04 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Düşünceye yatırımdan haber var mı?

Muhammet Nur Doğan

Muhammet Nur Doğan

Gazete Yazarı

A+ A-

Ülkeyi yöneten iktidarlar topluma hesap verme gereksinimi duyduklarında yaptıkları yatırımları, ekonomik sahada elde ettikleri başarıları ballandıra ballandıra anlatıp dururlar. Gayrisafi Millî Hasıla’nın artırılması, enflasyonu dizginlemede elde edilen başarı, turizmdeki gelir artışı, kişi başı millî gelirin ulaştığı seviye, yıllık ihracat-ithalat rakamları arasındaki açığın millî ekonomi lehine kapatılması vs., toplumu yönetmeye talip partilerin iktidara geldiklerinde gündemlerini belirleyen en önemli meselelerdir.

Elbette iktidarların faaliyetleri ile ilgili bir sıralama yapılsa, ekonomik konuların ilk maddeleri işgal edeceği inkâr edilemez bir gerçektir.

Ancak kabul edilmelidir ki, ekonomiyi de, kültürel canlılığı da, adalet ve ahlak üzere yürümesi gereken toplumsal ve siyasal işleyişi de var eden şey düşüncedir. Düşünce insan topluluklarının bütün faaliyet alanlarını inşa ve ihya eden, insani ilişkileri düzenleyip daha verimli, daha kalıcı ve daha sürdürülebilir hâle gelişini mümkün kılan temel faaliyet alanıdır.

İnsanı bireysel ve toplumsal anlamda hayata bağlayan, insanı ve toplumu zinde kılan ve dolayısıyla da birleştirip bütünleştiren ve de özgürleştiren, düşüncedir.

YARATICI VE DİRİLTİCİ DÜŞÜNCEYE YATIRIM

Düşünce hayatın ruhudur. Onsuz canlılıktan, gelişmekten, ilerlemekten, birlik ve bütünlük hâlini yakalamaktan söz edilemez. Karnı tok, sırtı pek ancak dimağı kuru, ruhu ve kalbi boş insanlardan oluşan topluluklar için birlik, bütünlük ve millet olma gibi söylemler slogandan öteye geçemez.

Yaratıcı ve diriltici düşünceye yatırım bizi, bugün her şeyden daha fazla ihtiyacını duyduğumuz köklü bir zihniyet reformuna götürmeli ve bu da insanlığın evrensel kazanımlarından ve uygarlığımızın değerlerinden ilhamını alan millî aydınlanma devrimimizin rotasını çizmelidir.

O hâlde aziz dostlar, gelin şöyle kafa kafaya verelim ve kendi kendimize soralım: Şimdiye kadar topluma şekil verme veya ona hizmet etme konumunda bulunan iktidarlar ciddi anlamda sistemli, yaratıcı ve yaşatıcı düşünceye ne ölçüde önem verdiler ve bu alanda hangi yatırımları gerçekleştirdiler? Bu sorunun cevabı herhâlde koskocaman bir sıfırdır.

Şimdi hiç kimse bize açılan okullardan, her şehirde kurulan birden fazla üniversiteden, sayısı şuradan şuraya getirilmiş dersliklerden, akıllı tahtalardan, öğrenci başına dağıtılan tablet bilgisayarlardan falan söz etmesin!.

Ben eğitimden, öğretimden, müfredatı YÖK tarafından belirlenen akademik kurumlardan değil; aklı kullanmaktan, yaratıcı ve yaşatıcı düşünceden bahsediyorum; anlaşılmaz bir şekilde köşe bucak kaçtığımız, kaçıp da dağlara taşlara sığındığımız aklı kullanma eyleminden, eski tabirle tefekkürden söz ediyorum.

İNSANA, DÜŞÜNCEYE, İLME, İRFANA YATIRIM

Özgür ve yaratıcı düşüncenin denizlerine hiç açılamayan, bürokratik ve ideolojik oligarşinin sınırlarını çizdiği kıyıların açıklarında demir atmış, öylesine bekleyen eğitim öğretim kurumlarımızın tekneleri ile düşüncenin coşkun dalgalı okyanusunda yol alamayız.

Hatta 12 Eylül’de toplumu bağımsız, yeni, ileri, üstün ve özgür düşünce mikrobundan (!) arındırmak amacı ile kurulmuş YÖK sisteminin rotasında seyretmek zorunda olan üniversitelerimizin gemileri ile bilim, kalkınma, gelişme, evrensel medeni standartlara yükselme adına varabileceğimiz bir liman yok.

Bugün toplumu yönetmek durumunda bulunan ve ruh kökümüze bağlı olduğuna inanmak istediğimiz yöneticilerimizden ricamız ve talebimiz şudur: Dağa taşa, ağaca, binaya, hava alanlarına, gemi limanlarına, köprülere, HES’lere, süslere döktüğünüz, bölücülüğe hizmet eden siyasal kurumlara bol keseden dağıttığınız milyarların yüzde biri kadar, gerçekçi olalım; binde biri kadar; vazgeçtim, milyonda biri kadar olsun insana, düşünceye, ilme, irfana yatırım yapınız.

Bunu Allah için, hak ve hakikat için, insanlığın onuru adına yapınız!.. Bu yatırımı yapınız ki, zillet ve meskenete mahkûm oluştan kurtulalım; dünyamız ve ukbamız abat olsun,.

Yeni yılda başta milletimiz olmak üzere bütün insanlık için barış, huzur ve esenlikler temenni ediyorum.
Filistin’in, Gazze’nin ve Lübnan’ın mazlum şehitlerine rahmet, Siyonist barbarlığın pençesinde kıvranan kardeşlerimize sabır ve metanet diliyorum.

Filistin Gazze YÖK ekonomi