29 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Enflasyondaki açmaz üretim kaynaklı

Prof. Dr. Ufuk Tutan

Prof. Dr. Ufuk Tutan

Eski Yazar

A+ A-

İşsizlik rakamları geçen hafta açıklandı ve işsizlik rakamlarının hızla düştüğü izlendi. Her ne kadar geniş tanımli işsizlik oranı yüzde 22’inin üzerinde olsa da finans dünyasının duayenlerinden ve Türkiye’nin bankacilik sektörü liderlerinden Sayın Mehmet Nazmi Erten’in haftalık ekonomi ve finans yorumlarını içeren görüntülü kayıtlarında belirttiği gibi aylık 823 bin azalan işsiz sayısı rakamı, dünyanın en büyük ekonomisi ve büyük hacimli istihdamı olan ABD’de ancak izlenmektedir. Sayın Erten’in deneyimlerinden ve dolayısıyla, gözlemlerimden kaynaklanan çok değerli yorumları bulunmaktadır. Konunun detaylarını ondan dinlemek yararlı olacaktır. Ayrıca, otomobil sektöründe sunulan ÖTV indirimi ile ağustos ayı enflasyonu arasında ilişki olabileceği yönündeki yorumu da çarpıcıdır.

***

Otomobil sektörünün enflasyon hesaplamasındaki ağırlığı yüzde 6 ile 8 arasındadır. Bu pencereden bakıldığında ağustos ve belki eylül ayının enflasyon rakamları üzerinde bu ÖTV indiriminin bir ölçüde olumlu etkisi olacağı doğrudur; ancak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı temmuz ayı bütçe rakamları, yılın ilk yedi ayında 78 milyar TL açık verildiğini ve faiz dışı açığın 22 milyar TL’ye ulaştığını işaret etmektedir. Böyle bir dönemde genel yönetim bütçesinin çeşitli gelir kalemleri üzerinden hızlı artışlar için harekete çoktan geçilmişken önemli gelir getiren bir kalemden vazgeçilmesi, bütçe açığı makasını daraltılması ya da sıkı para politikasının uygulanması açılarından bu ÖTV indiriminin çelişkili bir uygulama olduğu düşünülmektedir.

***

Deprem, yangın, sel felaketlerinde artık sık sık izlenen devletin ilgili organlarının IBAN vererek yardım istemesi, zaten Maliye’nin yeterli gelir kaynağı olmadığına işaret ederken hele bu doğal felaketler ve insan yapımı krizler sürecinde önemli bir gelir kaynağından maliyenin vazgeçmesi, mali politikalar açısından çok da rasyonel bir uygulama olarak görülmemektedir.

***

Öte yandan, otomobil sektöründe uygulanan ÖTV indirimleri, enflasyonu düşürmek ve dolayısıyla, yıl sonuna kadar TCMB’nin politika faizlerini indirmek için bir ara yol olarak düşünülüp yapıldıysa enflasyonun tüketimden değil üretimden kaynaklanan bir açmaza girdiğini tekrar hatırlatmak gerekmektedir. Tüketicinin tercihleri üzerinden enflasyonu düşürmek ancak enflasyon üzerindeki baskıyı bir kaç aylık küçük hafifletmeler ile sonuçlanacaktır bu dönemde.

***

Eğer enflasyon gerçekten düşürülmek isteniyorsa kısa vadede döviz fiyatlarını düşürmekle uzun vadede maliyeti artan ara mal ithalat ürünleri yerine daha düşük maliyetli yerli üretim ile çözüm bulunabileceğini birkez daha vurgulamakta yarar vardır.

***

Otomobilde ÖTV indirimi, önceki köşe yazılarında işaret edilidiği gibi sonbahar döneminde planlanan ekonomiyi canlandırmanın öncü uygulamasıdır. Sonbahar başında daha başka uygulamalar da görülecektir. Ancak, bu uygulamaların sonucunda bütçe açığı ve kaçınılmaz olarak daha yüksek maliyetli borçlanmalar kaçınılmaz olacaktır. Ancak, bir sonraki hamle 1970 ile 2000’li yıllar arasında Türkiye ekonomisi’nin deneyimlemiş olduğu karşılıksız para basması ise bunun yanlış bir seçim olacağı da aşikardır.

***

Karşılıksız para basma eski bir yönetmdir ama çoğu zaman başarısılıkla sonuçlanmıştır dünya ekonomi tarihinde. Genelde hiper enflasyon ve çöken kamu bütçesi ile sonuçlanır. Bunun yerine elin taşın altına sokulup daha radikal ama olması gereken yöntemler de bulunmaktadır. Ekonomiyi yapısal olarak dönüştürüp teknoloji ve ulusal sanayi-hizmeti üretmek gibi...