Erdoğan’a tuzağın arkasında kim var?
Türkiye bir haftadır,
“10 büyükelçiyi” konuşuyor.
Konu dünyanın da gündeminde.
Birileri 10 ülkenin büyükelçisini bir araya getiriyor.
Türk yargısına müdahale ediliyor.
Kavala başlangıç, sırada Demirtaş da var.
Dünyada örneği yok.
Planlı, hedefli, organize bir operasyon.
ERDOĞAN’IN TAVRI
Büyükelçiler Dışişlerine çağrılıp uyarıldı.
Erdoğan yeterli bulmadı.
Hepsinin “istenmeyen adam” ilan edilmesini istedi.
Gereği için talimat verdiğini söyledi.
Ortalık karıştı.
BULUNAN FORMÜL
Erdoğan’ın çıkışı planı bozdu.
“Birileri” hemen devreye girdi.
Erdoğan’ı ikna etmek için çalıştılar.
Kulağımıza gelen bilgilere göre,
Henüz netleşmeyen,
Biden görüşmesi bile masaya kondu.
Tehditler sıralandı.
Erdoğan’a “dönüş yolu” arandı.
ABD Büyükelçisi ile sık sık görüşen danışman,
ABD ile arabulucu oldu.
Sonunda “ince olmayan” formül bulundu.
Başı yine ABD Büyükelçiliği çekti.
YANLIŞ ÇEVİRİ
Twitter hesabından açıklama yaptı
Ama açıklama “bilerek” yanlış çevrildi.
“ABD, Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi'nin 41. Maddesine riayet etmeyi teyit eder” diye sunuldu.
Oysa ki açıklamanın gerçek çevirisi şöyleydi:
“ABD, diplomatik ilişkiler hakkında Viyana Sözleşmesi'nin 41. Maddesine uymaya devam edeceğini teyit eder.”
KİM GERİ ADIM ATTI
ABD’nin mesajı şu:
“Tavrımı sürdüreceğim.
Geçmişte ne yapıyorsam aynısını yapacağım.”
ABD Dışişleri Sözcüsü Price’nin açıklaması da aynı:
“Erdoğan’ın açıklamalarını not ettik.
18 Ekim’de Kavala ile ilgili açıklama,
Viyana anlaşmasının 41. maddesiyle tutarlıdır.
Tüm anlaşmazlıkları dile getirmeye devam edeceğiz.
ABD Büyükelçisi Türkiye’dedir.”
Yani ne özür var ne pişmanlık.
Buna rağmen “geri adım” olarak sunuldu.
Erdoğan’a “geri adım” attırmanın formülü buydu.
TUZAK
Geri adımın arkası uçurum.
Bulunan formül tam bir tuzak.
Erdoğan’ı yıpratacak bir yol.
Her şey ortada.
Peki Erdoğan’ı bu tuzağa kim düşürdü?
Araştırılması zorunlu.
Türkiye’nin geleceği için de gerekli.
ARKADA KİM VAR?
10 büyükelçi olayının arkasında kim var?
Avrupa bu oyuna nasıl geldi?
Aklı başında herkes bunu tartışıyor.
Bütün işaretler ABD’yi gösteriyor.
Büyükelçilerin duyurusunu onlar paylaştı.
“Olayın çözümü” olarak sunulan açıklama da onlardan geldi.
Ama üst Türk yetkililere(!) göre,
“ABD’nin bu işte hiçbir rolü yok.
10 büyükelçi olayını işgüzar bürokratlar çıkarmış.”
Komik, üzerinde konuşulmaya bile değmez.
NEW YORK TIMES: İTİCİ GÜÇ BIDEN
İşin aslını New York Times yazdı.
Carlotta Gal imzalı makalede,
10 büyükelçi olayı analiz ediliyor.
“Mektubun arkasındaki itici güç, Erdoğan'ın insan hakları ihlallerine karşı devletleri açıkça sesini yükseltmeye çağıran Biden yönetimiydi” deniyor.
Gerekçesi de şöyle açıklanıyor:
“Suriye'de Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği Kürt grubuna verdiği destek. Türkiye bunu Washington ile kan davasına çevirdi. Ayrıca, Türkiye Rusya’dan gelişmiş hava savunma sistemi aldı. Rusya ile yakınlaştı. ABD ile çatışmaya devam etti.”
Fazla söze gerek var mı?
10 büyükelçi olayının arkasındaki güç ABD.
Erdoğan’a kurulan tuzağın mimarı da ABD.
Her şey çok açık.
Erdoğan’a en fazla zarar verecek şey,
Tuzağı gizlemek.
Umarız bir an önce yanlıştan dönülür…