‘Ehlikitap’laşma tehlikesi…
Ehlikitap, sözlükte, kitap sahibi insanlar anlamına gelir. Bu terkibin sözlük anlamına göre, Müslümanlar da kitap ehli, kitap sahibi sayılıyorlar.
“Ehlikitab”ın bir de ıstılah (terim) anlamı vardır ki, o da özellikle Yahudi ve Hristiyanları anlatmak için kullanılır. Terkibin bu anlamı Kur’an’ın bağlıları olan Müslümanları bu tanımlamanın dışında tutmaktadır. Çünkü burada vurgulanan önemli husus, Yahudi ve Hristiyanların Yüce Tanrı’nın kendilerine gönderdiği mesajlar sistemini (kitabı) tahrif ettikleri ve o bilgi ve aydınlanma metinlerinin özünden tirajik bir şekilde uzaklaştıklarıdır.
Bu ikinci anlamı ile “Ehlikitap” olan Yahudilik ve Hristiyanlık aslında tek ve evrensel İslam’ın yaşama geçirilmesinde ortaya çıkmış bulunan bir, mezhebe dönüşme hadisesidir. Olay, Kitabın tahrifi (büyük oranda değiştirme/bozma) ve insan eli ile üretilmiş birtakım kültür değerlerinin kutsallaştırılması yolu ile ilahî mesajın gölgelenmesinden (Kur’an buna “kitabın mehcur kılınması” diyor), böylelikle evrensel İslam’ın ruhu olan tevhidden sapılarak mezhep kimliğine bürünmek suretiyle tefrika (bölünme) ve ihtilaf (çatışma) yolunun seçilmesinden ibarettir.
Kur’an’da bu husus ile ilgili çok sayıda ayet bulunmaktadır. Bu ayetlerde Ehlikitabın “kendilerine gelen ilahî menşeli dini parça parça (hizip hizip) ettikleri; her grubun (hizbin) kendi esprileri ile sevindiği” gerçeğine vurgu yapılır.
Esas itibariyle İslam (tevhid ehli) olan Tevrat ve İncil bağlıları zamanla kitabın özünden uzaklaşarak farklı ve muhtelif istikametlere yönelmişler (tefrika/ ihtilaf) ve böylelikle kendi elleri ile ürettikleri değer yargılarına, Allah’ın önerdiği evrensel karakterli hidayet yolunun dışında benimsedikleri mezhep, meşrep, cemaat gibi muhdes (sonradan ortaya çıkmış) yollara tabi olarak hahamlarını, ruhbanlarını, üstadlarını, şeyh ve efendilerini ilahlaştırıp, tutkularını din edinmişlerdir. Bu ehlikitap topluluklarının kendilerine “Allah’a teslim olmuş” değil; “Musevî/ Yahudi” veya “Nasranî/ Hristiyan” sıfatlarını yakıştırmaları da bu dinin mezhepleşmesi yahut mezhebin din edinilmesi hadisesinin bir göstergesidir.
Bugün tek ve evrensel İslam’ın son kitabı Kur’an’ın izleyicileri olan Müslümanlar da aynı sakim yola yönelmenin ve böylelikle birbirinden kopuk kültürel etnisitelere savrulmanın oldukça tehlikeli dönemecinde bulunuyorlar.
Felaketin manzarası, Kur’an’ın özünden uzaklaşarak, beşer eli ile üretilmiş birtakım sözlere mutlak değer atfetme; bazı ölmüş veya yaşamakta olan kişileri kutsallaştırıp, yazdıkları kitapları kutsal kitap gibi algılayarak, bunları neredeyse Kur’an’ı bile gölgede bırakacak derecede olağan üstü sıfatlarla anma şeklinde gözükmektedir.
Büyük tehlikenin adı ise, farkında olunmadan “mezhep, meşrep, tarikat ve cemaat kültürünün din edinilmesi”dir.
Bu felaket getiren tehlikeye karşı milletimizi uyarmaya çalıştığımız için hiç kimse yürekten kopan bu feryadı “tasavvuf düşmanlığı”, “Peygamber’i dışlama”, “tarikat karşıtlığı” ve “mezhepsizlik” gibi anlamsız söylemlerle değersizleştirmeye çalışmasın!
Aklı başında hiçbir kişinin, kendisini İslam tarihi içerisinde çeşitli siyasî, sosyolojik, tarihî ve felsefî nedenlerle ortaya çıkmış bulunan bu gibi kültür kurumlarına karşıtlıkla özdeşleştirmesi düşünülemez.
Sorun; milletimizin ziyalı evlatları olarak, bu sosyolojik/kültürel kurumları düşünce tarihimizin zenginliğini oluşturan oluşumlar olarak tanımaya/anlamaya çalışmak yerine; bu oluşumların birbirinden çok farklı/farklılaştırıcı/ayırıcı renklerine bürünerek kendimizi bu kurumların adları ile adlandırma; eskilerin tabiri ile “sevad-ı azam”dan (ana kitleden) kopma; bir çeşit marjinalleşme ve farklılaşma sorunudur. Bu, aynı zamanda milletimizin birlik ve bütünlüğünü sarsacak gelişmelere dönüşme riskini de kendisinde taşımaktadır.
Tehlike gerçekten büyüktür.
Evrensel ahlak ve hukuk normlarına yönelme ve büyük kozmik birlik sistemine gönüllü katılım sağlamadan başka bir karşılığı bulunmayan “İslam”ın özünü yakalama, böylelikle, fabrika ayarlarımıza dönme iradesi sergilemediğimiz; duygu ve düşünce dünyamızı genetiği bozulmuş yapay besinlerle zehirleme yanlışından kurtulup fıtratın ana sütü olan, bilim, Kur’an ve aklın şifa hazinesine yönelmediğimiz taktirde, bizi, Kur’an’ın tabiri ile, “ateş çukurunun kenarına getirmiş bulunan” büyük tehlikeden sıyrılma şansımız bulunmamaktadır.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.