'Döviz kaçıranlara merhamet edilmeyecektir'
18 Mayıs günü Cumhurbaşkanı, genel konularla ve salgınla ilgili normalleşme adımlarının süreleri ve uygulama şekilleri ile ilgili bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı'nın konuşması, Türkiye’nin izlemekte olduğu ekonomi politikalarındaki değişikliklerin ciddi izlerini taşıyordu.
“Onların Türk bankalarından aldıkları kredileri veya türev ürünler ile elde ettikleri TL'yi Londra'ya taşıyorlar. Hatta Türkiye'de yerleşik bazı yabancı şirketlerin de bu oyunun parçası olduğu değerlendiriliyor. Kim mi bu şirketler? Örneğin, uluslararası bir gıda şirketi... Adı sanı belli. Dünyanın kartellerinden... Hatta şöyle söyleyeyim, kendi ülkesinde siyasilere bile yön veren bir firma... Türkiye'de de tesisleri var. Bu şirket, ismini söylemeyeceğim bir Türk bankasından yüklü miktarda TL krediyi çekiyor. Sonra onu Londra'daki bankaya taşıyor."
KONTROLLÜ KAMBİYO
Bu işlem, hatırlayacağınız gibi üç yabancı banka aracılığı ile TL karşılığı olmadan yapılan SWAP işlemi. Sonrasında dolar kurunun 7.27’yi gördüğü işlem.
Bu çok ciddi bir iddia. Bunu ben söylesem, en az yarısı komplo teorisi denilebilir. Bunu söyleyen iktidarla birlikte hareket eden bir gazetenin yazarı olunca farklı oluyor.
Şimdi Cumhurbaşkanının konuşmasına geri dönüyoruz.
“Salgın döneminde sanayicimizi, esnafımızı, iş dünyamızı rahatlatmak için verdiğimiz kredilere dahi gözünü dikip, 2-3 katı faizle yurt dışına çekmeye çalışanları hezimete uğrattık. Doğrudan veya dolaylı olarak bu alçak oyuna alet olanları da dikkatle takip ediyoruz.”
Dilek Güngör’ün yazısında belirttiği uluslararası gıda şirketi ortalığı bayağı tatlandırmışa (!) benziyor. Cumhurbaşkanı aynı noktaya atış yaparak “HEZİMETE UĞRATTIK” ifadesini kullanıyor. Demek ki işlem yasağı getirilen üç bankadan ayrı olarak cezalandırılan başkaları da var.
Yukarıdaki olayı bankacı ağzıyla ifade edeyim; KAMBİYO REJİMİ ARTIK SERBEST DEĞİL. Kontrollü kambiyo rejimidir artık Türkiye’de geçerli olan. Yavaş yavaş yasal düzen de kazanıyor. BDDK’nın o işlem gününün ertesi sabahında yayınladığı yönetmelik, bunun delili.
BİR PROGRAMIN İLKESİ
1984 yılında bankada çalışmaya başladığımda çıkan kambiyo sirkülerlerini hatırladım. Her gün bir yenisi gelir, yeni gelen bazen birkaç gün önce gelen diğer sirkülerleri değiştirirdi. Takip etmek neredeyse olanaksızdı. Nedense, neoliberalizmin yaptığı atakların yasal düzeneğe kavuşturulduğu 80’ler aklıma geldi.
“LAİSSEZ-FAİRE, LAİSSEZ-PASSER", yani “BIRAKINIZ YAPSINLAR, BIRAKINIZ GEÇSİNLER” ARTIK TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI SERMAYE HAREKETLERİNDE GEÇERLİ DEĞİL.
Bir de yazının başlığını tekrarlarsak “ÜLKEMDEN YURT DIŞINA DÖVİZ KAÇIRANLARLA İLGİLİ ASLA MERHAMETİMİZ OLMAYACAKTIR.”
Anlamayan olur mu acaba!
Bu ifadeler bir nefret, duygu ifadesi değil. Bir programın uygulanmasının ilk adımlarıdır.
Hata ve unutma müstesnadır.
İktidar bu uygulamaları, ideolojik bir tutarlılık içinde yapamadığı için hataların olması doğaldır.