenizliyiz ve Akdeniz bizim kardeş denizimizdir.
Karadeniz'e ve Akdeniz'e kıyısı olan bütün devletleri ve halkları, ekmeğimizi kazandığımız denizlerimizde ve topraklarımızda barış, dostluk ve bereket için ortak anlayış ve çabaya çağırıyoruz.
Bu amaçla
1. Karadeniz bölgesinde barışı ve gelişmeyi tehdit eden ABD ve NATO üslerinin tasfiye edilmesini, bölücü ve yobaz terörüne karşı mücadelenin desteklenmesini,
2. Abhazya Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bütün bölge ve dünya devletleri tarafından tanınmasını,
3. Kırım'ın Rusya Federasyonu toprağı olarak kabul edilmesini,
4. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve Suriye'de barışın sağlanmasını,
5. Filistin halkı üzerindeki baskılara son verilmesini,
6. Libya'da toprak bütünlüğünün ve barışçı çözümün sağlanmasını,
7. Abhazya'ya, Türkiye'ye, Rusya'ya ve İran'a yönelik yaptırm ve ambargolarım kaldırılmasını, ülkeler arasında serbest ticaret ve ekonomik işbirliğinin oluşturulmasını,
8. Karadeniz ve Akdeniz ülkeleri arasında serbest ulaşım, iletişim, turizm, ekonomik ve kültürel gelişme önündeki engellerin kaldırılmasını
talep ederiz.
Bütün insanlığa 2020 yılında barış, dostluk ve refah dileriz.
Dünya kamuoyuna kardeşlik duyguları ve dostlukla duyururuz.
YARIN: TÜRK EDEBİYATI YOKSA, EDEBİYAT YOKTUR.