Ekonomide neler oluyor?

Seçim yaklaştıkça gerilim tırmanıyor.

Hem siyasette, hem ekonomide…

Kimse önünü göremiyor.

Herkes beklemede.

Vatandaşın derdi para kazanmak değil.

Birikimlerini korumak.

Bunun için arayışta.

Yağmurdan kaçarken doluya tutulma riski de yüksek.

SİSTEM PARTİLERİ

Cumhur İttifakı, Altılı Masa…

Ne yaptıklarını kimse bilmiyor.

Seçim kazanmak için kontrolü kaybettiler.

Kılıçdaroğlu 300 milyar dolardan söz ediyor.

Kendi içlerinde bile anlaşmış değiller.

Biri “hemen”, diğeri “10 yılda” diyor.

Kılıçdaroğlu Babacan’la bir video yayınladı.

Hem de Kılıçdaroğlu’nun mutfağından.

Peki ülkeyi bu hale kim getirdi?

Mutfağa düşen ateşin sorumlusu kim?

Sorunu yaratanlardan umut beklemek…

Halkımız bu kadar saf mı?

İKTİDARIN ÇARESİZLİĞİ

İktidar da çaresizlik içinde.

14 Mayıs’a kadar idare etme çabasında.

Dövizin tutulması…

Borsada düşüşün önlenmesi…

Hepsinin maliyeti var.

Bu maliyet de her geçen gün artıyor.

Peki günü kurtardın, ne olacak?

Seçimden sonrası tufan…

Vatandaşa yazık değil mi?

Umut olarak sunulan isim Mehmet Şimşek.

O da bugünün sorumlularından.

Aynı politikalarla farklı sonuç alınır mı?

Şimşek’le Babacan’ın ne farkı var?

BORSADA YAŞANANLAR

Bu köşede birçok kez uyardık.

“Bazı şirketlerin değeri çok şişti.

Bu durum normal değil.

Küçük yatırımcılar...

Büyüklere yem olacak.

Dünyanın her yerinde devlet küçük yatırımcıyı korur.

Şu anda herkes seyrediyor.

Önlem alınmalı” dedik.

Ama kimse dinlemedi.

Seçime 10 gün kala borsanın hali…

Yine büyükler kazanıyor, küçükler kaybediyor.

ŞİŞKİNLİK

Benzer bir şişkinlik de konut sektöründe.

Akıl almaz rakamlar konuşuluyor.

Enflasyonist ortamın sonucu.

Gençler, ücretliler için ev almak mümkün değil.

Hayalini kurmak bile lüks.

Daha önce de dile getirdim.

Vatandaşın kredi kartları…

Hane halkı borçları…

Şirketlerin, esnafın, çiftçinin, … borçları…

Hepsi çok şişti.

Devletin borcu da ortada.

Herkesin “böyle gitmez” demesi de bundan.

İHRACAT

İhracat da kötü sinyaller veriyor.

Maliyet artışı kur artışını geçti.

Doğal olarak pazar kaybı başladı.

İhracatçılar tedirgin.

TİM Başkanı Mustafa Gültepe özetle;

“Nisan ayında sıkıntı yaşadık.

Küresel ve ulusal ölçekli gelişmeler…

İhracata olumsuz yansıdı.

Avrupa ve ABD’de sorunlar var.

Ekonomileri iyi değil.

Talepte durgunluk devam ediyor.

Ayrıca, maliyet artışlarımız çok yükseldi.

Kurdaki artışın çok üzerinde.

Rekabetçiliğimizi kaybediyoruz” dedi.

14 ŞUBAT SONRASI

Sistem partileri…

Hepsi pembe tablolar çiziyor.

“Bahar” vadediyorlar.

Krizi yaratanlar “biz çözeriz” havasında.

Ama gerçek hiç de öyle gözükmüyor.

“Acı reçete” gündeme gelecek.

Peki, acı reçetedeki acı ilaçları kim içecek?

Halk mı, yoksa içmesi gerekenler mi?

Ekonomi yönetimi için adı geçen isimler…

Daha önce yaptıkları belli.

İş onlara kalırsa…

Küçük bir azınlık bayram edecek.

Yüzde 90 daha da yoksullaşacak.

GERÇEK

Bir tek Vatan Partisi gerçekçi.

“Kendimizi kandırmayalım.

Çözüm kolayda değil zorda” diyor.

Kurtuluş Savaşı öncesini anımsatıyor.

Türkiye yeni bir döneme giriyor.

Önümüzdeki dönem hiç de kolay olmayacak.

Gerçeği görmek için kâhin olmaya gerek yok.

Türkiye 14 Mayıs’tan kısa bir süre sonra yeni seçimi konuşmaya başlayacak.