Dünya, Kuşak Yol ve şiir 3: Kuşak Yol şairlerine çağrı!
Yazımızın birinci bölümünde “İnsanlığın Kuşak Yol’a ihtiyacı var!” diyerek, bu devrimci projenin, Atlantik’in sömürgeci politikalarına karşı insanlığın umudu olduğunu dile getirdik. İkinci bölümde ise böylesin kurtarıcı bir girişimin başarısı için edebiyatın, sanatın, şiirin önemine vurgu yaparken, “Kuşak Yol’un şiire ihtiyacı var!” dedik ve somut koşullardan kaynaklanıp gerçeğe ulaşan düşünceleri paylaştık. Çalışmamızın bu son bölümünde ise Kuşak Yol ülkelerinin şairlerine sesleniyor ve onları gönül yollarında örgütlenmeye çağırıyoruz.
Bu çağrıyı okurken lütfen birkaç gün önce Kazakistan’da yaşanan Amerikancı darbe girişiminin neden ve sonuçlarını aklımızda tutalım. Düşman bağımsız bir Türk devletinin can evine saldırma cesaretini nereden buluyor? Milli devletlerin bağışıklık sistemi niçin zayıflar?
ŞAİRLERİ İŞBİRLİĞNE ÇAĞIRIYORUM
Avrasya’nın en büyük köprüsü Türkiye’den Doğu’nun ve Batı’nın şairlerine sesleniyorum. Kuşak Yol ülkelerinin şiir geleneği içinde yetişmiş, yetkinleşmiş görkemli şair ordusuna ulaşsın sesim: Şairleri işbirliğine çağırıyorum.
Emperyalist hegemonyadan kurtulmaya çalışan insanlığın her dönemden daha fazla bugün şairlere ihtiyacı var. Gelin, milletlerimizden aldığımız güçle, şair emeklerimizi birleştirelim. İnsanlığın geleceği için, boynumuzun borcu olan, şairlerin işbirliğini ilan edelim. Güzel Asya’mızın ulu şairlerinden Yunus Emre’nin diliyle söylersek: “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım!”
Asya dolusu, Avrasya dolusu şair ordusu, gelin bu kutsal seslenişe kulak verelim, bu sesin birleştirici mesajına bağlı kalalım. Gelin önce Kuşak Yol kentlerinden yola çıkalım, bir kurultay toplayalım. Birbirimizi yakından tanıyalım, gözlerimizin içine bakalım.
Bunu yaptığımız o anda, orada insanlığın zor işleri kolaylaşacak… 700 - 800 yıl önce Doğu - Batı savaşlarını yaşamış Yunus, bin kitaplık bilgiyi özetleyerek diyor ki: “Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz!”
İNSANLIĞIN ORTAK GELECEĞİNDE ŞİİR
Bir Türk atasözü de şöyle diyor: “Ömür biter, yol bitmez!” Bu söz boş vermişliği değil, tam tersine insanoğlunun hiç bitmeyen yaşama mücadelesini, yetkinleşme çabasını, geleceğe doğru atılımlarını anlatıyor. Bugün o kararlı adımlar Yeni İpek Yolu’nda geleceğimize doğru atılıyor ve atılım kuşaklar boyu sürecek.
Başkan Xi Jinping’in baş tacı ettiği, “İnsanın ortak geleceğini inşa etmeye giden yol,” işte bu yoldur. Bizi korkunun, yoksulluğun, hor görünün değil, barışın, refahın ve hoşgörünün dünyasına götürecek başka bir yol bilen var mı?
Kuşak Yol boyunca şarkılar söylendikçe, şiirler okundukça, insanlar kucaklaştıkça yolculuklar güzelleşecek, yollar kısalacak, ömürler uzayacak. Bizler, bu yolun adanmış yolcuları, ne mutlu bize, bu yolda ayak izlerimiz torunlarımıza kalacak. Hep birlikte ileri zamanlara doğru onlarla yürüyeceğiz. Bu cesur adımlar bizi insanlığın büyük ve cesur zamanlarına götürecek.
GÖNÜL YOLU, KOLAY KILAR ZORU
Ortak bir dilimiz var: Gönül dili. Şiir dili. İnsanlık dili. Kolay bir dil. Bu dili herkes mükemmel konuşabilir, mükemmel anlayabilir. Gelin İnsanlık diliyle konuşalım. Bu dili öğrenmek için kurs görmeğe gerek yok, beynimiz biliyor çünkü. Algı sistemimiz, düşünce yetimiz gönül dalgalarıyla yükselmiş. Bu dili anlamak için okula gitmeğe, kurs görmeğe de gerek yok. Yüreğimiz anlıyor çünkü.
Kıtalardan kıtalara muazzam kara yolları, deniz yolları, hava yolları kurabiliriz, önemlidir. Bu yollarda çok farklı kültürden insanlar yürüyecek, türlü türlü halklar geçecek. Gelin bu yolları gönül yolu yapalım, işi kolay kılalım. Gelin yüreklerimize kanat takalım, ortak geleceğimize doğru birlikte kanat açalım. Gönülden gönüle giden yollar böyle kurulur. Dağlar, denizler böyle aşılır.
Ve bu yollar boyunca insanlar şiirce konuşacak. Dilimiz gönülce dili olacak. Bu kutsal görev için Kuşak Yol şairlerini “İpek Yolu Şiir Kuşağı Birlikleri”ni kurmaya çağırıyoruz. Gelin derdimizi kaygımızı, sevgimizi sevincimizi şiirin şifalı diliyle anlatalım. Kış ayında elmalar çiçek açsın, kurak bozkırda ırmaklar çağıldasın. Göllerimiz ördekle kazla, göklerimiz turnayla sunayla dolsun. Bahçelerimiz sığırcık, bıldırcın, kırlangıç kaynasın.
YARATICI SİYASETİN ŞİİRE İHTİYACI VAR
Hedefimiz, “İpek Yolu Şiir Kuşağı Birlikleri”yle insanlığın ortak geleceği için dünyayı kucaklamak. Yeryüzü şairlerini buluşturmak ve kör kapıları birlikte açmak, demir geçitleri birlikte aşmak… İpek Yolu evimizin, köyümüzün yolu olsun. Gelin, bin yıl sonraki çocukluğumuzun elinden tutalım, sonsuz, ölümsüz bir yaşama doğru yola çıkalım.
2016 yılında Türkiye ve Rusya'da Asyalı şairleri göreve çağırdık. Bu çağrımız büyük yankı yarattı: Bir damla samimi gözyaşı okyanusu dalgalandırdı, günlerce. Amerikancı Gladyonun FETÖ’cü uşakları, Türkiye - Suriye sınırında emperyalizm hesabına Rus uçağını düşürdüğünde, o gün Asya’mıza yönelik bu karanlık saldırı şiirin ışığıyla aydınlatıldı.
Çok geçmeden Türkiye ve Rusya arasında gönül köprüsü kuruldu. Bu köprü, yaratıcı siyasetin yolunu açan şiirin gücüyle kuruldu. Şiir sanatı, bu alçaklığı dosta düşmana göstermekte görev aldı ve başarılı odu. Dünya, bir şiirden yayılan erdem gücünün emperyalizmin tertip kayasını nasıl parçaladığını, uluslararası çetin tuzağı nasıl bozduğunu gördü, pratiğini yaşadı. Ve büyük kardeşlik gerçekleşti. Çünkü insanoğlu, insan kızı hâlâ yeryüzü sorumluğunu taşıyor.
Ardından, İpek Yolu Şiir Kuşağını kurma kararlılığımızı 2017'de Tienjin'de, uluslararası Deniz İpek Yolu Liman Kentleri girişiminde bütün dünyaya ilan ettik. Çaresiz olmadığımızı, insanlığın şairlerinin var olduğunu gösterdik.
BİR YOL, BİR KUŞAK, BİN ŞAİR!
Bugün bir kez daha Kuşak Yol ülkelerinin şairlerini göreve çağırıyorum. 21. Yüzyıl Şairlerinin, Yükselen Asya ozanlarının ortaya çıkma vaktidir. Gelin Avrasya’nın ulu şairlerinin ruhlarını, cesaretlerini, erdemlerini kuşanarak işbaşı yapalım. İpek Yolu Şiir Kuşağını birlikte kuralım. Gel ey Yunus, Hafız, Li Bai, Rudeki, Goethe, Shakespeare… Gel ey Puşkin, Nazım, Petöfi, Lu Sün…
Eğer kültürel yumuşak gücümüzü artırmak ve bütün dünyada güçlü bir ahlaki destek inşa etmek istiyorsak, işte fırsat: İpek Yolu Şiir Kuşağı! İpek Yolu'nu, insanlığın geleceğine uzanan ipekten bir ahlak, erdem yolu yapmak için kolları sıvayalım.
Yürekler kanat açsın, uzaklar yakınlaşsın… Hasret bitsin! İpek Yolu’nu Cennet yolu yapamazsak, birlikte Cehenneme girelim!
Yaşasın Yükselen Asya Uygarlığı!
Yaşasın “Bir Yol, Bir Kuşak, Bin şair!”