23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Engelliler Haftası

Bülent İnce

Bülent İnce

Eski Yazar

A+ A-

Önümüzdeki salı günü saat 14’te Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin Engelliler Haftası dolayısıyla yapacağı canlı yayın programına “Engellilerin erişim sorunu” hakkında konuşmak üzere davet aldım. Benim dışımda üç konuşmacı daha birer gün arayla engelli sorunlarıyla ilgili görüşlerini bildirecekler: Epilepsi Hasta ve Yakınları Deneği kurucusu, Epilepsi ve Yaşam Platformu Başkanı sayın Ebru Öztürk; Edirne Şehit Öğretmen Adnan Tunca Özel Eğitim Uygulama Okulu öğretmeni, Dünyam Zihinsel Engellileri Yetiştirme ve Koruma Derneği Başkanı sayın Sedef Durna; ve Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Görevlisi sayın Prof. Dr. Elif Gökçearslan, sırasıyla, “engellilerde eğitim süreçleri”, “engelli hakları” ve “herkes gibi bir yaşam: engelliler ve sosyal hizmet” başlıklı konularla ilgili görüşlerini bizlerle paylaşacaklar.

Engelli sorununu engelliler dışındaki sivil toplum kurumlarının sahiplenmesini çok önemsiyoruz. Bu, sorunun toplum tarafından sahiplenildiğine işaret ediyor. Engellilerin taleplerinin her toplumsal talep kadar haklı, temel bir insanlık sorunu olarak benimsenmesi, daha adil, yaşanılabilir bir dünya idealine ulaşmamıza dair umudumuzu pekiştiriyor. Engelli sorunu, insan hakları mücadelesinin önemli bir mevzisidir ve bu mevzideki her kazanım dünyadaki sayısı bir milyarı aşan engelliler kadar, bütün diğer dezavantajlı grupların haklı mücadelesinin zafer taklarıdır. Amerikalı bir engelli aktivistin sarf ettiği “Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çalışıyoruz” cümlesi bu evrensel mücadelenin özüne dair ne de güzel sözlerdir. Bu mücadelede bize verilen desteğin önemini çok iyi biliyoruz. Özellikle bu desteğin Cumhuriyet Kadınları Derneği gibi Türkiye’nin çok önemli bir sivil toplum örgütünden gelmesi çalışma şevkimizi artıran en önemli motivasyon kaynağı özelliği taşıyor. Ben burada başta sayın genel başkan Prof. Tülin Oygür olmak üzere bütün emeği geçenlere en içten teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

ENGELLİNİN MAAŞ ÇİLESİ

Engellilerden emekli maaşlarıyla ilgili çektikleri sıkıntıları dillendirmemize dair yoğun talep geliyor. Bu konuya önceki yazılarımda değinmiştim ama sorunu bir kez daha, ama bu kez Engelli Hakları Federasyonu Başkanı sayın Cemalettin Gürsoy’un sözlerinden duymanızı istiyorum:

“Bu ülkede engelli olmak zor. Hayatını devam ettirebilmek daha zor. Eğitim, istihdam, erişim-ulaşım, sağlık gibi bitmeyen konularla uğraşması çok daha zor. Özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) son günlerde takındığı tavır engelliyi iyice çıkmaza soktu. Çünkü, 20 Şubat 2019 tarihinde değiştirilen 30692 sayılı ‘Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’teki tuzak ibare engelliyi resmen bataklığa itiverdi. Bu yönetmelikteki ‘her kurum yeni rapor isteyebilir’ ibaresi engellilerin elindeki ‘sürekli’ raporları ‘süreli’ hale getiriyor. Gelin SGK’nın engelliyi nasıl çıkmaza soktuğuna birlikte tanık olalım: Öncelikle erken ve malulen emeklilik tabirlerinin tarifini yapayım: Elinde yüzde 40 ve üzeri sürekli raporuyla vergi indirim belgesi olan kişiler tüm şartları (yıl+prim günü) taşıdığında erken emekli olabiliyor. Çalışamayacak düzeyde sakalığı olanlar ise SGK’ya müracaat edip sağlık kuruluna girip en az yüzde 60 oranında rapor almaları halinde malulen emekli olabiliyor. Buraya kadar her şey normal. Anormal olan, elinde halihazırda 'sürekli' raporu olan kişilerin emekli maaşları 'D'ye alınıyor. Yani kesiliyor. Durumunu öğrenmek için SGK’ya giden bu kişiler tekrardan kontrole tabi tutuluyor. Kişiler mecburen hastanenin yolunu tutuyor. Güç bela randevu alan engelli kardeşim sağlık kuruluna girip yüzde 40 ve üzeri raporunu alıp maaş bağlanmasını bekliyor. Ama ne bekleme! Aralık 2019 yılında evrakını veren kişilerin maaşı hâlâ bağlanmıyor. Zaten konumları gereği evlerinden çıkamayan benim engelli kardeşim 6 aydır maaş alamıyor. Koronavirüs salgınıyla boğuştuğumuz şu mübarek Ramazan ayında kurumlar mağdur olanlara yardım yarışı yapıyor. Bu güzel uygulamayı takdir de ediyoruz. Ancak 6 aydır maaşı kesilen engelliler sistemde emekli göründüğü için sosyal yardım da alamıyor”.

Bu sıkıntının yarattığı mağduriyetin boyutlarını ne kadar anlatsak az. O yüzden anlatmaya devam edeceğiz. Ta ki sorun çözülene dek.

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları