Dünya Sevgililer Günü’nün ardından pırlanta ekonomisi – 2 sertifika işine yakınsak bakış
Her ne kadar 2004’te hükümetler ve sivil toplum kuruluşlarının çabasıyla Kimberley süreci denilen bir çalışma kapsamında elmas arzının Afrika içi çatışmaların dışındaki kaynaktan geldiğine ilişkin sertifikalandırma başladıysa da bu kimilerine pek inandırıcı gelmiyor. Afrika’daki iç çatışmaların finansmanının ham elmas madenlerinden sağlandığı uzun süredir biliniyor. Dünyada geçerli iki sertifika var. Biri 2014 yılında, Federal Ticaret Komisyonu (FTC) (Federal Trade Commision), derecelendirme raporları yerine sertifika tanımının kullanılmamasını tavsiye eden elmas derecelendirme kalite yönergeleri yayınladı. Böylece 2014 yılından sonra Uluslararası geçerliliğe sahip pırlanta ve mücevher derecelendirme kuruluşları (ABD merkezli GIA, Belçika merkezli Dünya Elmas Konseyi (HRD), yerli şirketimiz JTR vd.), gerçekleştirdikleri analizleri raporlarken “Pırlanta Derecelendirme Raporu” ve “Mücevher Raporu” tanımlarını kullanmaya başlamışlardır.
Pırlanta Derecelendirme ve Mücevher Raporu tanımları bir ürün üzerinde gerçekleştirilen test ve analizlerin özet bir bilgisini sunar niteliktedir.
Uluslararası Standartlar Organizasyonunun ISO 24016 “Mücevher, Kıymetli Madenler, Pırlantaların Derecelendirilmesi hakkında terminoloji, sınıflandırma ve test metodları” uluslararası standardının direktifleri incelendiğinde Pırlanta Sertifikası teriminin kullanılmadığı bunun yerine Pırlanta Derecelendirme Raporunun kullanıldığı görülmektedir. Uluslararası Pırlanta Konseyi (IDC) standartları da incelendiğinde Pırlanta Sertifikası tanımının kullanılmadığı bunun yerine Pırlanta Derecelendirme Raporu tanımının kullanıldığı görülmektedir.
Pırlanta laboratuvarlarında çalışan uzman gemologlar, pırlantaları ve mücevherleri derecelendirirken, laboratuvarın belirlediği derecelendirme standartları ve kılavuzlarına uyarlar. Pırlantanın her bir özelliğinin (4C) derecelendirilmesi için kural setleri ve referansları bulunmaktadır ve derecelendirme sonuçlarını bu karar setlerine uygun olarak gerçekleştirirler.
Pırlanta derecelendirme raporu, pırlanta raporu ve pırlanta sertifikasının aralarında fark var mıdır? Mücevher Raporu ve Mücevher Sertifikası arasında fark olmadığı gibi, Pırlanta Derecelendirme Raporu, Pırlanta Raporu ve Pırlanta Sertifikası arasında da bir fark bulunmamaktadır. Pırlanta raporlarını bu kadar önemli yapan nedir? Bir pırlantanın derecelendirme raporu onun kimliği gibidir. Gemologlar bir pırlantayı, onun kesim açılarından, doğal izlerinden ve kemerindeki lazer markalamasından kolaylıkla tanımlayabilirler. Her pırlanta tektir, bir pırlanta bir pırlantanın asla birebir aynısı olmaz. Pırlanta Raporu (Pırlanta Sertifikası) bir elmasın tüm niteliklerinin belirlenerek raporlanması ile oluşturulur. Bu kapsamda bir pırlantanın 4C özelliklerinin (Karat, Renk, Berraklık ve Kesim) yanı sıra incelenen pırlantanın doğal olup olmadığı yani dünyanın derinliklerinde mi yoksa laboratuvar ortamında mı oluştuğunu tespit eder ve ayrıca oluşumundan sonra niteliklerini geliştirmek üzere çeşitli işlemlere tabi tutulup tutulmadığının da analizi gerçekleştirilir.
Pırlanta raporu ve/veya Mücevher Raporu olmaksızın gerçekleştirilen pırlanta satın almalarında, pırlantaların kalitesi, doğası, ve gördüğü işlemler fiyatını önemli ölçüde değiştirdiği için pırlanta ve/veya mücevher raporu olmaksızın gerçekleştirilen pırlanta satın almalar son derece risklidir. Bunu en önemli nedeni ise 2000’li yıllarda geliştirilmeye başlanan iyileştirme ve yeni büyütme tekniklerinin spektroskopik analizler dışında anlaşılamamasıdır, yani yeni teknikler gözle veya bir mercek altında anlaşılamayacak kadar gelişmiştir.
Sonuç olarak, doğru beyan ile pırlanta yada mücevher satan hiç kimse, pırlantaların derecelendirilmesine itiraz etmemelidir. Satın almadan önce alacağınız mücevherin ya da pırlantanın Pırlanta Raporu ve Mücevher raporu olup olmadığını sormanız yeterlidir. Satın alınacak pırlantanın Uluslararası bir Mücevher Raporu ve/veya Pırlanta Raporu yok ise bu raporların alacağınız pırlanta veya mücevher için tarafsız bir kuruluş tarafından hazırlanmasını istemeniz müşterinin en doğal hakkınızdır.
Mücevher raporları (mücevher sertifikası) özellikle bir pırlantalı mücevherler için geliştirilmiştir. Günümüzde birçok mücevherde birden çok pırlanta bulunmaktadır. Bir mücevherin üzerindeki pırlanta sayısı 1 den başlayarak binlerce pırlantaya kadar ulaşabilmektedir. Örneğin bir yüzük üzerinde 24679 adet pırlanta takılmış olabilmektedir. Bu kapsamda mücevherin üzerindeki her bir taşın pırlanta raporlu olması beklenemez. Bu nedenle değerin, kalitenin ve doğallığın tespiti için yüksek çözünürlükte mücevher raporu hazırlanması gerekir.
TÜRKİYE’DE PIRLANTA
Türkiye’de 2023’te 419 milyon dolar pırlantalı mücevher ihraç edilmiş. Türkiye bir mücevher üretimi ve ihracatı ülkesi. Mücevher ihracatında 5. ve mücevher üretiminde 3. sırada. Çok sayıda altın mücevherin yanı sıra çok sayıda elmas mücevher de bu rakamların içinde. Türkiye değer zincirinin çok önemli bir parçası. Ham elmaslar Afrika ya da Kanada'dan Antwerp ve Dubai'ye geldiğinde, %95'i parlatma ve kesim için Hintli şirketlere satılıyor. Daha sonra büyük bir kısmı mücevher üretimi için Türkiye'ye gidiyor. Türkiye büyük bir tüketici pazarı ama aynı zamanda Avrupa, Orta Doğu ve ABD'ye büyük bir ihracatçı. Potansiyeli çok büyük. Ama aynı zamanda yerel pazarı da dikkat çekici.
Meraklısı bu konuda güncel verileri içeren Ocak 2025 tarihli pırlanta hakkında ülke raporuna bakabilir (www.reportlinker.com). Rapora göre sentetik elmasta yıllık büyüme oranı yüzde 8 imiş!
Kimi görüşlere göre Türkiye’de mücevher sektörü altın ve pırlantadan ibaret; inovasyon ve değer bazlı pazarlama mafiş!
İstanbul (İstinye Park’ta) mağaza da açan De Beers’in son yıllarda yakın markaja aldığı Türkiye’de işçilik ucuz olduğu içim şirketlerimiz, elmas / pırlanta taşı ithal edip, burada yüzük ve kolye gibi ürünlere işleyip satmaktadırlar. Hatta işçilik ucuzluğu nedeniyle pırlanta fiyatları da yüzde 400’e dek ucuz olmaktadır. Bu nedenle, Türkiye’ye gelen gezginlere, pırlanta turları düzenlenmektedir. 1,5 milyar dolarlık pırlanta pazarında aslan payını alan şirketlerin çoğu da nurjuvazi kesiminden! Pırlantadaki vergi destekleri ve orta sınıfın yüksek istemi de cabası.
Mücevher sektörünün otoritelerinden HRD Antwerp 35 milyon TL yatırımla Türkiye pırlanta pazarındaki faaliyetlerine 2024’de yeniden başladı.
Son yıllarda Türk şirketleri, elmas / pırlanta taşı ithal edip, burada yüzük ve kolye gibi ürünlere işleyip satmaktadırlar. Dışalımda Belçika, İsrail, Dubai, Hindistan, Rusya ve Çin başı çekiyor. Ham elmas fiyatları giderek artıyor. Buna karşın sektör hız kesmiyor. İşten asıl parayı kazananların elmas kesme işin en iyi bilenler. Türkiye’de elmas kesimi yapılmıyor. Örnekse Kapalıçarşı’daki taş işçiliği ustaları yavaş yavaş bu dünyadan göçerken yerlerine yenileri yetişmediğinden bu işten Türkiye’ye ekmek kalması da pek olası gözükmüyor. Çin’in buradaki rekabeti işi götürüyor. Sektörde el işçiliğinin yerini makineleşme almaya başlamış.
Jival Yönetim Kurulu Başkanı Naim Gençoğlu ‘Türkiye’de kaliteli ve markalı pırlanta işinin 2000’den sonra esasen başladığını’ söylüyor. Türkiye’deki elmas-pırlanta sektöründeki aşırı büyümeye koşut olarak, HRD dünya genelindeki ikinci büyük laboratuarını Türkiye’de açmıştı.
Elmas devi De Beers Türkiye’yi son yıllarda yakın markaja almış durumda. Bu yakın ilginin toptan elmas tedarikçileri üzerinden TV dizilerine ve reklam aralarına dek uzanıyor.
Bir şirketin reklamına bakın:
‘Pırlantayla aşkınızı biraz renklendirmeye ne dersiniz?....11 adet sarı, 9 adet konyak, 2 adet pembe ve 135 adet pırlantayla tasarlanan, toplam 4,27 karatlık bu çok özel tasarımda sunduğumuz ışıltı çok özel’.
Bir başkası ise pırlanta ile parfümü birleştirmiş, pırlantayı alana parfüm de veriyor. Reklam sözleri ise şöyle: ‘Aşkın kokusu’. Maşukun yani aşık olunan kişinin kokusunu anladık da aşkın kokusu ne oluyor?
Başka bir şirketin reklam fotoğrafını (pırlanta yiyen kadın) şirket ismini keserek verip, yorumu okura bırakalım!
Çadır satışları düzenlemek gibi yenilikçi pazarlama teknikleri de kullanılıyor. Sektördeki kampanyaların ardı arkası kesilmiyor: bir alana bir bedava, sektörün en avantajlı taksit olanağı vb. Türkiye’nin her yanından her gelir grubunun pırlanta alabildiği görülmektedir. Türkiye piyasasında daha çok G, H, I renk pırlanta bulunuyor. Türkiye’deki tüketiciler berraklığa da büyük önem veriyorlar. Dünyada pırlantalı mücevherat dışsatım liginde dünya üçüncüsü olan Türkiye’de pazarın yüzde 35’i iç pazara kalanı ise yurtdışına gidiyor.
Sektör şirketlerinin kimileri(!) vergiden kaçınma destekleriyle (ve vergi kaçırma teknikleriyle) mest olmuş biçimde! Hele de önüne yem konup, kalkınca altından yumurtası kolayca alınan tüketiciler de mevcutsa. Son çözümlemede, Türkiye bir pırlanta üreticisi değil, bir pırlanta tüketicisi.
ELMASIN ŞİFA VERİCİ ÖZELLİĞİ!
Tartışmalı bir konu olmakla birlikte, taşlarla şifa kitaplarına bakılırsa, beyin ve sinirleri güçlendirici, denge bozukluklarını önleyici, bireyin bedensel-ruhsal-zihinsel yapılarını bütünleştirici işlevlere sahipmiş. Bu taşı kullanmasını salık vereceğiniz bir siyasetçi var mı acaba?
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.