Ekonomide teslim olursak arkası gelir

Halkın bütün kesimleri ekonomiyi tartışıyor.

Alınacak kararlar herkesi etkileyecek.

Döviz kurlarındaki artış…

Üretici fiyatlarına da…

Tüketici fiyatlarına da yansıyacak.

Yüksek zamlar akaryakıtla başladı.

Bütün ürünleri de kapsayacağı açık.

Özellikle dar ve sabit gelirliler için kötü haber.

KEMAL DERVİŞ GİBİ

Seçim sonrası ekonomi…

Kurtarıcı olarak sunulan isimler

Mehmet Şimşek, Hafize Gaye Erkan…

Dün yerenler, bugün umut olarak sunuyor.

Nedense eski günleri anımsadım.

2001 krizi sonrası.

ABD’nin hamlesi…

Kemal Derviş’in gelişi…

Türkiye’nin çaresiz(!) bırakılıp,

Hazine’nin başına ataması…

Arkasından yürütülen kampanya…

Ne övgüler düzülmüştü.

SONRASI

Aynı binada görev yapıyorduk.

Küçük jestlerle sempati kazanıyordu.

Bu konuda özel eğitimden geçtiği açıktı.

Öğlenleri kantinin önünde dosya okuması…

Nasıl da ballandıra ballandıra anlatılırdı.

Sonra acı reçete uygulamaya girdi.

Talimatla 15 günde 15 yasa çıkarılması.

Tarımımızı mahveden yeniden yapılanma…

Dünya Bankası’nın önümüze koyduğu,

“Doğrudan gelir desteği” tuzağı…

“Üretme, ithal et” dayatması…

Neoliberal politikalar…

Sanayimizin dışarıya bağımlı hale getirilmesi…

Sıcak para ile ülkemizin teslim alınması.

Irak işgaline evet diyecek iktidar yaratılması…

ŞİMDİ DE AYNI

Şimdi yazılıp çizilenler…

Kemal Derviş yerine Mehmet Şimşek’i koyun aynı.

Yeni Merkez Bankası Başkan Hafize Gaye Erkan.

Yeni kahramanlarımızdan biri de o.

“Müthiş Türk Kızı” diye sunuluyor.

Kulağımıza gelen bilgiler ise farklı…

Yakında kokusu çıkar…

Bizim kuşaklar bu tür parlatmalara alışıktır.

12 Eylül, ANAP, DYP dönemleri…

Ali Babacanlı yıllar…

Amerika’dan gelen ekonomistler…

Geldiğimiz nokta ortada…

YENİ KARARLAR

Ekonomide yeni(!) kararlar…

Aslında eskinin tekrarı…

22 Haziran günü Para Politikaları Kurulu toplanacak.

Ne derece doğru bilmiyorum.

Öne çekilebileceği de konuşuluyor.

“Olağanüstü toplanacak” diyen de var.

Faizlerin artırılması gündemde.

Artırılacağı kesin, ama yüzdesi tartışmalı…

Alınacak diğer kararlar…

Kulislerde aktarılanlar şöyle:

“Serbest piyasanın tüm kuralları işleyecek.

Kambiyo rejimini çağrıştıran kararlardan vazgeçilecek.

Kur ataklarını önlemek için yasaklanmıştı.

Dış politika dayatmaları önlenmişti.

Londra swap kanalları açılacak.”

Öyle görünüyor ki bunlar daha başlangıç.

BANK OF AMERİCA

ABD’nin en büyük bankalarından biri…

Bank of America…

Türk lirasına yatırım yapma koşullarını açıkladı.

Daha doğrusu kredi verme koşulunu…

“Dolar hemen 25 liranın üstüne çıksın.

Politika faizi yüzde 40'a yükseltilsin

Sermayeye müdahale kaldırılsın.”

Bir tek “Hazinenin anahtarını verin” dememiş.

Bu arada perşembe ilginç bir gelişme oldu.

Borsanın kapanmasına yarım saat vardı.

Birisi çok yüksek alım yaptı.

Yaklaşık 500 milyon liralık bir alım.

Bu alımı yapan Bank of America’ydı.

O gece de Merkez Bankası Başkanı atandı.

Belli ki istihbaratı güçlüydü.

Borsacılar, “önceden bilgi almış” yorumunu yaptı.

ABD NİYE KIZGIN

ABD Türkiye’ye kızgın.

Irak, Suriye, Doğu Akdeniz, Ege politikaları…

Rusya, İran, Çin’le işbirliği…

ŞİÖ’ye üyelikten söz etmesi…

ABD planlarına taş koyması…

Bunlar herkesin bildiği konular.

Bir konu daha var.

2015-2016 yıllarından sonra…

Babacan ve Şimşek’e görev bıraktırılınca…

Türkiye ABD tahvili almaktan vazgeçti.

Elindekileri de çıkardı.

Malum, ABD tahvili almak,

ABD’ye haraç vermek demek.

Türkiye haraç vermeyi bırakınca ABD bozuldu.

Kızgınlığının bir nedeni de bu.

Bakalım önümüzdeki günlerde ne olacak?

Yine haraç vermeye başlayacak mıyız?