Ekonomik kriz derinleşmek üzere

Türkiye ekonomisi birkaç yıldır krizde. Çeşitli hastalıklara yakalanmış durumda. Bu hastalıklar için gerekli tedaviler uygulanmadı. Her defasında bizim ekonomimiz sağlamdır, muhteşemiz, denildi ve gerçeklerle yüzleşip gerekli önlemler alınmadı. Ekonomimizin hastalığı o kadar ilerledi ki artık bir ekonomik buhrandan söz eder haldeyiz. Ekonomik buhran mal, hizmet, faktör ve para-döviz piyasalarında, tolere edilebilir düzey ötesinde dalgalanmaların yaşanması ve süreceğini gösteren belirtilerin ortaya çıkması olarak tanımlanıyor. 480 milyar doların üstünde döviz açığı olan bir ülkede dövizlerin çıldırmış olması ile ekonomik buhrandan söz etmek artık mümkün.

EKONOMİK BUHRANIN SONUÇLARI

Ekonomik buhranın yaratacağı sonuçları şöyle tahmin edebiliriz.
* Döviz kurları almış başını gidiyor. Nerede duracağı belli değil. Bu bir kanamadır. Ekonomimizi oldukça zayıflattı.
* Reel sektör tıkanmış durumda. İflaslar ve kredi yapılandırmaları art arada geliyor, gelecek
*Yıllardan beri büyük kaynak aktarılan inşaat sektörü bitmiş halde bekliyor.
Enflasyon-faiz-döviz kuru sarmalı birbirini besler hale gelmiş ve artık ekonomiyi kemirmeye başlamış durumda.
* Dış borç ve döviz açığımızı çeviremiyoruz. Cari açığı sıcak para ile finanse ederdik artık onu da yapamıyoruz.
* Sıcak para ile uyuşturulmuş ekonomimiz durma noktasına geldi ve yangın var, dedirtiyor.

ÇÖZÜMLER

Bu ekonomik krizin derinleşmesini önlemek için radikal önlemler paketine ihtiyaç var.
Kısa vadeli önerilerimiz şöyle:
1- Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci derhal istifa etmeli ve yerine gerçekten sağduyulu ve donanımlı bir kişi ekonomiden sorumlu olmalı.
2-Mehmet Şimşek çok yıprandı. Onun da görevini bırakması gerekiyor.Bundan sonra radikal önlemler almaya kalkamaz. Her attığı adımda terbiyesizle suçlanacak. Mehmet Şimşek’in yerine uluslararası mali kurum ve kuruluşlarının itibar edeceği ve masada birçok önlemi aldırabilecek birisi bulunmalı.
3- Merkez Bankası Başkanı da değiştirilmeli. Yerine önünü nasıl ilikleyeceğini düşünen değil para politikasını ve ekonomiyi düşünecek yetkin birisi gelmeli.
4- Merkez Bankası faizleri yükseltmeli. Bu faizlerin yükselişi dövizdeki kanamayı durdurmazsa kısmi devalüasyon yapılmalı.
5- Ekonominin hararetini söndürmek için muhteşem büyüme hayallerinden vazgeçilmeli ve tüketim kısılmalı.
6- Hükümet piyasaları rahatlatacak ve güven verecek büyük bir içi dolu dolu “krizden çıkış önlemleri paketi” ni devreye sokmalı. Bu paketi zinhar Cumhurbaşkanı danışmanları hazırlamamalı. Bu danışmanlar emekli edilmeli.
7- İç borçlarda konsolidasyona gitmeli.
8- Tüm savurgan, gereksiz ve ekonomik faydasından çok ekonomik maliyeti olan yatırımlar, özelleştirmeler ve tasarruflardan vazgeçilmeli.
9- İç siyasette ve dış ilişkilerde güven ve saygınlık yaratacak dile ihtiyaç var. Sokak kabadayılığına artık son vermeli.
10- OHAL kaldırılmalı. Ekonomik tedbirler Meclis’ten geçirilmeli. OHAL nedeniyle tedirgin olan piyasalara güven verilmeli.
11- Adalet ve hakkaniyet tesisi için gerekli adımlar atılmalı.
12- Dış politikada dikkatli hareket edilerek hiçbir ülkeye güvenmeden çıkar dengesinde hareket edilmeli.Atılacak her yanlış adımın bir ekonomik maliyetle bize döneceği unutulmamalı.
Orta vadede çözüm: ülkeyi yönetemeyen, ekonomiyi bu hale sokan, yıpranmış ve güvenilir olmaktan çıkmış iktidarın derhal kenara çekilmesinin halkın oyları ile sağlanması ve bir güçlü koalisyon yönetiminin başa gelmesidir. Bu mümkün mü? Bize sorarsanız çok zor. Ama Anadolu’nun bağrında yatan evliyalara güvenirsek bir mucize olacak!...