29 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Engelliler Genel Kurulu

Bülent İnce

Bülent İnce

Eski Yazar

A+ A-

Kasım ayı içerisinde Engelliler Konfederasyonu’nun olağan genel kurulu Ankara’da yapılacak. Engelliler Konfederasyonu engelli sivil toplum kurumlarının en üst çatı örgütlenmelerinden biri. Şimdiki başkan Sayın Turhan İçli uzun yıllardır bu görevi başarıyla sürdürüyor. Fakat dipten gelen mesajlara bakılırsa sayın İçli’nin artık dinlenmesi gerektiği yönünde dilek ve temenniler de sıkça dillendiriliyor. Böyle bir değişimin konfederasyonun daha etkin, çalışmalarının kamuoyu tarafından daha görünür hale gelmesi açısından iyi bir gelişme olacağı inancındayız. Biz bu köşede özellikle engelli sivil toplum kurumlarının daha aktif, üretken, toplumu, bürokrasiyi, yerel yönetimleri aydınlatan, yol gösterici, öncü kurumlar olması gerektiği yönünde sıkça yazılar yazıyoruz. İçe dönük ruh hali ve bundan dolayı dış dünyayı görmeme hali ve ben iyiyim sen kötüsün türünden tartışmaların yol açtığı sığlık bizim gibi örgütlerin ve onların oluşturduğu birliklerin gelişimlerinin önündeki en büyük engel.

Örneğin, Engelliler Konfederasyonu gibi en üst düzey bir yapının engelli dernekleri arasında ayrımcı tutum içerisinde olduğu, kendine yakın derneklerle çalışmayı tercih ettiği biliniyor. Bütün STK’ları kucaklayacak bir çaba içerisinde olmamak konfederasyonun en büyük zaafıdır. Bu durum engelliler adına güç zafiyetine neden olmaktadır ki temel problemlerimizden biridir. Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği olarak biz, Engelli Hakları Federasyonu başkanı Sayın Cemalettin Gürsoy’u bu görev için en uygun aday olarak görüyoruz. Cemalettin Gürsoy, Turhan İçli’nin teslim edeceği meşaleyi daha yükseklere taşıyacak niteliklere sahiptir. Böylesi liyakat sahiplerinin emeğinden, iyi niyetinden, bilgi ve becerisinden engelli vatandaşlarımız adına faydalanmalıyız. Kimseyi küstürmemeli, herkesin mutlaka yapacağı bir şey vardır anlayışı ile hareket etmeli ve böylece ortaya çıkacak kolektif güce inanmalı, insanları birlikte çalışmaya teşvik etmeliyiz. Ben temsil ettiğim dernek adına Cemalettin Gürsoy’u Engelliler Konfederasyonu genel kurulunda başkanlığa aday olarak görmek istiyorum.

HASTANE İZLENİMLERİ
Hastaneden içeriye girerken başlıyor insan kalabalığı. İğne atsan yere düşmez cinsinden... Koridor boyunca sağa sola ayrılan yollarda büyük bir koşuşturma var. Sinirli, üzgün ve telaşlı insan manzaraları... Her köşe başında ellerinde kağıtlarıyla büyük bir telaş içerisinde koşuşturan insanlar görüyorsunuz. Aslında telaşlanmalarının yersiz olması lazım. Çünkü randevularına zamanında gelmeleri yeterli olmalı. Kalabalıktan gözleri korkup eski bir dürtüyle ben yine de önceden gidip hekimin kapısına dayanayım da ne olur ne olmaz diyor olsalar gerek. Ne var ki hekimin kapısına gelindiğinde randevu saatine kadar ki sıkıntılı dakikalar sayılmaya başlanıyor, bir bir...
O kadar koşuşturma yerini bir sandalye üzerindeki tedirgin bekleyişe bırakıyor. Bekleyiş bazen o kadar uzun sürüyor ki o bekleyişlerden yeni dostluklar doğuyor. Çok sıcak, fısıltı halinde, sır verir gibi konuşulan sohbetler görülüyor. Havada müthiş bir birbirini anlama ve dinleme hali. Bir an, ter, tuvalet ve ilaçtan mütevellit kokuyu unutsan, uzaktan uzağa gelen iniltileri, oflamaları ve çığlıkları duymasan, bir yarenler kahvehanesinde olduğunu sanabilirsin.

Bu koşuşturmada en büyük mağduriyeti engelliler ve yaşlı vatandaşlarımız yaşar. Yollarını bulamazlar, asansörler çalışmaz ya da onlara ulaşamazlar, kalabalığı yaramazlar, seslerini duyuramazlar, anonsları işitemezler, vesaire vesaire... Bu mağduriyetin nedeni basit: Dezavantajlı oldukları için yolları kapalı. Ama çözüm de basit: Yollarını açmak. Durumu sosyal medyada denk geldiğim bir karikatür güzel anlatıyor. Farklı boylardaki çocuklar bir müsabakayı bir engelin üzerinden seyretmeye çalışıyor. Eşit şartlarda olmalarına rağmen bazı çocuklar müsabakayı göremiyor, çünkü boyları kısa. Karikatür ikinci karede adil olanın kısa boylu çocukların altına bir yükselti koymak olduğunu salık veriyor. Karikatürdeki mesaj adaletin eşitlik demek olmadığına dair ancak ben oralara girmeyeceğim. Sadece şu soruları soracağım: O kısa boylu çocukların altına yükseltiyi kim koyacak? Devlet ne işe yarar?

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları