Dünyada Lenin kadar canlı kimse yok
Ezilen milletlerin ve emekçilerin büyük devrimcisi Lenin, 93 yıl önce bugün dünyaya gözlerini yummuştu.
Lenin’in cenaze töreninin ardından “Lenin Destanı” isimli eserini tamamlayan Rus şair Mayakovski, destana;
“Zamanı geldi başlıyorum Lenin’i anlatmaya
Bize yakışır mı bu ağlama bu ah vahımız
Dünyada Lenin kadar canlı kimse yok.” diyerek başlar.
Lenin 21 Ocak 1924’te hayatını kaybetmiştir ama 21 Ocak 2017 itibariyle insanlığın en canlısı olarak yaşamaktadır.
Çünkü Lenin’in öğretileri, 21. yüzyılı anlamak ve tarihe yön verebilmek için hala en temel gerçeklerdir.
Lenin’in “Gerici Avrupa, İlerici Asya” ve “Ezen-Ezilen Milletler” saptamaları bütün ağırlıklarıyla geçerlidir.
YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR
20. yüzyılda Asya’nın sömürülen ve çağ dışı bırakılan ulusları, bağımsızlıklarını kazanarak demokratikleşmişler ve insanlığı ileriye taşıyacak fikirlerin Afrika’ya ve Latin Amerika’ya yayılmasına vesile olmuşlardı.
Bugün de yakın zamanda, geniş bir coğrafyada görülebilecek benzer bir durum söz konusu.
Asya’nın disiplinli ülkeleri yükselen ekonomileriyle, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) emperyalizminin kıtalararası hegemonyasını kırdılar. ABD, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) yıkılmasının ardından küreselleşme atağıyla saldırganlaşmıştı fakat egemenliği kısa sürdü. ABD emperyalizminin aba altından bütün dünya ülkelerine gösterdiği terör sopası basit bir dayanışmayla etkisizleştiriliyor. ABD’nin Suriye’yi dağıtarak kuzeyden açmaya çalıştığı 2. İsrail koridoru; Beşar Esad’ın direnişi, Rusya, Çin, İran ve Türkiye’nin anlaşmasıyla mazlumların kurtuluş yoluna dönüşüyor. ABD’nin gezegenin geleceğini tehdit eden tek kutuplu düzeni sona eriyor, Asyalıların öncülüğünde yeni bir dünya kuruluyor.
LENİN CAN YELEĞİDİR
Suriye’de kesin zafere ilerleyen ulusal direniş ve Türkiye’de emperyalizmin cenderesinden kopuş eğilimi ve akabindeki sancılar işarettir. Ezen-ezilen milletler çelişmesinin sınıf mücadelesinde asıl belirleyen haline gelmesiyle yürürlüğe giren, emperyalizmin zayıf halkalarında devrim yasası işliyor.
Lenin yöntemleri ve icatlarıyla, polemikleri ve iddiasıyla; çağdaşları için de, gelecek kuşaklar için de usta bir öğretmendi.
Lenin’in “Savaş ve Sosyalizm” ve “Sosyalistlerin Vatan Savunmasındaki Rolü” üzerine görüşleri, içinde bulunduğumuz koşullar itibariyle Türk sosyalistleri için can yeleği gibidir.
HANGİ SAVAŞ
Lenin, ezilen uluslara yönelik yabancı baskısının püskürtülmesine dayanan savaşları haklı savaşlar; sömürgeleştirme, esaret, paylaşım ve yağma için yapılan savaşları ise haksız savaşlar olarak değerlendirir. Savaşı, politikanın başka araçlarla sürdürülmesi diye tarif eden Lenin; hangi savaşın haklı, hangisinin haksız olduğunu,
1. “Savaşın çıkmasında hangi ekonomik, siyasi ve tarihsel şartlar etkili oldu?”
2. “Savaş hangi siyasetlerin devamı olarak ne için doğdu?”
3. “Hangi sınıflar savaşıyor?” sorularına yanıt arayarak düşünür.
Vatan savaşında memleketin bütün insan kaynaklarının savaşa göre konumlanması, halkın ve devletin tüm imkânlarının seferber edilmesi kanaatindedir. Nitekim 1920’de İngiltere, Fransa ve ABD’nin başı çekmesiyle 14 ülkeden 600 bin askerin SSCB’ye saldırması ve çarlık kalıntılarıyla iç savaş kışkırtması nedeniyle orduya ve halka seferberlik talimatları gönderir.
LENİN 7 KARADA
Lenin, emekçilerin topyekûn siyasi ve ideolojik mücadelesinden kopuk talepkârlığa; ekonomizme şiddetle karşıdır. Eleştiri özgürlüğü maskesiyle yapılan bozgunculuklara müsaade etmez; emperyalist payandalığına tahammülü yoktur. Sol kompleksle ve maceracılıkla olan ideolojik hesabını ertelemez. Nesnellik ve bilinç arasındaki bağın yorulmaz kovalayıcısıdır. Esnek ilkeli ve gevşek disiplinli parti önerilerini ise dil bilgisinin verdiği ehil üslubuyla teşhir eder.
Lenin, Ekim Devrimi’nin 100. yılında Türkiye’de Aydınlıkçıdır.
Batı Asya’da Baasçı, Çin’de Komünist Partilidir.
Lenin Amerika’da Fidel Castro ve Hugo Chavez’in yoldaşlarında, Avrupa’da Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg’un arkadaşlarında; Afrika’da Lumumba ve Sankara’nın dostlarında yaşıyor.
Lenin, eşi Krupskaya’nın deyimiyle “tükenmek bilmeyen insanlık tutkusuyla” ayakta.
Dünyada Lenin kadar canlı kimse yok.