22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dubai’nin malı ile adam olunmaz

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

15-20 Ocak’ta İsviçre’nin tatil kasabası Davos’ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu deprem, Gazze ve yerel seçim musibetleri sebebiyle ilgi alanımıza giremedi. Dünyanın finans, lojistik, gıda, karbon enerji, alternatif enerji, demir-çelik, ağır sanayi, yapay zekâ, askeri endüstri, uzay teknolojisi, iletişim, medya, sanat ve eğlence sektörü ahtapotları, gazinolar, kumarhaneler, uyuşturucu ve silah baronlarının papyonlu örgütü Davos ve bu iblisleri kurtarıcı melekler olarak sunan sözcüleri her yıl Dünyayı kendilerinin müsebbibi olduğu ekonomik krizlerden, hava ve su kirliliğinden, gıda sorunundan, savaşlardan, sefaletten, hastalıklardan nasıl kurtaracaklarını ve yaşanabilir daha huzurlu ve sorunsuz bir dünya nasıl inşa edilir bunun üzerine kafa yordular. Zaten Sayın Erdoğan da buyruk vermiş ve 2009’dan sonra Davos gidilecek listesinden çıkarılmıştı. Yerinde ve tarihi bir karardı.

Erdoğan duygusal ama gayet haklı konuşmasıyla Cumhurbaşkanı Peres, İsrail’e ve yanında yer alanlara tarihi bir şok yaşatmıştı. Dünya genelinde milyonların yanan yüreğine su serpmişti. Kimsesizlerin ve mazlumların sesi olmuştu. Tarihte ilk kez ve dünya holdinglerinin sözcüsü konumundaki Davos Dünya Ekonomik Forumu gibi bir örgütün minberinden bu konuşmayı yapabilmek için “Cesur Yürek” ister. O vakitler Suriye ile ilişkilerimiz fevkalade (adetten olanın, normal olanın üstünde) idi. Tabiri caizse, Davos Kahramanı Erdoğan’ın Şam’a heykeli dikilecekti.

One Minute çıkışını tiyatro olarak değerlendirenler oldu. Bu senaryonun İsrail ve uluslararası mahfillerin Sayın Erdoğan ile ortaklaşa organize edildiğini iddia edenler bile oldu. Zira bu mahfiller tarafından iktidar yapılan ve Büyük Orta Doğu Projesinde (BOP) görev ifa etmek için vazifelendirilen Sayın Erdoğan’ın Davos’taki çıkışını mükemmele yakın bir Hollywood filmi olarak algıladılar. Özellikle bu mahfilerin “Arap Baharı” programıyla tüm bölgemize musallat ettikleri yalan, işgal ve talan projeleri için Türkiye’nin bu projede çok önemli bir yüklenici ülke olarak, Sayın Erdoğan’ı Arap ve Müslüman Âlemin nazarında lider konumuna yüceltmek için tasarlanmış bir oyun olarak telakki ettiler.

DOST İKEN DÜŞMAN OLMAK

Sayın Erdoğan’ın nasıl ve kimler sayesinde hükümet yapıldığı konusunda hemfikiriz. BOP’ta Eş-Başkan ve görevli olduğunu Sayın Erdoğan’ın birçok yerde yaptığı konuşmasında ve televizyon programlarında samimiyetle kabul ettiğini biliyoruz. Devletler ve hükümetler misali insanoğlu da tercihler ile mecburiyetler arasında yaşar. Buna onlarca örnek verebiliriz. ABD dostu iken ABD’ye düşman olan, İsrail ile dost iken İsrail’e karşıt olan devletler, hükümetler ve ricali ziyadesiyle vardır. Muhtaç iken el pençe duran, düzeye çıkınca efelenen, kendi imparatorluğunu kurmak için isyan eden, ihtiyacı bitince sırt çeviren, çıkarları başka yerde olunca sizi sırtından atan ve Brütüs olan nice hikâyeler vardır. Bunlara nankör, emanete ihanet edenler veya başka sıfatlar verebilirsiniz. Ama ve lakin bir ilişki karşılıklı gönül ve irade dışında menfaat, zaruriyet, şantaj veya işkence üzerine hasıl olmuşsa tüm araçlar bir gün mubah olur.

Sayın Erdoğan’ın söylem ve eylemlerine tesir eden ve belirleyen de tercihler ile mecburiyetlerdir. Mecburiyetler devreye girince Davos’taki çıkışına gölge düşürdü. Tüm sözlerini yanında oturan Perez’in yüzüne bakarak söyleyen Sayın Erdoğan bir müddet sonra “sözüm İsrail halkı ve Perez’e değil moderatöre idi” dedi. Bugün Gazze’yi yakan, yıkan, katleden ve 1948 İsrail kuruluşu öncesi ve sonrasında Filistin’de uygulanan, şiddet, terör, yakma, talan ve göçe zorlama ile tüm topraklara sahip olma siyasetinin aynısı Gazze’de uygulanıyor. Gazze’nin kuzeyi boşaltıldı. Güneye güvenli bölgeye gidin denildi. Yola koyulanlar katledildi. Ateşkes olacak, savaş bitecek, esir değiş tokuşu yapılacak, hapishanedeki Filistinliler serbest bırakılacak, Gazze inşa edilecek derken İsrail ordusu tüm Güney bölgesini havadan karadan bombalamaya başladı. Mısır’a açılan Refah Sınır Kapısına kadar olan bölge için bir kara harekatı planlıyor.

ARAP ÜLKESİNİN PARASIYLA

Mısır’ın Sina Çölüne ilk etapta her biri 25 bin mülteci alan 15 konteyner kent inşa edileceği haberleri tedavülde. Bu projeyi Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) finanse edeceği iddia ediliyor. Kıssadan hisse İsrail, Gazze halkını Mısır’a taşımak ve bunu başka bir Arap ülkesinin parasıyla yapmanın peşinde. Biden, Blinken ve taifesi bunun için ikna turlarında. Daha önce de yüzbinlerce Filistinliyi İsrail Lübnan, Suriye, Mısır ve Ürdün’e sürgün etmişti. 1948’de değiliz 21. Yüzyılda böyle bir şey olmaz demeyin. Bal gibi olur. Zira ekonomik ve mali sorunlar Mısır ve Türkiye’yi maalesef başta Dubai ve zengin Körfez ülkeleri, İsrail, ABD ve Avrupa’ya mahkûm etmiş. Bu mecburiyet Filistin ile dayanışma mecburiyetine daha ağır basmaktadır.

FACİA NASIL DURDURULUR?

1948 faciası ancak Filistin direnişi, Lübnan, Suriye, Yemen, Irak, İran dayanışması, Mısır ve Türkiye halkının on binlerle sokağa dökülmesi, vicdanlı İsrail vatandaşlarının protestoları ile durdurulabilir. Bunun dışındaki bekleyişler, oturumlar, buluşmalar, hamasi açıklamalar Netanyahu için müzik notasıdır. Tercihleri mecburiyetlere kurban eder. İsrail için söylenmedik söz yapılmadık eleştiri kaldı mı? Peki, neden hukuk tanımaz, karar dinlemez, saygısız, kibirli, hoyrat, patavatsız, hadsiz harami ve herkesle alay edercesine Gazze’de katliamlarına devam eden ve Gazze’yi insansızlaştıran Netanyahu ve savaş kabinesi ile halen diplomatik ilişkiler devam eder, ticaret münasebetleri durmaz? Zira mesele sadece İsrail ile ticaret münasebetiniz ile sınırlı değildir. İsrail ile ilişkileri askıya almak için İsrail müttefikleri ABD, AB, NATO, başta Dubai Körfez Şeyhlikleri ile karşı karşıya gelmeyi göze almanız gerekir.

DÜNYA HÜKÜMETLER ZİRVESİ

Sayın Erdoğan’ın katıldığı “Dünya Hükümetleri Zirvesi” 2013’te Dubai’de kuruldu. Davos’un Arap ve Müslüman versiyonudur. Dubai’deki zirveye İsrail ve ABD’nin yapay zeka ve diğer teknolojilerde holding olan Siyonist Yahudi en etkin şirket ve temsilcileri iştirak etti. Netanyahu’nun özel dostu, İsrail’e Gazze katliamları esnasında her türlü finans desteği sağlayan ABD şirketi OpenAI CEO’su, LGBT’li Samuel (Sam) Altman’ın Dünya Hükûmetler Zirvesinde konuşmacı. İsrail ile sağlam diplomatik, ticari, askeri ve güvenlik ilişkiler yaşayan BAE, Yemen’in Doğusu ve Kuzeyini işgal ediyor. Bu işgale en büyük desteği İsrail veriyor. Yemen’e ait, Basra Körfezini Dünyaya açan kapısı Hürmüz Boğazı ile Dünyayı Kızıl Deniz üzerinden Akdeniz ve Avrupa’ya taşıyan Mendeb Boğazını kontrol eden stratejik Sokotra adasını işgal ve ilhak eden BAE, buralarda İsrail askeri ve istihbarat personeli ile birlikte hareket ediyor. Bütün bunları bilmenize rağmen Dubai’ye “One Minute” çekemezsiniz. Neden zira Dubai’nin mali desteğine, yatırımlarına ihtiyacınız var.

ANCAK ÜRETİM DEVRİMİYLE BAŞARABİLİRSİNİZ

İsrail’e her gün küfreden medyanın İsrail ile her konuda müttefik olan BAE’yi Türkiye ekonomisini kurtaracak, uçuracak, bu kadar milyar dolar gelecek manşetleri atması mecburiyettendir. Tercihlerimizi yaşamak, mecburiyetlere teslim olup zillet içinde yaşamamak için, irfanı hür, vicdanı hür, fikri hür, iradesi hür yani Ben Hür olabilmeniz için ekonomik ve mali bağımsızlığınız olmalıdır. Bunu da ancak üretim devrimiyle başarabilirsiniz; Kamucu, devletçi, milli olacaksınız. Çiftçiyi, üreticiyi, sanayiciyi, esnafı ihya edeceksiniz. Tabi ki ikili ticaret ve mali münasebetler olacak. Tabi ki ihracat ve ithalat yapacağız. Karşılıklı yatırımlar gerçekleşecek. Ama borçlanarak, satarak başkasının malı ile adam olunmaz. Mesela Fox TV Now TV olunca muhteva değişmiyor. Ana haber bültenini sunan Selçuk Tepeli müjdeyi verirken ekranda Fox bardaktaki suyu Now bardağına boşalttı. “Bakın buradaki su şimdi burada, bir şey değişmedi.” dedi. Ne kadar anlamlı ve doğru bir söz. Fox TV İsrail fedaisi Rupert Murdoch’un idi Şimdi-Now TV İsrail’in fedaisi The Walt Disney Şirketinin oldu. Fox’u (Tilkiyi) Now (Şimdi) yaptığımızda değil. Tilkiyi kuyruğundan tutup tavuk kümesinden atınca ve kendi tavuklarımızı koruyunca adam oluruz.

Dubai BAE Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Recep Tayyip Erdoğan