Fenerbahçe şampiyon olabilir mi?
BASINIMIZIN klasikleşen döngüsü başladı. Önce Jorge Jesus Süper Lig tarihinin gelmiş geçmiş en iyi teknik direktörleri arasına konuldu, sonra Fenerbahçe Futbol Takımı açık ara şampiyon ilan edildi. Şimdi ise U dönüşü yaparak Jorge Jesus ve Fenerbahçe'yi yerden yere vurmaya başladılar...
İŞLER KÖTÜ GİDERKEN ELEŞTİRMEK EN KOLAYI
Bu, benim yıllardır seyrettiğim çok alışıldık bir film. Önce göklere çıkar, sonra aşağıla. Sezon başından bu yana takımını her maçta değişik 11'lerle sahaya çıkaran Jesus'u ıskala... Şimdi de "Bu kadroyla olmaz. Jesus hatalı. Fenerbahçe'ye acil kaleci lazım. Defansın göbeğine ve sol beke de takviye gerek." de. Yahu işler kötü gittiğinde ahkam kesmek kolay, bu söylediklerinizi Fenerbahçe adına işler iyi giderken dile getirseydiniz ya!
DERBİ MAĞLUBİYETİNDEN DERS ÇIKARILIRSA...
İyi gün dostu basınımız, Jorge Jesus ve Fenerbahçe'yi allayıp pullarken ben defalarca "Fenerbahçe ofansif bakımdan çok iyi ama takımın yumuşak karnı her hafta değişen maç kadrosu ve rakibin kontra ataklarına karşı ağır ve dağınık olan defans hattı. Eğer bu sorunları giderebilirseniz Fenerbahçe istekli ve tempolu oyunuyla şampiyonluğun en büyük adayı." diye yazdım. Ve hala da bu konuda ısrarcıyım.
Geçen hafta oynanan derbi maçında Fenerbahçe kendi evinde Galatasaray'a 3-0 mağlup oldu ama belki de gelen bu farklı mağlubiyet Fenerbahçe'nin gerçekleri erkenden görmesini ve şampiyon olmasını sağlayacak. Çünkü hem Konyaspor hem de Giresunspor mağlubiyetleri Fenerbahçe'nin gözlerini açıp gerçekleri görmesini sağlayamadı. Ezeli rakibine yenilince gerçekler sapır sapır ortaya döküldü. Fenerbahçe kaybetti ama bazen kaybederken kazanırsın. Umarım öyle olur ve sarı-lacivertliler kimsenin gazına gelmeden sakin kalarak tekrar ayağa kalkar.
ALTAY BAYINDIR KÖTÜ KALECİ DEĞİL
Fenerbahçe'de yenilen her golden, kaybedilen her maçtan sonra Altay Bayındır günah keçisi ilan ediliyor. Oysa Altay Bayındır asla kötü kaleci değil ve Galatasaray maçında yediği gollerde de hiçbir hatası yok.
İlk gol, köşe vuruşundan yapılan ortada topu uzaklaştıramayan defans oyuncularının yüzünden geldi. Arkaya düşen topa, Sergio Oliveira'nın yaptığı mükemmel vuruşu o kalabalık arasından Altay Bayındır'ın görmesi imkansızdı. İkinci golde ise Fenerbahçe atak halindeyken Miha Zajc'ın orta sahada verdiği hatalı kafa pasıyla rakibi atağa kaldırması sonucu Kerem Aktürkoğlu ile karşı karşıya kalan Altay golü önlemek adına tüm açıları kapatsa da şans Kerem Aktürkoğlu'nun yanındaydı. Yerden vuruşta top, Altay Bayındır'ın bacakları arasından ağlara gitti. Futbol bu, oynayanlar bilir, 7 küsur metrelik kalede bacak arası asla tercih olmaz ama bazen şans yanında olur ve gol yaparsın.
Altay'ın yediği üçüncü golden önce, Fenerbahçe atağa kalkarken Serdar Dursun'un yaptığı büyük hata sayesinde hücuma kalkan Galatasaray takımında Mauro Icardi, Altay Bayındır'la karşı karşıya kaldı, üst doksana vurdu ve gol oldu. Altay buna ne yapsın? El insaf yani, bir insana bu kadar da yüklenilmez. Bu değerler kolay yetişmiyor.
FUTBOLDA ZEKANIN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK
Uzun lafın kısası, Fenerbahçe'ye kaleci değil rakibin kontra ataklarına karşı duvar gibi duracak defansif bir anlayış ve kadro istikrarı lazım. Başka da hiçbir şeye gerek yok. Fenerbahçe bu kadrosuyla yine şampiyonluğun en büyük adayı. Ligde bir derbi maçı galibiyetiyle ne şampiyon olunur ne de mağlup olunursa şampiyonluk verilir. Önemli olan zekadır. Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk zekanın pırıltılarını derbi maçında açık ara farkla verdi ve futbolun şansı da onu kucaklayarak maçı kazanmasını sağladı.
Artık bakalım önümüzdeki maçlara...