Faize karşı tek adam
Türkiye, “faiz lobisine” karşı uzun süre direndi ama sonunda teslim oldu. Faizler roket hızı ile yükselmeye devam ediyor. Faiz ile üretimin birbirine düşman olduğunu bilmek için ekonomi uzmanı olmaya gerek yok. Demek ki bir süre daha, azıcık nefes almak pahasına, o meşum az gelişmişlik kıskacına mahkum olacağız.
İÇİMİZDEKİ LOBİCİLER
Türkiye’nin uluslararası tefecilere karşı direnişinin başarısız olmasına şaşırmamak lazım. Çünkü bu mücadele bir tek adamın, Tayyip Erdoğan’ın mücadelesi idi.
Eğri oturup doğru konuşalım. Erdoğan, Türkiye tarihinde faizcilere ve faize açıktan cephe almış tek hükûmet başkanıdır. Ama siyasetçiler, bürokratlar, iş insanları ve sözde uzmanlar tarafından yalnız bırakıldı.
Özellikle de finans ve iş dünyasının ensesi kalınları, Türkiye’nin faize karşı mücadelesini sabote ettiler. Üretime dönüşsün diye verilen kaynaklar, kodamanların piyasa spekülasyonlarına çerez oldu.
Zincir marketçiler, gıda toptancıları, otomotivciler, müteahhitler, lojistikçiler, dev internet perakendecileri, müteahhitler… Hatta ufak tefek fabrika sahipleri… Hepsi faize karşı mücadeleyi kısa dönemde küplerini doldurmanın aracı olarak gördüler. Servetlerine servet kattılar. Erdoğan’ın yanında durması gereken siyasiler ise bu vurguna göz yumdu.
Cephede savaş devam ederken cephe gerisinde iş tutan savaş vurguncuları gibiydiler. Çünkü gerçekten de halk, ufukta beliren bir ideal için, “üreten bağımsız Türkiye” ideali için her türlü fedakârlığı yaparak savaşıyordu.
ERDOĞAN’I SADECE HALK YALNIZ BIRAKMADI
Zaten Erdoğan’ı bir tek halk yalnız bırakmadı. Bu kalın efendiler, bu vurguncu takımı, bu siyaset esnafı…. Hepsi kapalı kapılar ardında Erdoğan sonrasına hazırlık yapıyordu, hepsi 28 Mayıs akşamına kadar Erdoğan’ın gidişini umuyordu.
Halk mührünü vurup liderini yeniden seçti ama, iş işten geçmişti. “Finans ve iş dünyamızın ileri gelenleri”, memleketin kaynaklarını çoktan çarçur etmiş, semirdikleri sofrada dişlerini karıştırmakla meşguldü! Kılıçdaroğlu seçilmemiş ne gam, ülke istedikleri kıvama gelmişti. El mecbur, Türkiye tekrar faiz lobisine döndü…
Hülasa, millet olarak savaş meydanında kazanmış ama masada kaybetmiştik.
AHLAKİ BİR ZAFER
Yine de çok büyük bir kazancımız var. Türk halkı, emperyalizme ve onun en güçlü silahı faize karşı tarihin hiçbir döneminde bu kadar bilinçli olmamıştı. Türkiye artık zihniyet anlamında bir eşiği aşmıştır. Üstelik elimizde faize karşı direnişin çok önemli ve kısmen başarılı olmuş bir deneyimi durmaktadır. İleride daha güçlü olduğumuz bir anda tefeciler ile yarım kalan hesabımızı tamamlayabiliriz.
Türkiye’nin tefecilere karşı direnişi ahlaki bir zafer kazanmıştır. Bu, Tayyip Erdoğan’ın ve onu yalnız bırakmayan milletin başarısıdır. Tüm dünyada Siyonist faiz düzenine karşı direnen bir tek lider çıktı, o da bizim liderimizdi. Sınırları sonuna kadar zorladı, tam bağımsızlığın önündeki en büyük engelin bu adaletsiz faiz düzeni olduğunu hepimize gösterdi.
Evet, belki bugün geri çekildik, zaferimiz sadece ahlaki düzeydedir, ama yakın gelecekte tam bir zafere dönüşeceğine umudumuz tamdır.