25 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

DÜRÜST OLMAK LAZIM-(TAMAMI)

Şahin Mengü

Şahin Mengü

Eski Yazar

A+ A-

26.09.2011 günlü nüshasında “Haşim Kılıç istifa etmelidir...” başlığı altında yayınlanan yazımda ; Wikileaks belgelerinde yer alanAnayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ile ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffery arasında 29.Ocak 2010. tarihinde yapılan bir görüşmenin detaylarına ilişkin görüşlerimi açıklamış idim.

Fikret Bila’nın 28.09.2011 tarihli Milliyet Gazetesinde yayınlanan köşe yazısında belirttiği üzere; Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, kendine yakıştığı şekilde ve özetle ;

-Wikileaks belgesinde yer alan görüşmeyi yaptığını,ancak görüşmenin içeriğinde belgede yer verilen Anayasa Mahkemesi gündeminde olan bir kısım dava ve konularla ilgili herhangi bir yorum ve izahta bulunmadığını, iddia ederek, wikileaks dokümanında yer alan detayları kamuoyuna yansıtanları ahlaksızlıkla ve onursuzlukla itham etmiştir.

Asıl ahlaksız ve onursuzluk, gerçek dışı açıklamalarla insanları itham etmektir.

“Hakimler kararlarıyla konuşurlar” sözü, hakimlerin hukuka ve yasalara uygun, okuyan herkes tarafından anlaşılabilinir açıklıkta kararlar yazacağı için tekrar dönüp kararlarını kimseye açıklamak ve savunmak zorunda olmadığı varsayımından hareketle söylenmiştir.

Bu nedenle Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın ABD Büyükelçisine hangi ziyaret çerçevesinde olursa olsun, kararlarıyla ilgili konuşması etik değildir.

Gazetemiz sütunlarında bugün bulacağınız Wikileaks belgesi incelendiğinde yazımda belirttiğim hiçbir noktanın gerçek dışı olmadığı, tam aksine yer darlığı nedeniyle, “askerlerle ilgili konuda mahkemeye baskı geldiği” yönündeki ifadeye de yer vermediğim görülecektir.

Asıl onursuzluk ve haysiyetsizlik, gerçekler suratına bir şamar gibi indiğinde, gerçekleri ortaya koyanları, suçluların telaşı içinde itham etmektir.
Haşim Kılıç ,ABD Büyükelçisi ile iade-i ziyaret maksadı ile makamında görüştüğünü kabul etmekle birlikte , her nedense Wikileaks belgesinin varlığını ve bu belgede Türk kamuoyunun bilgisine sunduğum hususların bulunmadığını iddia edememiştir.

Wikileaks belgesine dayanarak yazdıklarım benim yorum ve beyanlarım değildir. Benim kişisel bilgilerime dayanarak yazdıklarıma zaten cevap verememiştir.

Belge ABD Büyükelçiliği tarafından kaleme alınmıştır.

Belgeyi kaleme alan Elçilik yetkilerinin Haşim Kılıç ile yapılan bir görüşmenin içeriğini , kendi devlet merkezlerine gerçek dışı ifadeler ekleyerek raporlamalarını gerektiren neden ortaya konmadıktan sonra, bu belgeye dayanarak Anayasa Mahkemesi Başkanı ‘nın tutumu hakkında yorumda bulunanlara cevabın , onursuzluk ve ahlaksızlık suçlamaları ile geçiştirilemeyeceği her türlü izahtan varestedir.

Yapılan görüşmenin pekte bir iadeyi ziyaret olmadığı ortadadır. 19 Haziran 2009 tarihinde yapıldığı iddia edilen ziyarete tam altı ay ondokuz gün sonra yapılanın bir iadeyi ziyaret olarak kabul etmek mümkün olmadığı gibi ABD veya başka ülke büyük elçilerinin Anayasa Mahkemesi Başkanlarını ziyaretleri olağan mıdır?

Örneğin Türkiye’nin ABD de görev yapan Türk Büyükelçileri Yüksek Mahkeme Başkanı’nı ziyaret edip “Ülke ve Dünya” sorunları hakkında görüşüyorlar mı.? Belgede Dünya sorunlarından hiç bahis edilmediğine göre Dünya sorunları ya hiç görüşülmemiş veya Haşim Kılıç’ın bu konudaki görüşleri ciddiye alınmamıştır.

Konuştuğum Türk Büyükelçileri bulundukları ülkelerin Yüksek Mahkeme Başkanlarını ziyaretin olağan olmadığını beyan etmektedirler. Bir ülkede görev yapan diplomatlar, bulundukları ülkenin siyasetçileri, ilim adamları, gazetecileri ile görüşürler, bu çok doğaldır. Ama Yüksek Mahkeme Başkanları ile karşılıklı ziyaretlerde bulunmak olağan olmadığı gibi, işi siyaset yapmak olmayan bir Yüksek Mahkeme Başkanı’nın, bir siyasi görüş ileri sürerek, ANAYASANIN ANTİ DEMOKRATİK OLDUĞUNU SÖYLEMESİ, ANAYASA MADDELERİ HAKKINDA AÇIKLAMALARDA BULUNMALARI, HEM ETTİKLERİ YEMİNİNE AYKIRIRDIR HEM DE KONUMU İLE BAĞDAŞMAZ.

O Yüce Makama gelen insanlar, çeşitli seçim hesapları ile oraya gelmiş olsalar bile o makama yakışan tutum ve davranış içinde bulunmaları gerekir.
Bir noktayı daha okuyucularımın dikkatine sunmak istiyorum. Her konuda konuşan, özellikle engin hukuk bilgisiyle hukuki konularda görüşlerini açıklayarak halkımızı aydınlatan Sayın Bülent Arınç beyefendiden ve diğer AKP li hukukçulardan bu konudaki görüşlerini milletimizle paylaşmaktan kaçındıkları dikkatimi çekti. Acaba neden?