Erzincanlı fotoğrafçı Deniz Aydemir
Fotoğrafçılar röportajları birkaç sayı sonra bitiyor. Bu kez bir hemşehrimi ağırlıyorum. Deniz’le günlerdir yöreyi konuşuyoruz. Deniz Aydemir, Tercan’ın Sarıkaya köyünden şimdi Muğla’da yaşıyor. Sarıkaya, 1964 yılında öğretmenlik yaptığım Beşkaya köyüne çok yakın. Daha 18 yaşını tamamlamadan öğretmen olarak atandığım o köyde çok anılarım var. İşte o toprakları konuşuyoruz. Köyleri Tercan’ın tarihi değerlerini konuşup özlem gideriyoruz. Fotoğrafta geç de olsa tanıştığım hemşehrimle Fırat boylarını, akın akın kente koşan köylüleri konuştuk. Köyüne çok az gitmiş ama unutmamış. Bir bir anımsıyor mekanları. Denizle ara sıra hasret gideriyoruz Deniz’in güçlü fotoğrafları var. İşte sorularım; İşte Deniz Aydemir’in cevapları.
Deniz kısaca yaşamını, okuduğun okulları, çocukluk / gençlik yıllarındaki meraklarını, okuduğun kitapları anlatır mısın? Özendiğin sanatçılar var mıydı?
1975 yılında Sarıkaya köyünde dünyaya gelmişim. 1979 yılında ailem ile beraber İstanbul’a göçmüşüz. İlk, orta ve liseyi İstanbul’da okudum. Gençlik yıllarımda uzun süre spor ile uğraştım. Lise yıllarında Türk Halk Dansları ile tanıştım ve yaklaşık 15 yıl uğraştım. Bu yıllarda Türk halk müziği ve beraberinde bağlama ve ritim sazlarla da uğraştım. Üniversite için gittiğim Muğla’da yaşam kalitesini ve doğa güzelliklerini gördükten sonra askerliğimden sonra 2016 yılından itibaren Muğla’da yaşamaya başladım. Muğla Üniversitesi Bilgisayar Operatörlüğü, Açıköğretim İşletme Fakültesi – Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümlerini okudum. 2019 yılında Muğla Üniversitesi Sosyoloji anabilim dalında “Yaşlı Yalnızlığı’nın Gündelik Yaşam İçindeki Görünümlerinin Sosyolojik Analizi” fotoğraf destekli yüksek lisansımı bitirdim.
MUFSAT
Fotoğrafla ne zaman/nasıl buluştun neler çekersiniz/tarzınız var mı? Sergileriniz/ödülleriniz albümlerinizden çalışmala- rınızdan söz eder misiniz?
2003 yılında İstanbul’da özel bir şirkette kurduğumuz bir kulüp bünyesinde fotoğraf eğitimi aldım. 2007 yılında Muğla’da fotoğraf eğitim ve seminerleri vermeye başladım. 2009 yılında Muğla’da fotoğraf gönüllüleri ile Muğla Fotoğraf Topluluğunu kurduk. 2010 yılında kurucu başkan olarak “Muğla Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği’ni (MUFSAT) kurduk. Halen dernek yönetim kurulu başkanlığını yürütmekteyim. Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu Yönetim Kurulu üyesiyim. Dernek çatısı altında, 2012 yılında Muğla Fotomaratonu ve fotoğraf günlerini gerçekleştirdik. Çocuk esirgemedeki arkadaşlarımızla fotoğraf etkinlikleri düzenledik. Fiziksel ve zihinsel engelli arkadaşlarımızla ayrı ayrı çalışmalar yaptık. Kişisel olarak ulusal/uluslararası yarışmalardan birçok ödül ve sergilemeler aldım. Birçok ortak sergiye fotoğraflarımla katıldım. Yarışmalarda TFSF temsilci olarak görev yapmaktayım ve yarışmalarda jüri üyesi olarak bulundum.
'FOTOĞRAF YAŞAM ŞEKLİMİ OLUŞTURUYOR'
Fotoğraf ile ilgili görüş/düşüncelerinizden bahseder misiniz?
Fotoğraf benim için; zamanı donduran, tarihe tanıklık eden, toplumsal hareketleri, olayları görsel arşivlemedir. Fotoğraf, ülkemizde ve dünyada birçok olumlu veya olumsuz olayı (sosyo kültürel, sosyo ekonomik, siyasi ve göç) aktarmak bazı durumda karşıtı için harekete geçirmek için kullanılmaktadır. Örnek olarak; Fransız polisinin fotoğrafı ilk Fransız Komünü’nde delil olarak kullanması… Vietnam Savaşı’nda Amerikan savaş karşıtlarının cepheden gelen fotoğrafları kullanması savaşın bitmesi yönünde ciddi bir araç olmuştur. Ülkemizdeki örnekler ise; Fikret Otyam’ın 1950’li yılların başından 1980 yılına kadar göçebe Beritan Aşireti’nin yerleşik hayata geçmesine katkılar sağlayıp onların eğitim, sağlık, kuraklık, susuzluk, toprak mülkiyeti ve istihdam gibi sorunlarına dikkat çekmiştir. Aclan Uraz 1987 yılında çalışmalarının ürünü olan çocuk işçiler sergisi ile Türkiye’de çocuk işçiler sorununu gündeme taşımış ve ilerleyen yıllarda yasalarda iyileştirmeler ve değişmelere etki etmiştir. Bu bağlamda fotoğraf, benim yaşam şeklimi oluşturmaktadır.