Düğmeye kim bastı?
İran’ın İsrail’e yanıtı…
Bölgemizde dengeleri değiştirdi.
Yıllardır oluşturulan imaj…
Tuzla buz oldu.
“Bütün İHA ve füzeleri vurduk” dediler.
Ama gerçek olmadığı anlaşıldı.
Vurulan üslerin görüntüleri yayınlandı.
Misilleme yapsa da yapmasa da…
İsrail için bundan sonrası zor.
ABD VE İSRAİL FARKINDA
Ortaya çıkan durum…
7 Ekim’e yeni bir tarih eklendi.
13 Nisan.
Önümüzdeki dönemde sık konuşulacak.
Yapılacak değerlendirmelerde atıfta bulunulacak.
ABD ve İsrail her şeyin farkında.
Şimdi işi toparlama çabasındalar.
Psikolojik savaşa hız verdiler.
BİZDEKİLER
Türkiye’de açık Amerikancılık zor.
İsrail yanlısı olmak çok daha sıkıntılı.
Ama bir yolunu buluyorlar.
Rusya-Ukrayna savaşında Rusya karşıtlığı…
Neler neler söylediler.
Tahlillerinin hiç birisi tutmadı.
Putin’in ömrüne süre biçiyorlardı.
Son seçimler hepsine kapak oldu.
SURİYE’DE
Suriye’de Esad düşmanlığı körüklediler.
DEAŞ için “dışlanmış çocuklar” dendi.
Onlara göre Esad birkaç ay dayanamazdı.
Aradan 13 yıl geçti. Dimdik ayakta, ülkesinin başında.
GAZZE
Gazze’de de karşı taraftalardı.
İsrail’in 50 yılı aşan saldırılarını pas geçtiler.
Uluslararası hukuku yok saydılar.
“Ama ilk saldırı Hamas’tan geldi” gerekçesini ortaya attılar.
İsrail soykırımı büyüdü.
On binlerce çocuğu öldürdü.
On binlerce sivili katletti.
İş iyice zıvanadan çıktı. Seslerini kestiler.
İRAN’IN YANITI
Önce;
“İran Gazze’ye niye müdahale etmiyor.
Hizbullah niye devreye girmiyor” diye ortaya çıktılar.
İsrail, Suriye’de İran konsolosluğunu vurdu.
İran acele davranmadı.
Bir süre bekledi.
“İran sesini çıkaramadı” yaygarası yaptılar.
İran İsrail’e füze, İHA yağdırdı.
İsrail’in “demir kubbe”sini delik deşik etti.
Hemen İran düşmanlığına sarıldılar.
BİRLEŞTİLER
Televizyonlarda yapılan değerlendirmeler.
Birbirine zıtmış gibi görünen isimler.
Çok ilginç bir durum var.
İran düşmanlığında birleşiyorlar.
Aynı gerekçelerle saldırıyorlar.
Önce, “tiyatro”, “kurgu”, “atari oyunu” dediler.
Tutmadı.
“İran ABD ve İsrail’i rahatlattı.
Mağdur duruma düşürdü” tezini ileri sürdüler.
Gözleri o kadar kararmış ki…
Hamas’ın Sünni olduğunu bile unuttular.
İktidara yakın kanallarda da…
Muhalefetin kanallarında da aynı ifadeler:
“İran kendisini ABD ve İsrail gibi düşmanlar üzerinden motive ediyor.
Ancak gerçekte bölgedeki Sünni Müslüman ülkelere daha çok düşmanlık besliyor.”
Bütün bunlar tesadüf olabilir mi?
Farklı cenahlar aynı şeyleri seslendiriyor.
Belli ki bir yerden düğmeye basıldı.
Uyuyanlar bile uyandırıldı.
Birçoğu bilinmiyordu, deşifre oldu.
ABD ve İsrail’in sıkıntıda olduğunun göstergesi.
İSRAİL’DEN ÇOK İSRAİLCİ
MOSSAD raporu:
“Türkiye, İsrail için İran’dan daha tehlikeli.”
Bizdekiler ise İsrail’den çok İsrailci.
“İran, İsrail’den daha tehlikeli” görüşünü savunuyorlar.
Batılı ve İsrailli uzmanlar, generaller…
Saldırının sonuçlarını değerlendiriyor.
Üslerin vurulduğunu bildiriyorlar.
İsrail’in caydırıcılığının bittiğini söylüyorlar.
Yarattığı psikolojik travmaya dikkat çekiyorlar.
İçimizdekilerin tek derdi şu:
“İran’ın yanıtını etkisiz kılmak.”
Bunun için kıvranıyorlar.
Prof. Dr. Mehmet Yuva anımsattı.
Atila İlhan şöyle demişti:
“İsrail Türkiye’de İsrail’den daha güçlüdür.”
FETÖ sonrası önemli ölçüde aşıldı.
Ama “Gizli İsrailciler” hâlâ faaliyette…