Fetullah Gezici miydi?

Bir yalanı büyüttükçe büyütüyorlar. Güya Fetullah, Gezi’yi organize etmiş. Güya Fetullah, Gezi’ye destek çıkmış. Güya Fetullah, Gezi’nin arkasında durmuş. Yalanın daniskası bu... Fetullah’ın bütün gazetelerinin Gezi’de nasıl hükümet yanlısı medyayla ortaklaştığını, Kabataş yalanını nasıl büyüttüğünü, Gezi karşısında nasıl hükümetin yanında yer aldığını. (Ahmet Hakan, 17 Kasım 2016)

Fındık elde patladı
İki yıldır fındık üretenler şaşkın durumda. Fiyatlar artacak beklentisiyle fındığını satmayanın fındığı elinde kalıyor... Fiyat dalgalanmaları sadece fındık üreticisinin zarar görmesine neden olmuyor, Türkiye’nin ihracat geliri de azalıyor. (Güngör Uras, 17 Kasım 2016)

Medyanın yanar dönerleri
Medya Bukelemunları baştacı. Hukuk Fakültesi anfilerinde “Halkın kurtuluşu namlunun ucundadır” diyen kimi öğretim üyelerinin geçirdiği evreleri hatırlıyorum. Böylesi devrimci akademisyenlerden biri daha sonra en ünlü medya grubuna dahil oldu. İnanılmaz paraya kavuştu. Ne namlu kaldı, ne halkın kurtuluşu. (Burhan Ayeri, 17 Kasım 2016)

Darbenin dördüncü ayında sorular...
MİT Müsteşarı darbeyi hükümete niçin haber vermedi? O akşam Genelkurmay Başkanı ile MİT Müsteşarı neler konuştu? Cumhurbaşkanı darbe olduğunu o gece Marmaris tatilinde iken niçin eniştesinden öğrenmek durumunda kaldı? (Emin Çölaşan, 17 Kasım 2016)

Yüzümüzü Çin ve Hindistan’a dönerken...
2030 yılında Çin’in, 2050 yılında Hindistan’ın dünya lideri olacağı ilk sıralarda yer alacağı öngörüsünü içeren haberleri okudukça bunun için hala geç olmadığını, 1000 Çinli, 1000 Hintli gencin ülkemizde 1000’er Türk gencinin de Hindistan ve Çin’de eğitimlerinin desteklenmesinin önümüzdeki 30 yılda ülkemizin, dünya ekonomisinin ilk sırasında yer alacak bu iki ülke ile ilişkileri açısından büyük önem taşıdığına inanıyorum. (Osman Arolat, Dünya, 17 Kasım 2016)

“Klişe”
1980 darbesinin İslamcılara alan açtığı Sol’un en büyük klişesidir. Oysa 27 Mayıs’tan beri vesayetin seçilmişlere karşı bindirilmiş kıtaları olan bütün eski sözde devrimcilerin, Türkiye’deki kültürel hegemonyayı bu darbeden sonra müesses nizamın adına ele geçirdiği görülmelidir. (Markar Eseyan, 17 Kasım 2016)