Festivali tartışmaktan korkmayınız
Birileri için kabak tadı verdi belki ama aslında bu daha başlangıç... Sanıyorum yine Antalya Festivali’nin aldığı son karardan, yani ulusal yarışmayı kaldırma olayından söz edeceğim anlaşılmıştır.
Antalya Belediye Başkanı sayın Menderes Türel, geçtiğimiz günlerde CNN’de “Hakan Çelik’le Hafta Sonu” programına çıktı ve bu konuda bir şeyler söyledi, daha doğrusu söylemeye çalıştı ya, bir türlü olmadı... Belli ki, yüzeysel bir “büyüme düşünün” ötesinde altı doldurulmamış, gerekçeleri düşünülmemiş, sanki sinema çevrelerinin bu konu hakkındaki düşüncelerinin ne olabileceğini sınamak için öylesine, aceleyle, oldubittiye yönelik, içi doldurulmamış birkaç söz gibi geldi bunlar bize...
TÜREL'DEN BAŞKA KİMSE İNANMIYOR
Oysaki böylesine radikal bir kararın alınma nedenlerinin ortaya konması da gereklidir. Yalnızca Başkan değil, Festival’in ikisi yabancı biri Türk yöneticileri de ortaya çıkıp, biz bu kararı şu gerekçelerle aldık, bunların arkasındayız ve kararımızda ısrarcı olmamızın birçok nedenli var, bu nedenlerse şunlardır demeliydiler. Ama Başkan’dan başka hiç kimse, hiçbir yönetici ortaya çıkmıyor, yalnızca susuyor. Bu suskunluk; tepkilerin bir süre sonra kendiliğinden dineceği hesabından mı, yoksa tepkilerin karşısındaki tedirginlikten –yoksa sinmişlikten mi– oluyor, orası pek anlaşılmıyor.
Elbette ki bu kararı, durup dururken, Menderes Türel’in tek başına aldığı düşünülemez... Onu birileri, Uluslararası A tipi festivaller olan Cannes, Venedik, Berlin örnekleriyle herhalde ikna etti... İnandırdı... Antalya Festivali de neden böyle olmasın dendi vs vs... Elbette ki bunlar güzel, kulağa hoş gelen sözler, vaatler... Neden olmasın ki?
Belli ki Menderes Türel’den başka kimse buna inanmamış. Sözü edilen TV programında Antalya Festivali’nin çok değil, 3 - 4 yıl sonra dünyanın en saygın festivali olacağından söz edip zamanın kendilerini haklı çıkaracağını iddia ediyor. Artık, “küçük olsun bizim olsun” düşüncesinden vazgeçip hedef büyüttüklerinden dem vuruyor... Demek ki Antalya Festivali’nin dünyanın en büyük festivallerinden biri olamamasının önündeki tek engel ulusal yarışma imiş... Onu kaldırınca iş bitecekmiş...
GELENEK GÜME GİDİYOR
Türel’in bu sözleri, bir zamanlar tüm siyasi partilerin programlarında yer alan “Türk sinemasını çağdaş bir düzeye getireceğiz” sözleriyle ne kadar da örtüşüyor. Sağ’dakinden Sol’dakine kadar her partinin programında yer alan bu klişe sözler, yıllar yılı yinelenmiş, ama hiçbirinde, bu “çağdaş düzeye” nasıl gelineceğinden söz edilmemişti.
Şimdi birileri çıkıp da bizlere lütfen şu soruların yanıtını versin:
1 - Ulusal yarışmanın varlığı, festivalin uluslararası olmasına engel mi? Engel varsa bunlar nelerdir?
2 - Bugüne dek yapılan festivalin eksileri nelerdi de böylesine bir radikal karar almanın gereği duyuldu?
3 - Sayın Türel, “zaman bizi haklı çıkaracak” diyor. Olabilir. Ya haksız çıkarıp yerel seçimlerde bir başka partinin adayı gelip de eski düzene dönüldüğünde yitirilen bu senelerin hesabını kim, nasıl verecek?
Lütfen birileri çıkıp da, kimi TV kanallarında ve de gazetelerde önceden hazırlanmış çanak sorulara gelişigüzel yanıt vereceğine, ayrıntılı bir bildiri yayınlayarak bu konuda tüm kamuoyunu aydınlatsın. Yoksa kimsenin, amiyane tabirle, “babasının malı olmayan” 54 yıllık gelenek güme gidiyor...