24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dünya Kupası ve Olimpiyatlar ABD’de olmaz

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

ABD; İnci Ece ve Buket Öztürk’ten korktu, attıkları bocce toplarının patlayacağını sandı. ABD, Ayşe Begüm Onbaşı’dan korktu. Ayşe Begüm; yanında iki erkek ile aerobik hareketlerle Pentagon’a girmeye kalkardı, maazallah! ABD 4x50 ve 4x100 metre su altı paletli yüzücülerimizden de korktu. Bu Türkler, Potomac Irmağı’nın altından paletleriyle Pentagon’a yaklaşabilirdiler. ABD; Serap’tan, Tuba’dan, Merve’den, Meltem’den de korktu; 5’i kadın 9 karatecimiz karşısında ABD askerinin şansı var mı? Hele bir de Dilara Bozan ve Ali Sofuoğlu’nun çizdiği katalar; Biden’in rüyasına girse uyuyamaz. Zaten hali yok uçak merdiveninde adım atmaya, yatağından çıkmaz. ABD; üçü kadın dört Muay Thai sporcumuzdan da korktu. Karate ve Tayland boksu yapan Türklerin ABD’de işi ne? Alabama eyaletinin Birmingham şehrinde tamamlanan Dünya Oyunları’na 30’a yakın sporcumuz katılmaya hak kazanmıştı, sadece 3 sporcumuz vize alıp oyunlara katılabildi. Bilardoda erkekler 3 bantta Tayfun Taşdemir Kolombiyalı rakibine, kadınlar 9 topta Eylül Kibaroğlu Polonyalı rakibine ilk turda yenilip elendiler. 400 metre su altı paletli yüzmede ise Derin Toparlak yedinci olabildi. 16 madalya ile döneceğimiz Dünya Oyunları’ndan eli boş döndük. Çünkü ABD sporcularımıza vize vermedi!

Bu hafta ABD’nin Oregon eyaletinin Eugene şehrinde Dünya Atletizm Şampiyonası başladı. 2000’e yakın atletin katılması gereken Şampiyona’nın son anlarına kadar 400’e yakın atlet vize alamadı. 100 metre erkekler finalinde ABD’li atletleri zorlayacak isim, yılın en iyi 3 derecesinden birinin sahibi Kenyalı Ferdinand Omanyala idi. 2021’de 9.77 koştu. Geçtiğimiz ay Afrika Şampiyonu olurken formda olduğunu kanıtladı. Ama, Dünya Şampiyonası’ndaki yarışına bir gün anca vizesini aldı. Kenya’dan yola çıktı. Yarıştan birkaç saat önce ABD’ye gelebildi. 9.77’yi koşabilen Omanyala elemede 10.10 koştu. Afrika Şampiyonası’nda gümüş ve bronz kazanan Güney Afrikalı atletlerin durumu da farklı değildi, Olimpiyat yarı finalisti Gift Leatleda dahil Güney Afrikalılar vizelerini son gün aldılar. ABD, aynı vize sorununu iddialı Jamaikalı atletler için de yaşattı. Gözü aydın ABD’lilerin; erkekler 100 metrede tüm madalyaları aldılar.

10.000 metre koşan Kenyalı kadın atlet Sheila Chepkirui de vize alamadı. Yıllardır çalıştığı Dünya Şampiyonası’na gidememesini “Ter ve gözyaşı; sonuç sessizlik!” diye duyurdu dünyaya. ABD’nin kural tanımazlığına dünya sessizdi. Hint 3 adım atlayıcı Eldhose Paul, Jamaikalı disk atıcı Chad Wright, Jamaikalı 400 metreci atlet Gregory Prince; hepsi isyan ediyordu. Belki bir Dünya Atletizm Yöneticisi duyar da yardım eder, diye.

Dünya Atletizm Birliği’nin İngiliz Başkanı, çocukluğumuzun Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonu Sebastian Coe çaresizliğini itiraf etti: “Yapabileceğimizin en iyisini yaptık, ABD’ye girişlerde siyasi sorunlar var” diyerek. Dünya Atletizm Birliği yöneticileri son anda yüzlerce atletin vize almasını başarıları olarak gösterdiler, Dünya Şampiyonası’na katılmaya hak kazanan 100’ü aşkın atlet hala vize alamamışken. ABD’nin yarattığı bu rezalete ve bu rezalete sessiz kalan Dünya Atletizm Birliği yöneticilerine yine ABD’li bir Şampiyon sessiz kalmadı. Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu Michael Johnson yaşananları “Acı ve Utanç Verici” diye yorumladı. Sosyal medya sayfasına “Profesyonel sporda bu asla yaşanmamalıydı” diye yazdı.

Dünya Şampiyonası’nda 100 metre elemeleri koşuldu. Ekranlarımızdaki grafikte Libya’nın Şampiyona’daki tek temsilcisi Ahmad Amaar “yarışa başlamadı” olarak gösterildi. Ahmet nasıl yarışa başlayabilirdi ki? Sosyal medyadaki profilinde, Dünya Atletizm Birliği’ni suçluyor ve “Vize nedeniyle Libya, Dünya Şampiyonası’nda temsil edilemiyor. Dünya Atletizm Birliği’nin desteği olmadan küçük ülkelerde atletizm gelişemez” diye yazıyordu. Dünya Atletizm Birliği; ABD’nin istemediği ülkeleri yarıştırmaktan acizdi, zavallı bir federasyon olduğunu kanıtladı.

2017 Dünya Atletizm Şampiyonası’nda uzun atlamada 2.29 ile bronz madalya kazanan Suriyeli atlet Majd Eddin Ghazal, bu Dünya Şampiyonası’nın favorilerindendi. 2.36 atlayabilen Ghazal altını alabilirdi. 2022 Dünya Şampiyonası’nın yüksek atlama elemelerinde, Ghazal da ekranlardaki grafikte “yarışa başlamadı” diye duyuruldu. Nasıl başlayabilirdi ki, Suriye’nin gururu Ghazal’a elbette ABD vize vermedi. Elemelerde en iyi atlayış 2.28 oldu. Ghazal’ın altını ve Ghazal gibi yüzlerce sporcunun emeği, teri, gözyaşları ABD’nin kural tanımaz tavrı ve Dünya Atletizm Birliği’nin korkaklığı yüzünden yok olup gitti.

Uluslararası spor organizasyonlarının neredeyse tüm yöneticileri zaten dünya sporuna ihanet içinde. Tarihin affetmeyeceği bir emniyeti suistimal suçu işlenmekte. Dünyada sporun yayılmasından ve adil şekilde yapılmasından sorumlu olan tüm bu spor yöneticileri, Rus ve Belaruslu sporcuların elinden aldıkları temsil hakkının bedelini ödeyemezler. Ülkesine ihanet eden mülteciyi yarıştırma derdine düşüp yarım asırdır Kıbrıs Türklerine spor yapmayı yasaklayanları spor tarihi affetmeyecek. Tüm ülkelerin sporcularının yan yana gelmesi, sporun güzelliği iken; spor yapan insanların emeklerinin ödüllendirilmesi, sporun değeri iken; sporun güzelliğini ve değerini yok edenlerden spor insanı olmaz. Spor barışın en güzel aracı iken, sporu bir savaş aracı haline getirenler ve buna sessiz kalanlar; tarihe emek ve gözyaşı hırsızı olarak geçecekler!

Sadece son 2 hafta içinde düzenlenen iki organizasyon ABD’nin istediği sporcuyu ülkesine sokup istediğini sokmadığını kanıtladı. Bakalım FİFA ve IOC yetkilileri bu iki organizasyondan ders aldılar mı? 2026 Dünya Futbol Şampiyonası’nın çok büyük kısmı ABD’de düzenlenecek. 2028 Olimpiyatları da ABD’de düzenlenecek. Dünya Oyunları ve Dünya Atletizm Şampiyonası’nda yaşanan vize sorunları sonrası; FİFA ve IOC yetkilileri, 2026 FİFA Dünya Kupası’na ve 2028 Yaz Olimpiyatları’na katılmayı hak eden tüm sporcuların yarışabileceğini garanti edebilirler mi?

ABD’nin yaptığı küstahlığı başka bir ülke yapsa; elinde ne Dünya Kupası ne Olimpiyat organizasyonu kalırdı. FİFA ve IOC yöneticileri ABD’nin birer piyonu mu, yoksa spor yöneticisi mi göreceğiz. Olur da bu 2 büyük organizasyon ABD’den alınmazsa; 2026’da ve 2028’de ABD’nin vize vermemesi nedeniyle yarışamayan her sporcunun çaresizliğinin sorumlusu bugünün FİFA ve IOC yöneticileri olacaktır!

Dünya Kupası ABD