Erdoğan’dan Davutoğlu hamlesi
AKP’de seçim mesaisi sürüyor. “Seçim ekonomisi” tam gaz devrede. Geniş toplum kesimlerini ilgilendiren, toplu oy getirecek kararlar alınıyor. Ekonomi bürokrasisi, “Uzun süre devam ettiremeyiz, kaynak yok” dese de dinleyen yok.
“6 ay idare edin, sonrasını düşünürüz” havası var.
GÜL CEPHESİ DAĞITILIYOR
Bu gelişmelerle eşzamanlı olarak “Gül cephesini dağıtma operasyonu” başladı. Adı Abdullah Gül’le anılan Ahmet Davutoğlu üzerinde çalışıldığı anlaşılıyor. Erdoğan, “İstifa et” talimatıyla başbakanlıktan aldığı Davutoğlu’nu önce Beştepe’de ağırladı. Ne kadarı bekleme süresi bilmiyorum ama 3 saat orada kaldı.
Salı günü bir adım daha ileri gitti. AKP Meclis Grup Toplantısı salonunda bir yanına Başbakan Binali Yıldırım’ı, diğer yanına Ahmet Davutoğlu’nu aldı.
DAVUTOĞLU’NU KOPARDI MI?
Erdoğan’ın Davutoğlu’na bu ilgisi “Gül ekibini dağıtma hamlesi” olarak algılandı. “Erdoğan Davutoğlu’nu kopardı” şeklinde değerlendirildi.
Abdullah Gül’e yakın çevrelerin yorumları da benzer. Davutoğlu için farklı ifadeler kullanılmaya başlandı. “Tehditlere boyun eğdi” diyenler bile var.
İYİ OLMADI
Salı günü verilen fotoğraf AKP’de pek hoş karşılanmadı. Grupta homurtu hiç eksik olmadı. Herkes birbirinin kulağına bir şeyler fısıldadı.
“İade-i itibar”ın(!) zamanlaması da garip oldu. 2011 yılında ve sonrasındaki Suriye politikasının mimarı olan Davutoğlu’nun Afrin’e yönelik harekat sırasında öne çıkarılması birçok kişide acı bir gülümsemeye yol açtı.
Malum kendisi o günlerde bakanlar kurulunda iki parmağı ile işaret ederek, “Esad iki ayda düşer” demişti. Kendisi düştü, Esad ayakta kaldı.
UYARILAR
Davutoğlu için Erdoğan’ı uyaranlar da var. Hem de sayısı epeyce fazla. Erdoğan’ın yine “yanılmasından” endişe ediyorlar. Davutoğlu’nun eski ABD Dışişleri Bakanı ve Demokratların Başkan adayı Hillary Clinton ile “tak-şak” ilişkisine dikkat çekiyorlar.
HİÇ GEREĞİ YOKTU
Bir AKP MKYK üyesine ne düşündüğünü sordum. O da verilen fotoğraftan rahatsızdı. “Zamanlama iyi olmadı. Yıllardır onun stratejik çukurunda debelendik durduk. Tam çukurdan çıktık derken, yeniden onu karşımızda görmek şahsen beni mutlu etmedi. Hiç gereği yoktu” ifadelerini kullandı.
ADAM ADAMA MARKAJ
Bu arada Gül’e yakın isimlere tek tek çengel atıldığı konuşuluyor. Belirlenen isimler markaja alınmış. “İkna olabilecekleri ikna edin” talimatı çerçevesinde harekete geçildiği kaydediliyor.
“Gül’ün etrafını boşaltma taktiği” için her yol kullanılıyor.
YENİ HAMLELER
Erdoğan’ın isimlerden çok illerle ilgilendiği vurgulanıyor. AKP’nin güçlü olduğu illerde kırılmaları önlemeye çalıştığı belli. Davutoğlu Konya açısından önemli. Kayseri için de hesaplar yapıldığı anlaşılıyor. Kayseri’de Gül’ü etkisiz kılacak hamlelere hazırlanıldığı bildiriliyor.
Ankara’da Gökçek’in, İstanbul’da Topbaş ve tarikatının, Bursa, Balıkesir, Düzce, Çorum... gibi illerde istifa ettirilen belediye başkanlarının yaratabileceği sıkıntılar önlenmeye gayret ediliyor.
ZAMAN DARALIYOR
Erdoğan ve AKP kurmayları “Seçim zamanında, 2019’da” açıklaması yapsa da Beştepe’de ve AKP Genel Merkezi’nde telaş var. Dar ekipte olanlar sık sık “zamanın daraldığından” söz ediyorlar.
Afrin’e yönelik “Zeytin Dalı Harekatı” sonrasında hareketlilik daha da arttı. Muhalefetin durumu ve şaşkınlığı umutları yeşertmiş görünüyor. Önümüzdeki günlerde bir karar verileceğini gösteren işaretler var.
LOZAN’DAN SONRA KUVAYI MİLLİYE
Huylu huyundan vazgeçmiyor. Anayasaya göre Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğinin simgesi olması gereken Cumhurbaşkanı Erdoğan sürekli yeni krizler çıkarıyor.
Gereksiz yere açtığı Lozan tartışmasından sonra Salı günkü AKP Grup Toplantısında da Kuvayı Milliye tartışması başlattı. ÖSO’yu Kurtuluş Savaşımızın Kuvayı Milliye’si ile eş tuttu.
ÖSO Suriye’de bugün olumlu bir rol oynuyor. Şam yönetimi de bu nedenle fazla ses çıkarmıyor. Ama ÖSO’yu Kurtuluş Savaşımızın kahramanları Kuvayı Milliyecilerle bir tutmak, Kuvayı Milliyecilere haksızlık.
Artık yeter!
Halkı bölen davranışlardan kaçınmak, en çok, en tepedekilerin görevi!