En önemli enerji kaynağı insandır
Latince’de “techne” yapmak, “logos” da bilgi demektir. “Yapmanın bilgisi” anlamına gelen teknoloji, doğaya ilişkin bilgilerimizi üretimde kullanılabilir hale getiren düzenekleri kapsar. Doğanın bilgisi, ister kuram, isterse uygulama düzleminde olsun, farklı toplumsal kesimler arasında bir ayrım gözetmez. O zaman teknolojinin sınıfsal içeriğinden söz etmek olanaklı mıdır?
TEKNOLOJİYİ YÖNLENDİREN NEDİR? İnsan-doğa ilişkisi, üretim biçiminin yalnızca bir yönünü oluşturur ve “üretici güçler” kavramıyla temsil edilir. Üretim biçiminin diğer yönü, üretimde insan-insan ilişkisinin toplumsal sisteme göre değişen içeriğidir. Üretimdeki insan-insan ilişkisi ifadesini “üretim ilişkileri” kavramında bulur. Üretici güçlerin bir parçası olan teknoloji, üretim ilişkileriyle uyumlu olmak zorundadır. Teknolojik gelişme hem bu üretim ilişkileri tarafından şekillendirilir, hem de bu ilişkiler üstünde etkide bulunur.
TEKNOLOJİNİN İLERİLİĞİNİN TOPLUMSAL ÖLÇÜTÜTeknolojinin sınıfsal içeriğinin odak noktası, teknoloji-insan ilişkisine yüklenen işlevdedir. Üretici güçlerin temeli, insandır. Üretici güçlerin gelişmesi de, insanın gelişmesi demektir. O zaman sorulması gereken, mevcut teknolojik gelişmenin insanın değerine olan katkısının ne olduğudur. Teknoloji, insanı fuzuli hale getirerek onu değersizleştiriyor mu, yoksa onun “yapma olanaklarını” arttırarak, dolayısıyla özgürlük alanını genişleterek, onu daha değerli mi kılıyor? Teknoloji, insanı sığlaştırmak için mi kullanılıyor, yoksa derinleştirmek için mi? Zorunlu üretim için ayrılması gereken toplam zamanın azalmasından, halkın bilim, sanat ve kültür etkinliklerine kitlesel biçimde katılması için mi yararlanılıyor, yoksa insan yaşamı “ne kadar tüketim, o kadar hayat” sığlığında “oyalanmaya” mı indirgeniyor? Özetle, teknolojik gelişmenin sağladığı olanaklar, insanın insani özünü güçlendirmek için mi kullanılıyor, yoksa onu bu özden yoksun bırakıp hayvani özüne yaklaştırmak için mi?
BOŞ ZAMANLARIN ZAPTI İÇİN PSİKOLOJİK SAVAŞ Kapitalizmin ilk dönemlerinde emekçilerin “boş zamanı” yoktu. Onun için egemen sınıfların boş zamanların denetim altına alınması diye bir sorunu da yoktu. Oysa bugün boş zamanların denetim altına alınması sanayii, en gelişkin sanayilerden biri haline gelmiştir. En gelişmiş teknolojilerin en yaygın biçimde kullanıldığı iki alan söz konusudur bugün. Biri, silahlı savaş alanıysa, diğeri de kitlelerin boş zamanlarının zaptını ve şekillendirilmelerini esas alan psikolojik savaş alanıdır.
ÖZGÜN BULUŞLAR ROMA’YA AİTTİRBoş zamanların denetim yöntemleri, yaygınlıklarına ve dayandıkları ileri teknolojiye karşın, özgün değildir. Bu yöntemlerin hepsinin ilk örnekleri, Roma İmparatorluğu’nda oluşturulmuştur. Roma’nın ekmek karnesiyle yaşayan bütün zamanı boş “özgür” yurttaşlarını oyalamak için yapılan resmi gösteri günlerinin sayısı, Sezar zamanında yılda 80 küsur gün iken, bu sayı 100 yıl içinde 180 günü aşmıştır. Seyirlik gösterilerin düzenlendiği kent sayısı 30’un üstüne çıkmıştır. Caligula, seyirlik malzemenin etkisini arttırmak için aldığı önlemlerle ünlüdür. Ölümüne dövüşlerde can çekişme süresini uzatmak için, galip gelen dövüşçünün rakibini öldürme izni istemeden önce bedenin belirlenen bölgelerine en az 25 kez hançerini saplamasını şart koşmuştur.
EN ÖNEMLİ ENERJİ İNSAN ENERJİSİDİRİnsansız hava aracı olur, ama insansız savaş kazanılamaz. Her mücadelenin sonucunu belirleyen, insandır. Roma’nın çöküşü, insanla olan ilişkisini kaybettiği ölçüde hızlanmıştır. Günümüzde emperyalizmin zayıf karnı “insansızlığı”dır. Bugün insanlığın en çok gereksinim duyduğu enerji kaynağı, insan enerjisidir. Evrende enerji boldur. Ama sorun enerjiyi insanın gereksinimlerini karşılayacak biçimde kullanılabilir hale getirmektir. Halkın enerjisi de, insanlığın gelişmesinin önündeki bütün engelleri yıkacak boyuttadır. Emperyalizmin teknolojisi karşısında gözleri kamaşanların görmedikleri gibi, önüne set çekmeye çalıştıkları bu enerji, bugün ülkemizin de, dünyanın da en çok gereksinim duyduğu kaynaktır. Halkın gücünü açığa çıkarıp doğru hedeflere yönelten bir toplumsal teknoloji, günümüzün en yaşamsal buluşunu oluşturacaktır.