'Erdoğan'ı devirin size Türkiye'yi verelim'
Hükümet sözcüsü Yeni Şafak gazetesi yazarı İbrahim Karagül, Türkiye’nin İran-Akdeniz hattında, Doğu Akdeniz’de ve şimdi de Ege’den Batıdan, Dedeağaç’tan, Balkanlardan kuşatılmaya çalışıldığını söylüyor ki bu doğru bir tespit. Bu kuşatmanın ABD, Avrupa ve İsrail eliyle yapıldığını iddia ediyor ki bu iddia temelsiz değil. 13 Aralık'ta neşredilen köşe yazısında, dış mihraklar bu görevi ifa ederken içerdeki dostları, muhalefetin en ulvi amacını ise, "Erdoğan’ı devirin size Türkiye’yi verelim" çalışmasıymış. El hak doğrudur. Muhalefeti yöneten ve dizayn eden muhalefet partilerinin ana kolonlarının ABD, Avrupa ve İsrail ile olan temasları artık aleni yapılmaktadır. Çok farklı kulvarlarda yol aldıkları ve ayrı ağaçların köklerinden geldikleri algısı oluşsa da Kılıçdaroğlu, Akşener, Karamollaoğlu, Davutoğlu, HDP Eş Başkanları, Babacan, TİP, İmamoğlu, Kaftancıoğlu, Buğra Kavuncu, Sezgin Tanrıkulu ve tarhana çorbasının mamullerini aynı tencereye koyup aynı suda haşlayan akıl, Nobel’e aday gösterilmeli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağında seyahat edebilen az sayıda kişiden biri olmaya muvaffak olmuş İbrahim Karagül kardeşimizin sorgulayamadığı meseleler var. Mesela; bizim stratejik ortağımız Katar, bizi Doğu Akdeniz’den kuşatan, enerji haklarımıza göz koyan İsrail, Avrupa ve ABD ile burada birlikte hareket etmektedir. Kıbrıs açıklarında Exxon Mobil-Katar Petrolleri ortaklığı da işin içindedir. Uzunca bir süredir Türkiye’nin baş belası, kâbusu ve en azılı saldırgan düşman devleti olarak tanıtılan ve bugün yağlı ballı methiyeler dizdirdiğimiz, Türkiye ekonomisinin can simidi olarak pazarladığımız BAE de Doğu Akdeniz’de işin içindedir. İbrahim Karagül, 18 Kasım 2020’de Ermenistan’ı Azerbaycan’a saldırtan BAE Veliahdı Şeyh Muhammed Bin Zayed El-Nahyan’dır diye bir tweet atmıştı. Ermenistan devlet başları Sarkisyan, Paşinyan ve bakanları BAE’ye mekik dokuyorlar. Abu Dabi’ye çadır kurmuşlar.
HÜKÜMET 6 OK'U HAYATA GEÇİRMELİ
Hükümet mevcut krizi çözmek ve tersine dönüştürmek istiyorsa Atatürk’ün 6 Ok’un ilkelerini hayata geçirmelidir. Bunun dışında ömrünü bir müddet daha uzatacak ama bir Rus yazarın Gorbaçev ve Yeltsin dönemlerinde Rusya’yı yöneten ve talan eden Oligarklar için söylediği, "Rusya’yı bir fahişe yaptılar" sözüne uygun bir tek çıkış yolu olacak; Türkiye’nin pazarlanması ve satılmasıdır. İktidar bunu yaparsa muhalefetin, "Erdoğan’ı devirin size Türkiye’yi veririz" iddiası da havada kalır. Zira dış mihraklar Türkiye’yi veren Erdoğan’ı neden devirsin? Muhalefet, Türkiye’nin pazarlanması ve satılmasına karşı ise o vakit ABD, Avrupa ve İsrail’den iktidar olmak için medet ummak niye? Ana muhalefet partisinin yapması gereken en kıymetli ve vatanperver iş 6 Ok'un ilkelerine uygun söylem ve eylemde bulunmasıdır. Türkiye’yi ABD, Avrupa, İsrail, BAE, Katar ve benzeri kuvvetlere sattırmamaktır. Türkiye düşmanı güçlerle arasına keskin bir mesafe koymasıdır.
KARAGÜL BU SORULARA KAFA YORMALI
Bayram değil seyran değil, Ermenistan henüz Türkiye karşıtı hiçbir iddiasından vaz geçmiş değilken Dışişleri bakanımız Çavuşoğlu Ermenistan’a neden öpücükler gönderdi? Karşılıklı temsilcilikler açılmasını istiyoruz açıklamasını durduk yere neden yaptı? Veya soruyu konunun cevherini oluşturan asıl mesele ile ilgili soralım, Erdoğan hükümeti, içinde bulunduğu derin ekonomik kriz ve en nihayetinde siyasi hayatını sonlandıracak sürecin girdabından çıkmak ve boğulmaktan kurtulmak hedefiyle, Çin modelini mi benimseyecek, Çin’e alternatif mi olmak istiyor yoksa Çin’e karşı örülen karşıt cephenin içine mi çekiliyor? BAE bu projenin neresinde? İbrahim Karagül’ün üstünde kafa yorup cevaplaması gereken sorular bunlar olmalıdır. Bu konuyu önümüzdeki yazıda ayrıntılı irdeleyeceğiz.