Dünyada gıda güvenliği ve beslenme
Bu yazı Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından yayınlanan “Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme, 2021” adlı raporda sunulan bilgilere dayanmaktadır.
AÇLIK
Dünya uzun süreden beri açlıkla mücadele etmektedir. Sayısı 1 milyarı geçen insan kıtlık ve açlıkla yüz yüze iken açlığı ortadan kaldırmak için önlemler alınmış ve belirli ölçüde başarı sağlanmıştı. 2030 yılında açlığın bütünüyle sonlandırılması hedeflenmekteydi. Kovid-19 salgını besin üretimi ve ikmal zincirlerini etkilemiştir. Sonlandırılması beklenen açlık tam aksine artmaya başlamıştır. Aşağıdaki Çizelge1’de dünya nüfusunun yüzde 11’inin açlık çektiği görülmektedir. Aç kalanların yüzde 91’i Asya ve Afrika’da bulunmaktadır.
“Süreğen açlıktan yakınan insan sayısı eksik beslenme sıklığı (PoU) ile ölçülmekte olup 2020 yılında 161 milyon kişi artmıştır ki bu onyıllardan beri bir yılda görülen en büyük artıştır. Ek olarak 2020 sonunda en az 55 ülke ve bölgedeki 155 milyon kişi acil insani yardım gerektiren ani gıda güvensizliğine maruz kalmıştır.”
SAĞLIKLI ÖĞÜNLERE (DİYET) ERİŞİM
Aşağıdaki çizelgede dünya nüfusunun yüzde 42’sini oluşturan 3 milyardan fazla insanın sağlıklı beslenmeye yetecek en ucuz gıda maddelerini bile satın alamayacak durumda olduğu görülmektedir. Sağlıklı öğün; karbonhidratlar, bitkisel - hayvansal proteinler, vitamin ve mineraller şeklinde sınıflandırılan besin gruplarının hepsinin en ucuzundan bile olsa yeterli miktarda tüketildiği öğündür.
Afrika ahalisinin yüzde 80’i, Asya’nın yüzde 44’ü bu imkândan yoksundur. Şaşırtıcı olan husus en pahalı gıda maddesinin en yoksul kıta olan Afrika’da olmasıdır. Afrika’da kişi başına bir günlük sağlıklı gıda maliyeti 4,37 dolardır. Tümü yüksek gelirli ülke olan Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde ise kişi başına günlük sağlıklı gıda maliyeti 3,43 dolar olarak hesaplanmıştır. Başka bir anlatımla gıda, yoksul Afrika’da zengin Kuzey Amerika ve Avrupa’dan yüzde 27 daha pahalıdır.
Her türlü şekliyle kötü beslenme, küresel bir sorun olarak gündemde kalmaktadır. Veri kısıtlılığı nedeniyle Kovid-19 salgınının etkisi henüz tümüyle hesaba katılamasa da 2020’de 5 yaş altındaki çocukların yüzde 22’si (149,2 milyon) bodurluktan, yüzde 6,7’si (45,4 milyon) cılızlıktan ve yüzde 5,7’si aşırı kilodan etkilenmiştir. Kovid-19 salgını nedeniyle bodur ve cılız olanların sayısına ilişkin gerçek rakamların daha yüksek olması beklenmektedir.
Kötü beslenen beş yaş altındaki çocukların çoğu Afrika ve Asya’da yaşamaktadır. Dünya çapında bodur kalan on çocuktan dokuzu, cılız olan on çocuğun dokuzundan fazlası ve aşırı kilolu olan on çocuktan yedisi bu bölgelerdedir.
Yalnızca, emzirilek beslenen 0-5 aylık çocukların oranında bir artış kaydedilmiş -2019’da yüzde 37 iken 2020’de yüzde 44’e yükselmiştir.
15-49 arasındaki kadınlarda görülen kansızlık Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından (SDG) biridir. Küresel olarak 15-49 yaş arasındaki kadınların yüzde 29,9’u kansızlıktan etkilenmiştir; ancak veriler çok net bölgesel farklılıklar göstermektedir. 2019’da Afrika ve Asya’da kadınların yüzde 30’dan fazlası kansızlıktan etkilenmiş iken Kuzey Amerika ve Avrupa’daki kansızlık oranı yüzde 14,6’dır.
Küresel düzeyde ılımlı ya da şiddetli gıda güvensizliği sıklığında cinsiyet farkı Kovid-19 salgın yılında daha da büyümüş olup ılımlı ve şiddetli gıda güvensizliği farkı 2019 yılında yüzde 6 iken, 2020 yılında kadınlarda erkeklere nazaran yüzde 10 daha fazla olmuştur.
Dünyada aç insan sayısı kadar, aşırı kilolu (obez) insan vardır. Dünyada üretilen besin maddelerinin miktarı bütün insanları doyurmaya ve beslemeye yeterlidir. Ancak besin maddelerine erişim sorunu vardır. Koşulların kötü olduğu yerlerde nüfus hızla artmaktadır. Besin üretimi yeterince artırılamadığı için gıda maddeleri pahalanmaktadır.
SONUÇ:
Birkaç kez Almanya’da bulundum. En çok dikkatimi çeken şeylerden biri Almanya’da muz ve çikolatanın çok ucuz olmasıydı. Bir hevenk muz, bir kakao çekirdeği yetişmeyen kuzey ülkelerinde bu bolluk nereden geliyor? Ticaret hadleri, döviz kurları, borçlandırma, arazileri satın alma ve kiralama, işbirlikçi yönetimleri işbaşına getirme, iç çatışma çıkarma, silahlı müdahale gibi türlü çeşitli yollarla Afrika ve yoksul ülkeler soyuluyor ve insanlar aç kalıyor.
Çay, kahve, kakao, kauçuk, ananas, kaju, palmiye yağı, hurma, muz, pamuk, ilaç hammaddeleri gibi milyonlarca ton ihraç ürünü gelişmiş ülkelere akmaktadır. Afrika başta olmak üzere Asya ve Latin Amerika’daki yoksul ülkelerde yaşayan insanlar ise açlıktan kıvranmaktadır. Bu teknoloji çağında aç, hatta temiz içme suyundan bile mahrum olan milyonlarca insanın varlığı insanlık için bir yüz karasıdır.
Yapay olarak tetiklenen Rusya-Ukranya çatışması kısa zamanda sönümlenmezse, burada görülen karamsar tablo daha çok ağırlaşacaktır.