Dün ve bugüne benzer (TAMAMI)
NABIZ
DÜN VE BU GÜNE BENZEER!
Şu sıralarda gazete okumaktansa, yalana, dolana,yalakalığa, şaklabanlığa, dönekliğe prim vermektense, bol, bol kitap okuyorum.
İnsan yaşadığı bir eski filmi izler gibi olup bitenlerin üzerine bir de tuz biber, meydanlardaki küfürlerin, kayıkçı kavgalarının onlara alkış tutan ve artık her mitingte görmekten bıktığımız o kalabalıkları gördükçe sormadan edemiyor:
“Gelişmiş Demokrasi bu mu?”
Biri ötekine, “ Terbiyesiz, cahil ” derken ötekisi berikine, “hortumcu, devlet soyguncusu” diyorsa? “ bilmem ne bey sen hesabını ver aklan da gel” diye haykırıyor ve kalabalıklar ona “ Millet seninle gurur duyuyor” diğeri ise; Ötekine “Senin ellerin kirli, yandaşlarını zengin ettin! Geçmişin karanlık. Aklanda karşıma çık” diyor ve kendilerini kandıran siyaset üslubuna prim veriyor, onlara yer beğeniyorsa, kalkın da biz bunun daha edepli filmini görmüştük demeyelim.
Böyle bir seçim kampanyasına ne tek Parti devrinde, ne DP ’in en haşinleştiği ve Tahkikat Komisyonlarının kurulduğu günlerde bile tanık olmadık. Ama bir şeye tanık olduk. Nedir o?
DÖNEKLİK ,YALAKALIK VE RİYA
27 Mayısa uzun ve meşakkatli o 1960 ‘lı yılları düşünüyorum. Gene basında ikiye bölünmüşlük vardı. Bir yanda özgürlüklerini son ana kadar koruyan omurgalı basın, diğer yanda iktidarın yanında yer alan yağdanlık basın.
Bir taraf; sırası gelince “Bugün canım yazı yazmak istemiyor!”der ve sütununu boş bırakırdı. Diğerleri de ipin ucunu kaçırınca Ankara Hilton dediğimiz Ulucanlar cezaevinin 10. Koğuşunu bizimle paylaşırlardı.Ne arkadaşlarını kendileri gibi yapmıyor diye yalan yanlış belgelerle ihbar ederler, ne de orduları konusunda nefret içinde yazılar yazarlardı. Örnek mi istersiniz? Zaferin Genel Yayın Müdürü Fatin Fuat,şair ve yazar Fethi Giray… Daha niceleri. Biz onlarla yemeğimizi paylaşırdık, birlikte Menderes Bulvarını arşınlar, birlikte cezaevi hamamında memleket şarkıları söylerdik. Bunların içinde elbette ayrıcalıklı olanlar cezaevini hiç görmeyen yağdanlıklar da vardı. Onlar hapse girmediler ama hiç değilse ihbarcı olmadılar. Ama sonunda öyle bir döndüler ki?
28 Mayısta 10. Koğuştan Beyhan Cenkçi- Ülkü Arman ve ben çıktık. Bir hafta sonra da Çankaya Köşkünde Cemal Gürselin Çankayada bir kabul resmi vardı. Cemal Aga yumuşak hoşgörülü, biraz üzüldü mü gözleri yaşaran bir Orgeneraldi. Atilla Bartınlıoğlu ve beni yanına çağırmıştı. Rahmetli unutulmaz ULUS ve AKİS’ in foto muhabiri Hüseyin Ezer resmimizi çekecekti. Bir kolunda ben, öteki kolunda Atilla olacaktı. Ama o resim karesinde biz olamadık. O Yandaşlar, o yağdanlıklar bizi itmişler ve yerlerimizi almışlardı.
Şu günlerde bazı gazetelerin büyük Yayın Müdürlerine, ünlü bazı yazarlarına, hatta Nemrut Mustafa Divanın Reisinin torunlarına, gelene ağam gidene Paşam diyenler bir ağız değiştirdiler ki, akıl geçmişi anımsatıyor. Bunlardan birini tanırım: Kendisi AKP Genel Merkezini ziyaret ettikten sonra, bir yazı döktürerek:”Aman Efendim. Bu ne kadro? Hepsi pırıl, pırıl, Avrupa görmüş insanlardı.Bunlariktidara yakışacak ehil insanlardı!”Demişti!
O sıralar patronunun favorisi Tayyip Erdoğan değildi. O ehil insan 9 yıldır iktidarda, Patronu gazetelerini satıyor, elindekileri çıkarmamak için çabalıyor. Onun marifetlerinden ötürü çekmediği kahır kalmadı. Adama ne onur madalyaları, ne fahri Prof. luklar sağlarken, içinde binlerce kişi çalışan gazetelerini bir o yana bir bu yana dönerek perişan ediyordu. Kendisi aklında hayalinde göremeyeceği değerlere nasıl sahip oldu dersiniz? En lüks Petrus şaraplarına nasıl alıştı, patronun özel uçağına nasıl da kuruldu? Elini değdirmekten tiksindiği Aydınlık Dergisi günlük gazete olunca nasıl yazarlarını hayret ve övgüyle karşıladı Peki şimdi ne yapıyor? İşinden olanlar sokaklardayken, o kah Londra’da, kah Frankfurt’ta kah Danimarka’da şarabını yudumluyor ve Erdoğan’a kızıyor. Elinden gelse daha öteye de gidecek besbelli.
Peki! Ne okuyormuş şu sırada?
Rahmetli Oğuz Aral’ın “Utanmaz Adamı”nı.
Mutlaka bir bildiği vardır.
Yol yakınken son virajda arabadan inecek.Yoksa kulağına birileri 12 Haziran konusunda bir şeyler mi fısıldadı?
kurtulaltug@aydinlikgazete.com