22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dolar/TL ve ekonomi hakkında 2 önemli sinyal

Evren Devrim Zelyut

Evren Devrim Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Mayıs ayının ilk günlerini yaşarken ekonomiden iki önemli sinyal geldi. Bunlardan ilki Tüketici Fiyat Endeksi yani enflasyon verisiydi. Bakın TUİK raporunda giriş cümlesi aynen şöyle, “TÜFE'de 2020 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre %0,85, bir önceki yılın aynı ayına göre %10,94 artış gerçekleşti.”

Rapordan çıkan sonuçları başlıklar halinde belirtirsek,

*Enflasyonun bir numaralı suçlusu yani imalat sanayinin dış girdi bağı, ne yazık ki kur yükseldikçe ithal ettiğimiz yarı mamuller nedeni ile üretilen ürünleri pahalı hale getirmektedir. Bu da iç piyasada düşük alım gücü nedeni ile durgunluğa neden olmaktadır.

*Enflasyonun iki numaralı suçlusu yani tarımın ihmal edilmesi nedeni ile gıda fiyatlarının adeta roket gibi yükseldiğini görüyoruz. TUİK rakamlarında belirtilen sarımsakta %46,2 kuru soğanda %37,5 patateste %31’lik artışlar adeta ibretlik rakamlar olarak karşımızda duruyor.

Peki enflasyondan çıkan kuru ilgilendiren ana sonuç nedir? Enflasyon her ne kadar 10 civarında kalsa da, kur geçişkenliği nedeni ile TÜFE rakamları önümüzdeki dönemde yukarı hareketlenebilir. Bu durum Türk vatandaşlarının tasarruflarını enflasyon karşısında korumak için, enflasyon oranı daha düşük bir para birimini, yani doları seçme davranışını devam ettirebilir.

Ekonomiden gelen ikinci sinyal ise Dış Ticaret İstatistiklerinden geldi. TUİK raporunda konuya ilişkin giriş cümlesi şöyle, “İhracat 2020 yılı Mart ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %17,8 azalarak 13 milyar 422 milyon dolar, ithalat %3,1 artarak 18 milyar 813 milyon dolar olarak gerçekleşti.”

“Ocak-Mart döneminde dış ticaret açığı %117,3 artarak 5 milyar 938 milyon dolardan 12 milyar 906 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2019 Ocak-Mart döneminde %88,2 iken, 2020 yılının aynı döneminde %76,8'e geriledi.”

Virüs Krizi ile ihracatımızın büyük darbe aldığını görüyoruz. Bu durum döviz gelirlerimizi düşürerek kurda olumsuz bir tabloya neden olabilir. Dış ticarette ‘Virüs’ öncesi ise imalatın canlanmaya başlaması yarı mamul ithalini artırmıştı. İthalat nedeni ile dolara olan talep kurda yukarı gidişi doğurmuştu.

İhracatın düşüşü ihraççı firmaların küçülmesini, işgücü kayıplarını ve gelirlerin, hem firma kârlarının, hem de işgücü ücretlerinin kaybını doğurmuştur.

Sonuç olarak reel ekonomide enflasyon ve dış ticaret rakamları sıkıntılı günleri işaret ediyor. Kurda ise olumsuz gidişi durduracak tek yol ise TCMB’nin yapacağı bir swap (takas) anlaşması ile Türkiye’ye sermaye girişi gibi gözüküyor.