Ekonomi Bakanı’ndan inciler

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ilginç bir siyasetçi. Söyledikleri gerçeklerin çok ötesinde. Ama sevimli yalanlarla halkımızın hayal kurmasına yol açıyor. Bu da bir meziyet. İzmir’de bir toplantıda söylediklerini ve gerçekleri alt alta getirdik. Çıkan sonuçlar aşağıda:

“Türkiye artık çok oldu. Merhum İnönü’nün ‘Yeni bir bir dünya kurulur, Türkiye yeni dünyada yerini alır’ sözünü artık Türkiye söylemiyor. Türkiye, yeni dünya kurulurken o dünyayı kuranlardan oluyor.”

Gerçekler:

400 milyar dolar dış borç. Yılda en az 50 milyar dolar enerji ithalatı ve enerji bakımdan dışa bağımlı. Katma değer yaratamayan bir ekonomi.İthalatı ihracatının iki katı. Sürekli cari açık veriyor. Yeni teknoloji kullanıyor ama kendi yaratamıyor. Dolayısıyla iyi bir tüketim pazarı olmakla dünyada belirleyici olamazsınız. Siz ancak dünyayı yeniden kuran ülkelerin ekonomik ve siyası bir pazarı olabilirsiniz. Bu da sizi dünyanın 17. büyük ekonomi yapar. Ama neyle?

“Bu memleketi ecdadın bize teslim ettiği yeniden dünya devleti olana kadar. Bu ülkenin namerdin kapısına varıp da kredi talep etmediği güne kadar. Allah’ın izniyle o günlere doğru Türkiye bilinçli şekilde yoluna devam ediyor. ‘Memleket dursun, yeniden IMF kapısına gidilsin’ diyenler var. Her şey kötüye gitse, 70 sente muhtaç olunsa, sokaklar savaş alanına dönse, esnaf ve insanlarımız hayatlarından muzdarip hale gelse maalesef buna sevinecekler var”

Gerçekler:

Ecdadımız Osmanlı 1800’lerden sonra hiçbir savaş kazanamadı. Kapitülasyonlar, Kırım Savaşı’nın Osmanlı’nın sonu olduğunu bilmeyen yok.Avrupa üretimde ve teknolojide Osmanlı’yı 100 yıl geçmişken Osmanlı uyuyordu. Osmanlı’ya özenmenin ironiden başka bir özelliği olamaz.

Bu hükümet zamanında dış borçlarımız 400 milyar dolara ulaştı. 12 yılda 500 milyar dolar dışarıdan para geldi. Bu paralar yatırıma ve ihracata dönüşecek alanlara gitmedi. Tüketime, inşaata, rant yaratan yerlere gitti. Memleket bu kadar dış borç ve sıcak para ile asıl IMF’nin kapısına gitmek zorunda kalacak.

IMF son raporunda Türkiye için en büyük riski sermaye akışında yaşanacak ani bir değişiklik olarak görüyor. Zeybekci ise başka telden çalıyor.

Her şeyin kötüye gitsin diye çalışan yok. Her şey kötüye gidiyor kaygısıyla sizleri uyaran ve bu ekonomik politikanın ciddi bir krizle sonuçlanacağını ısrarla söyleyen vatanseverler var. Asıl bu politikalar sonucu işçimiz, memurumuz, esnafımız, sanatkârımız perişan olacak!

“Türkiye’nin dış ticaret hacmi 1980 yılında 5 milyar doları bile değildi, bugün ise 474 milyar.”

Gerçekler:

Gerçekten siyaset laf ve matematik saptırma sanatı ise AKP bunu çok başarılı biçimde yapıyor. 1980 ile 34 yıl sonrası dış ticaret hacmi rakamlarını karşılaştırıyor. İki tarihin dünya ticaret hacmini, ekonomik büyümesini, teknolojideki 2000 sonrası dev adımları ihmal ediyor. 1980 yılları Freedmancı ekonominin yeni başladığı yıllardır. Türkiye Özal ile yeni dünya düzenine bu yıllarda entegre oldu. Zeybekci tüm küresel ve Türkiye’de ki gelişme ve değişimleri yok sayarak elma ile armudu karşılaştırıyor. Üstelik dış ticaret hacmimiz 474 milyar dolar olmuş da ne olmuş? Dış ticaret açığı ve cari açık kronik hal almış bir durumda ve ithalatçı bir ülke olduğunuza seviniyorsunuz.

Sözlerimizi IMF’nin ülkemize verdiği tavsiye ile bitirelim: IMF son yayınlanan konsültasyon raporunda, ulusal tasarrufların artırılmasının ve dış finansman bağımlılığının azaltılmasının önemini vurgulayarak, 10. Kalkınma Planı’nda yer alan iddialı reform gündeminin hızlandırılması tavsiyesinde bulundu.