Ekonomide kim kimi kandırıyor
Ekonomide yaşananları anlamak giderek zorlaşıyor. Gerçekler ve yapılanlar birbiriyle 180 derece zıt. Yanlışta ısrar sürüyor.
Yapılan açıklamalara bakılırsa her şey güllük gülistanlık. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Temmuz ayı ihracat rakamlarını açıkladı. İhracat yüzde 32 artmış.
Peki ne olmuş? 11 milyar 474 milyon dolar. Yüzde 32 artışla aylık ortalamaya bile ulaşabilmiş değil. Biraz araştırınca gerçek hemen anlaşılıyor. Geçen yıl 15 Temmuz’da ABD/FETÖ darbe girişimi yaşanmıştı. İşler uzun süre durmuştu. Ek olarak Ramazan Bayramı tatili de vardı. Buna bir de Avro-Dolar paritesindeki değişim eklenince artış yüksek(!) oldu.
“Rekor artış” diye sunulan ihracat bu.
DIŞ AÇIK
Bu açıklamadan kısa bir süre sonra gümrüklerden öncü veriler geldi. Temmuz'da dış ticaret açığı neredeyse patlamış. Yüzde 80.41 artarak 8.79 milyar dolar olmuş. Diğer bir deyişle ithalat ihracattan çok daha fazla artmış. Neredeyse iki katına çıkmış.
Yıl sonu dış ticaret açığı 63 milyar dolar öngörülmüştü. Ama bu rakamın aşılacağı ortada.
Dış ticarette tablo bu!
BÜYÜME
Bütçe açığı ile büyüme pompalanıyor. Kredilerle harcama arttırılmaya çalışılıyor. Üretimi desteklemek için verilen kredilerin başka yerde kullanıldığı biliniyor. Ama kısa vadeli hesaplar için ses çıkarılmıyor.
Özetle büyüme üretimden değil başka işlerden. Bu nedenle işsizliğe de çare olmuyor. Halkı etkilemiyor.
BORSA
Hükümet ve ekonomi yönetimi sık sık borsadaki “rekorlarla”(!) övünüyor. AKP yöneticileri de olur olmaz yerde bunu tekrarlıyor.
Unutmayalım, borsanın yüzde 65’inden fazlası yabancıların elinde. Esas oyuncuların sayısı bini bile bulmuyor. Borsa inmiş çıkmış işçiye, çiftçiye, memura, emekliye, esnafa, … bir faydası yok.
Üstelik “rekorlar” da gerçek değil. Dolar üzerinden bir değerlendirme yapılırsa çıkışta değil, inişte!
ENFLASYONU İTHALATLA DÜŞÜRME
İşler kötüye gidince, “enflasyonu ithalatla düşürme” yoluna gidildi. Önce buğday, arpa, mısır, canlı hayvan ve karkas ette gümrükler aşağı çekildi, ithalat kolaylaştırıldı. İnşaat sektöründe sıkıntı başlayınca, demir-çelik ithalatında gümrük vergileri indirildi.
Çiftçi hasat zamanı arkadan vuruldu. Ürettiği ürünlerin fiyatı düştü. Besiciler sıkıntılı. Hepsi isyanda. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar hükümete sert çıktı. Meydanlara çıkma uyarısı yaptı.
Demir-çelik sektörü Türkiye’nin ihtiyacından fazla inşaat demiri üretiyor. Bir süredir sıkıntıdaydı. Tam toparlanmaya çalışırken bu karar geldi. Üreticiler burnundan soluyor.
EKONOMİ YÖNETİMİ ÇARESİZ
Ekonomi yönetimi çaresizlik içinde. Sıkıntıyı gidermek için değil, yarattıkları ucubeyi gizlemek için uğraşıyorlar. Hesaplama sistemi değiştirerek milli gelir arttırılsa da halkın yaşam standardı kötüye gidiyor.
Uluslararası çevrelerde verilere güven de sarsılıyor.
GEÇİCİ RAHATLAMA
Ekonomide işler iyi değil. Rantçılar dışında işi tıkırında olan yok. Ekonominin büyükleri de OSTİM’deki, Konya’daki, Gaziantep’teki, Trakya’daki, … küçük ve orta boy sanayici de aynı noktada.
Antalyalı, Mersinli, Manisalı, Denizlili, Karadenizli, Edirneli, … çiftçi ve esnaf iflas bayrağını çekmek üzere.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümetten, “vatandaşlara dokunan kararlar” almalarını istedi. Bu çerçevede birtakım hamleler yapılıyor. Ama hepsi geçici rahatlama amaçlı. Konunun uzmanları endişeli. “Ekonomi seçime feda mı ediliyor?” sorusuna yanıt arıyorlar.
ERDOĞAN’A ÇAĞRI
AKP öncesi dönemin üst düzey bir ekonomi bürokratı ile ekonomiyi konuştum. Uluslararası gelişmeleri yakından takip eden, Merkez Bankası verilerini iyi okuyan bir isim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a doğru bilgi verilmediği kanısında.
“Günü kurtarmak için önümüzdeki yıllar feda ediliyor” uyarısında bulundu. Döviz talebinin giderek arttığını, bu durumun sürdürülemez olduğunu söyledi.
“Erdoğan bu işin ne kadar içinde bilmiyorum. Kim kimi kandırıyor emin değilim” diyerek devam etti. Erdoğan’ın önüne gelen raporları çapraz denetime tabi tutmasını, farklı düşünen ekonomistlerle özgürce konuşabilecekleri bir ortam yaratmasını önerdi.
İletmesi bizden!