Emeğin zaferi
UEFA ve FIFA taraf olduğunu her haliyle belli etti. Bunların her kararı artık şaibelidir. Kapitalizmin elinde oyuncağa dönüşen bu kurumların kapitalizmin en ileri hali emperyalizmin oyuncağı olmaması beklenemez zaten. Dünya Kupası baraj maçlarından İskoçya-Ukrayna maçı haziran ayına ertelenirken Rusya-Polonya maçında Rusya hükmen yenik ilan edildi. Madem Ukrayna için hazirana kadar bekleme lüksünüz var, Polonya-Rusya maçını neden erteleyemediniz? Bunun nedeni Polonya’nın, İsveç’in ve Çek Cumhuriyeti’nin korkaklığı ve fırsatçılığıdır. Bu ülkelerin kendi milli takımlarını Rusya karşısına çıkaracak cesareti yoktur. Bu garp kurnazlığıdır. Artık kimse “şark kurnazlığı” lafını kullanmasın. Hin olan batıdır. Rusya’nın maç yapmadan yenik ilan edilmesi tamamen siyasi bir karardır. Maksat spor olmasın, maksat siyaset olsun! UEFA ve FIFA artık spor değil, siyaset birliğidir.
Futbol kirliliğini kanıtlarken voleybol yine üstünlüğünü gösterdi. FIVB Rusya ve Ukrayna’daki maçların tarafsız ülkelerde oynanacağını açıkladı, kimseyi maç yapmadan yenik saymadı. Kararlarında Rusya ve Ukrayna’ya eşit uzakta davrandı.
UEFA Milletler Ligi’nin başlangıç tarihi Haziran’a kadar UEFA’nın Rusya’yı ihraç kararından vazgeçmesini bekliyorum. Geçen sonbaharda Rusya’nın grubundan C Ligi’ne düşen ülke Türkiye idi. C Ligi’ne düşen ülkeler arasında en yüksek puanı alan ülke yine Türkiye idi. Dolayısıyla, Milletler B Ligi’ne Rusya’nın yerine alınması gereken tek ülke Türkiye’dir. UEFA, Rusya’yı cezalandırırken Türkiye’yi ödüllendirmek istemez. Bu nedenle Ukrayna’nın Dünya Kupası baraj maçını Haziran’a ertelerken aynı sabrı Rusya için göstermedi. Haziran’da Milletler Ligi’ni oynatacakları Rusya’ya Dünya Kupası baraj maçını yasaklayamazlardı.
KÖRLİNG DESTEKLENMELİ
Futbolumuz uluslararası organizasyonlarda alt liglerde sürünürken diğer branşlarda başarılarımızla gururlanıyoruz. Dünya Körling Şampiyonası’na katılıp 11. olan kadınlarımız bir ilki başardı. Olimpiyat elemesinde kazandığımız 3 maçın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anladık. Kış Olimpiyatları öncesindeki elemelerde 7-3 yendiğimiz Büyük Britanya Olimpiyat şampiyonu, 8-5 yendiğimiz Japonya Olimpiyat ikincisi olmuştu. 12-7 yendiğimiz Güney Kore ise Dünya Şampiyonası’nda final oynadı. Bu sonuçlar ülkemizde körlingin desteklenmesi gerektiğini kanıtlıyor.
Mart ayında bir başka başarı da teniste geldi. Davis Kupası’nda Özbekistan’da Özbekistan’ı elemek çok büyük başarıdır. Öyle güçlü bir ülkeyi yendik ki, turu geçmemize rağmen Özbekistan’ı elemediler. Erkek millilerimiz Dünya Grubu 1’den çıkmak için Eylül ayında kritik bir mücadele verecek. Nisan’da ise Billie Jean King Kupası Avrupa/Afrika 1. Grup maçları Antalya’da oynanacak. Geçen aylarda Türkiye’de düzenlenen körling, salon hokeyi, oturarak voleybol şampiyonaları gibi bu organizasyon da kaybolup gitmesin. 11-16 Nisan tarihlerinde her gün kadın tenisçilerimiz maç yapacak. Kızlarımıza tenisi sevdirmek için bundan güzel fırsat olmaz. Romanya’da yediği et yüzünden lisansı askıya alınan Çağla Büyükakçay bu şampiyonada oynayamayacak. Benzer bir olay batılı bir sporcunun başına gelse lisansı yine iptal edilir miydi? Satışı olmayan ve sadece et çiftliklerinde kullanılan bir madde nedeniyle sporcumuzun yok olmasına seyirci kalınamaz. Sporumuzu ve tenisimizi yönetenlerin masum bir sporcumuzu koruyacak kadar cesaretleri var mı? Çağla, Antalya’da oynayabilirse bunu kanıtlayacaklar.
VOLEYBOL VE BASKETBOLDA KARŞIYAKA
Avrupa 22 Yaş Altı Boks Şampiyonası’nda kadın boksörlerimiz 2 altın 1 gümüş ve 1 bronzla takım sıralamasında birinci oldular. Erkek boksörlerimiz ise 2 altın ve 4 bronz ile en fazla madalya kazanan ülke olmamızı sağladılar. Olimpiyatlardan boksu kaldırmayı düşünen IOC, AIBA’yı cezalandırdığını zannediyor. IOC’nin yok ettiği bu genç sporcularımızın hayalidir, cezalandırdığı Türkiye gibi boksta başarı bekleyen ülkelerdir. Bizi gururlandıran bu 10 gencimizin Olimpiyat hayallerini canlı tutabilmek için boksu kaldırmak isteyenlerle mücadele etmeliyiz. Olimpizme en büyük zararı sporcu gençlerin hayallerini çalanlar veriyor.
Bir de hayalleri için oynayanlar var. Geçen hafta içi Voleybol Kadınlar 1. Ligi Yükselme Grubu Yarı Final maçlarında hepsi 2 yabancılı ve 25’in üzerinde yaş ortalaması olan takımlara karşı, tüm oyuncuları altyapıdan yetişmiş 19 yaş ortalamalı Karşıyaka 3 maçını da kazandı. Hep geriye düştü, ama hep geri döndü. Tıpkı, basketbolda Pınar Karşıyaka’nın çok daha büyük bütçeli Fenerbahçe’yi son salisede geriden gelip yenmesi gibi. Sporda zafer, para harcayanın değil emek harcayanındır.