Erdoğan’dan ‘geriliyoruz’ itirafı

AKP oylarının 7 Haziran seçimlerine gerilediğini belirtmiştim. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın önüne konan raporlarda, AKP oylarının yüzde 41-42’lerde olduğunu yazmıştım.
Düşüşün istikrarlı bir şekilde devam ettiğini de vurgulamıştım.
Abartılı bulanlar oldu. Arkasından AKP oylarını 16 Nisan halk oylamasındaki “Evet”oylarının üstünde gösteren anketler piyasaya sürüldü.
“Yandaş” gazetelerdeki bazı arkadaşlar hafifçe gülümseyerek, “Anketler seni doğrulamıyor” dediler. Arkasından da hayal gördüğümü söylediler.

ERDOĞAN’IN SÖZLERİ

Tartışma sürerken, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, Giresun’da AKP Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısında kürsüye çıktı. Gerçeği bütün çıplaklığı ile açıkladı. Partide bir gerileme olduğunu belirtti. “Son zamanlarda da gerileme başladıysa sebebi maalesef yaptığımız bazı yanlışlardır” dedi.
Arkasından da AKP’li belediye başkanlarını, milletvekillerini ve örgütlerini uyararak, “Eğer makamdan güç alarak yürümeyi düşünüyorsan, geldiğin gibi bu millet seni göndermesini bilir” ifadesini kullandı.

ERDOĞAN GERÇEĞİN FARKINDA

Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimi için yola çıkarken gerçekçi. Çünkü yumurta küfesi onun sırtında.
O nedenle açık açık durum tespiti yapıp sıkıntıya çözüm arıyor. “Metal yorgunluğunu”gidermeye çalışıyor.
İşi kolay değil. Hem de hiç kolay değil. Karadeniz gezisinde bunu daha iyi fark ettiği konuşuluyor.
Erdoğan’ın Karadeniz gezilerinin çoğunu izleyen yerel bir gazeteci dostum, “İlk kez böyle bir durumla karşılaştım”değerlendirmesi yaptı. AKP’li yönetici ve milletvekillerinin ciddi fırça yediğini anlattı. Yörenin Bakanı Nurettin Canikli’yi kürsüden uyarmasına dikkat çekti.
AKP oylarındaki düşüşü abarttığımı, hayal gördüğümü söyleyenler bakalım Erdoğan’ın sözlerine ne diyecekler!

KRALDAN ÇOK KRALCILAR

Ne yazık ki ülkemizde her dönemde “kraldan çok kralcılar” oldu. Ancak bu dönemde her zamankinden fazla. 12 Eylül sonrasına ve Özal dönemine benzetenler de var.
Ülkeyi yönetenler gerçeği değil, bunları dinlemekten hoşlanıyor. Onlar da kargaya “Ne güzel sesin var?”diyen tilki gibi en zayıf yerinden vuruyorlar. Sık sık duymak istenenleri tekrarlıyorlar.
Bir dostum anlatmıştı. Zafer Çağlayan Ekonomi Bakanıdır. Üst düzey yönetici toplantısı yapılmaktadır. Bürokratlardan biri yalakalığı fazla kaçırır. Bakana öyle övgüler düzer ki, toplantıya katılanlar bakanın tepki göstermesinden endişe ederler. İşaretle durdurmaya çalışsalar da o susmaz. Neyse, kaza bela olmadan toplantı biter. O bürokrat bakanın yanından geçerken ilginç bir şey olur. Bakan kulağına eğilir “Ağzına sağlık” der.
Olayı görenler şaşkınlıklarını gizleyemez.
Şıh uçmamış müritler uçurmuştur. Sonrası malum. Bakan bir süre sonra yere çakılır.
Bürokraside de, siyasette de, basında da manzara benzer.

GÜÇ ZAYIFLARSA

AKP’lilerle Erdoğan’ın sözlerini tartıştık. Erdoğan’ın gerçeği tespit ederek işe girişmesini sağlıklı buldular. “Hastalığı tespit etmek tedaviyi kolaylaştırır” ifadesini kullandılar.
Ancak kaygıları sürüyor. “Güç zafiyeti”nin ortaya çıkmasının tehlikeli sonuçlar doğuracağını düşünüyorlar. 15 Temmuz’un ilk günlerine dikkat çekerek şunları söylediler: “
15 Temmuz’da Sayın Cumhurbaşkanımız herkesi sokağa çağırdı. İlk günlerde Taksim’e, Kızılay’a çok az kişi çıktı. Darbe girişimi tersine dönünce, darbecilerin başarısız olduğu iyice anlaşılınca meydanlar kalabalıklaştı. Kendi kendimizi kandırmayalım. Güçle gücümüz artıyor. Güç zafiyeti çıkarsa arkamız hızla boşalabilir.”
Haksızlar mı?