12 Kasım 2024 Salı
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dostluk ve Barış Planı BOP’un karşıtıdır

Semih Koray

Semih Koray

Gazete Yazarı

A+ A-

Vatan Partisi’nin ilan ettiği Karadeniz-Akdeniz Dostluk ve Barış Planı (KADBP), Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) karşıtıdır. BOP, bölge ülkelerinin direnişi sayesinde kendi hazırladığı haritaya gömüldü. KADBP, ABD’nin ve NATO’nun Batı Asya’da BOP’tan artakalan varlığına son verme planıdır. Bölgedeki ABD ve NATO üslerinin tasfiyesi ve ABD güdümlü bölücü ve yobaz terörüne karşı mücadele planın merkezinde yer almaktadır.

BARIŞI SAĞLAMANIN YEGÂNE YOLU

BOP’un çöküşüyle birlikte “Batı Asya’da Amerikan Barışı” hayallerini yitirmiş olan ABD, bölgede tutunmaya ve güdümündeki terör güçlerini korumaya çalışmaktadır. Bunun tek yolu, bölgeyi kalıcı bir barış ve istikrardan uzak tutmaktır. Onun için ABD, hem kargaşa yaratmak için her türlü çatışmayı kışkırtmakta, hem de bölge ülkeleri arasına nifak sokmaya çalışmaktadır. Bugün Batı Asya açısından “yurtta barış, dünyada barışı” sağlama yetisine sahip yegâne güç, Batı Asya İttifakı’dır. Onun için Vatan Partisi’nin planı, bir “dostluk ve barış” planıdır.

ORTAK TEHDİDE KARŞI ORTAK MÜCADELE

Bu planın temel aktörleri, milli devletlerdir. Silahlı müdahaleye maruz kalan Suriye ve Libya’nın toprak bütünlüğünün sağlanması, Ermenistan’ın Karabağ’daki işgaline son verilerek Azerbaycan’ın yeniden vatan bütünlüğüne kavuşması, Türkiye, Rusya, İran, Suriye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Abhazya ve bölge dışındaki ülkelere uygulanan ambargo ve yaptırımların kaldırılması, planın hedefleri arasındadır. Bölge ülkelerine yönelen tehdit ortaktır. Planın stratejik temeli, milli devletlerin ortak tehdide karşı ortak bir mücadele yürütmesidir.

ABD KALDIRDIĞI TAŞI KENDİ AYAĞINA DÜŞÜRECEKTİR

İsrail’in işgali altında bulunan Arap ülkelerine ve Filistin’e ait toprakları ilhakının Birleşmiş Milletler’in bütün karşı kararlarına rağmen Amerika tarafından desteklenmesi, bölgede çatışma yaratma ve kargaşayı kışkırtma siyasetinin bir parçasıdır. Ancak ABD’nin gücü artık izlediği yıkıcı siyasetin içyüzünün görmezden gelinmesini sağlamaya yetmemektedir. Süreç, hem Atlantik Sistemi, hem de Amerika’nın kendi içindeki parçalanmanın derinleşmesine yol açmaktadır. KADBP, Amerika’nın kaldırdığı taşı kendi ayağına düşürmesini sağlayacak olan plandır.

STRATEJİK İŞBİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRMEK

ABD’nin ve NATO’nun bölgeden uzaklaştırılmasını ve etkisinin sınırlanmasını sağlayan her adım, bütün bölge ülkelerinin yararınadır. Ülkelerin farklı önceliklerini uyuşmazlık ve çatışma konusu haline getirmeye çalışan, Amerika’dır. Batı Asya’nın ihtiyacı, çökmüş olan neoliberal uluslararası düzenin yerine, her ülkenin uluslararası işbirliğinden kendi gücünü pekiştirmek için yararlandığı yeni bir düzenin geçirilmesidir. KADBP, bölge ülkelerinin farklı önceliklerini ortak hedef doğrultusunda uyumlu hale getirerek stratejik işbirliğini güçlendirmenin planıdır.

TÜRKİYE-RUSYA EKSENİ

Batı Asya İttifakı’na bütün ülkelerin katkılarının değerli olmasına karşın, bu ittifakın temel eksenini Türkiye ve Rusya Federasyonu oluşturmaktadır. Bu eksen ne kadar güçlenirse, ittifak da o kadar güçlenecek ve bütün bölge ülkeleri kendi bağımsızlık ve gelişmelerini sağlamak için bu güçten yararlanma olanağını bulacaklardır.

Rusya Federasyonu’nun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıdığı ve Türkiye’nin Kırım’ın Rusya Federasyonu’nun toprağı olduğunu kabul ettiği bir dünya, güçler dengesi açısından bambaşka bir duruma yol açacaktır. Bu dünya, ülkemizin Doğu Akdeniz’de güvenliğinin ve meşru haklarının korunması, Libya ve Suriye’nin toprak bütünlüklerinin sağlanması, Mısır’ın kendi milli çıkarları doğrultusunda yeniden saflaşma içindeki yerini almasının önündeki engellerin hızla temizlendiği bir zemin yaratacaktır. Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki stratejik ittifakın bir göstergesini oluşturacak olan bu süreç, hem Atlantik Sistemi, hem de Avrasya içindeki güçler dengesinin hızla insanlık lehine değişmesine hizmet edecektir.

YAPAY OLANI DOĞAL OLANA DÖNÜŞTÜRMEK

Kırım’ın Ukrayna’ya bağlanması, Sovyetler Birliği döneminde tarihsel gelişmeyle uyumlu olmayan yapay bir idari kararın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Abhazya’nın Gürcistan’a bağlanması yine benzer bir sürecin sonucudur. Kıbrıs milleti diye bir millet olmadığı için, “Kıbrıs Devleti” de yapaydır. Kıbrıs’ta Türk ve Rum halklarının acı geçmişleri nedeniyle artık bir arada yaşamalarına olanak kalmamıştır. Kırım Türkleri, Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasıyla Rusya’daki Türk Dünyası’na kavuşmuş ve eskisine göre çok daha ileri haklar edinmiştir. Abhazya, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra hiçbir dönemde Gürcistan’la ortak bir yaşama sahip olmamıştır. Onun için KADBP’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kırım ve Abhazya’ya ilişkin hedefleri, yalnızca stratejik bir ittifakın inşası açısından yararlı olmakla kalmayıp, aynı zamanda tarihsel gerçeklerle de doğal bir uyum içindedir.

STRATEJİNİN BÜTÜNSELLİĞİ

KADBP, ilgili bütün tarafların milli çıkarlarıyla uyumlu bir plandır. Bu plan, ABD’nin bölgemize yönelik bütünsel stratejisine bütünsel bir stratejiyle karşılık vermektedir. ABD’nin hegemonyacı planlarını bozarak bölgemizi barış, istikrar ve refaha kavuşturmak, ancak planın öngördüğü stratejik yaklaşımın yaşama geçirilmesiyle mümkün olacaktır. Dostluk ve Barış Planı, bu hedefe giden yolun döşenmesine hizmet eden somut ve gerçekçi adımları bütünsellik içinde aynı potada eriten bir geleceği inşa planıdır.