08 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Durun artık, kan lekesi çıkmaz

Onur Belge

Onur Belge

Eski Yazar

A+ A-

Yettiniz, her kim ve kimler iseniz. Durun artık, taraftarları kudurtuyorsunuz, bıkmadan, usanmadan kışkırtıyorsunuz. Gezi'de kan akıttınız, futbol seyircisinin kanını da akıtmayın. Çünkü kan lekesi çıkmaz ve bundan sonrasını durduramazsınız. Hala anlamadınız mı, ne biri ne de öteki deplasmana gidebiliyor. Sen yaptın, ben yaptım diye hala suçlamalarla vardığınız nokta bu.

Fenerbahçe-Trabzonspor maçındaydım. Bu maçta ve sonrasındaki olaylarda henüz kan çıkmadıysa taraftarları tebrik ediyorum. Aman ne olur, kışkırtacaklar, tribünleri boşaltacaklar, sonra da suçu futbol taraftarlarına atacaklar. Buna fırsat vermeyin. Her şeyi gözlerimle gördüm. Ama akşam televizyonları seyrettiğimde doğrusu inanamadım. Neye mi, Trabzonspor Başkanı'nın Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından tebrik edilmesine.

Fanatik bir grup dışında tüm Trabzonsporluları da üzen ve utandıran başkanlarının maçtan ayrılışı ve yaptıkları tüm kurallara aykırıydı. Hayır, kimse anlatmadı, ya da televizyon görüntülerine göre değil, gördüklerime, duyduklarıma göre konuşuyorum. Maçtan çıkıyorduk, Ergun Ata kardeşimi üniversitede okuyan ve o gece kalacağı kızının evine götürüyordum. Bizler daha minik takımlardayken "seyirciler size küfür eder. Hiç duymayacaksınız, kulaklarınızı tıkayıp futbolunuza bakacaksınız" diye eğittiler. Hala da futbolcular bu şekilde eğitilir. Sülalesinin kendisini koruyacağını söyleyen Trabzonspor başkanının cipinden fırlayarak kızgın seyircilerle küfürleşmeye hakkı var mı? Evet, en yukarıdan korunur, televizyon kanallarında yayınlanan resmi tebrik alırsan böyle fütursuzca küfürleşir bir de kendini haklı görürsün.

Dava bu kadar değil. Maçın başlarıydı. Holmen net bir şekilde hentbol ile topu aldı, Caner'e verdi. Hakem kaçırdı, ama galiba son anda farketti. Devamında Caner'in ortası ceza alanı içinde Mustafa Yumlu'nun eliyle oynamasıyla sona erdi. Tıss, hakemden yine devam. Önce hentbol, sonra ilkini vermedinse penaltı. İkisini de vermedinse iki kez hata yaptın. Hata, başka bir hata ile kapanmaz.

Bundan sonrası daha büyük facia. Tribünde kaçırmayayım diye, zaman zaman bizlere terbiye ve doğruluk dersleri veran birkaç spor yazarına "Penaltı pozisyonunda top kimi elinden döndü" diye sordum. Penaltı değildi dediler, hele bir tanesi "öyle bir pozisyon mu vardı, farkında değilim" demez mi? Pes vallahi, devam, devam. Kan dökülünce ne barış uleması kesileceksiniz kim bilir. Ve de ben ve benim gibi düşünen arkadaşlarım, şimdi bunları yazdığımız için taraflılıkla suçlanacağız. Bizleri birbirimize düşürmek isteyenler de kapalı kapılar ardında ellerini ovuşturacaklar. Yazıklar olsun.

Lefter'e layık oldular

Adalarspor, 1946 yılında kurulmuş köklü bir kulüp. Futbol dünyamıza örnek olmuş Cihat Arman, Şükrü Gülesin, Eşfak Aykaç, Kadri Aytaç, Koço Kasapoğlu, Niko Kovi, Lefter Küçükandonyadis, Uğur Köken gibi birçok ünlü sporcu Adalar'dan yetişmiş.

Böylesi önemli sporcuların yetiştiği Adalar'da bugün içlerinden yeni yıldızların çıkabileceği Adalar gençliğinin spor yapacağı tek bir saha ve tek bir salon bile bulunmaması onları yıldırmıyor.

İstanbul'un 39 ilçesinden bir tanesi olan ve yine şampiyonluklara koşan Adalar ilçesindeki bu durum, ülkemiz ilçelerinde görülebilecek tek örnektir. Bu durumda elbette ki, Adalar Spor Kulübü Futbol Takımı alt yapı çalışmalarını, tüm antrenmanlarını ve kendi saha maçları dahil hepsini Adalar dışında, yani hep deplasmanda yapıyor. Böylece seyirci ve gelir desteğinden de yoksun olan Adalarspor, Adalıların kişisel destekleri dışında herhangi bir gelir kaynağına da sahip değil. Şimdi şampiyonluk kadar sponsor peşinden de koşuyorlar.

Tüm bu koşullara karşılık Adalar gençliğini sahalara çekebilmek için başarılı bir takım yaratma hedefi ile yola çıkan Adalar Spor Kulübü'ne en önemli destek, Adalar'a özel Adakart uygulaması yapan Denizbank'tan ve "gençliğe sahip çıkma" hedefine inanan Adalılardan geldi.

Geçtiğimiz sezon şampiyon olarak çıktığı İstanbul Süper Amatör Lig 7. Grupta mücadele eden Adalarspor futbol takımı 8 maçta aldığı 5 galibiyet 3 beraberlikle yine şampiyonluğun en büyük adaylarından. Ayrıca U-19 Genç Takımı da şampiyon olarak çıktığı U-19'un 1. liginde mücadele edecek. "Yılmıyoruz, aramızdan Lefter gibi yeni efsaneler çıkaracağız" diyorlar.

Milli Takım yazmak farz oldu

Hale bak, günlerce önceden kadroya kim seçilecek, takım sahaya hangi onbir ile çıkacak, rakip takımın tehlikelileri kimler, zayıf noktaları neler diye didik didik ederdik. Evet, milli takımdan bahsediyorum. Şimdi ne yazacağız diye kıvranıp duruyoruz. Bu duruma nasıl geldik, kim getirdi, arada niye uyutulduk, güvendiğimiz dağlara kar mı yağdı. Ya da bunların hepsi mi bilemiyorum, bilmek de istemiyorum.

Ben ne olursa olsun ay yıldızlı takımın başarılı olmasını, Türkiye'nin adını yedi düvele duyurmasını istiyorum. İnşallah önce cuma günü Estonya, sonra da salı günü Hollanda'yı yeneceğiz. Sonra play-off mu, kim gelirse gelsin. O hızla süpüreceğiz evel allah. Daha İngiltere'ye gol atamadık mı diyorsunuz. Attığımız zaman işleri bitecek zaten. Kaç kez kısmetleri ile kurtuldular, ya da bizim hatamızdı.

Buraya dek tamam da, her gelen bir adet çıkarıyor. Şunu niye alıyor, bunu niye almıyorsun demek istemiyorum ama çenemi de tutamıyorum. Hey seçici kardeşler, tavsiyeciler, torpil yapanlar. Eğer Beşiktaş'ta bile yeri belli olmayan Ersan Gülüm'ü kadroya alıyorsanız orada biraz durun. İşin içine illa Beşiktaş kontenjanı düşüncesini sokuyorsanız, aslında alakası da yok ama, Necip ne güne duruyor.

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları