24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Firavunu yendik seni de yeneceğiz

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Amerika kıtası sadece sömürge tamahları olan Katolik ve Protestan Avrupa burjuvazisinin “yeni dünyası” değildi. Avrupa’nın şahit olduğu en barbar din savaşlarından, zulüm, terör, açlık, hastalık ve diktatörlüğünden kurtulmak isteyen toplulukların da inançlarını ve hayallerini daha güvenli, daha özgür ve daha müreffeh yaşayabilecekleri “kurtuluş” diyarıydı. Bu küçük toplulukların yanında şüphesiz Avrupa’dan sömürge diyarlara vuku bulan kitlesel göçün dönemin monarşileri tarafından organize edilip teşvik edildiği de doğrudur. Zira sömürge devletlerin uzak diyarlarda tutunabilmesi için nüfus artışına ihtiyacı vardı. Canilerin, tecavüzcülerin uzak diyarlardaki kolonilere taşınması, hapishanelerde olanları beslemek yerine uzak sömürgelerde kullanılması, suç işleyenlerin ceza olarak uzak diyarlara sürgün edilmesi, hatta efendilere hizmet karşılığında toprak, silah ve makam vaat edilmesi, “ne kadar baskı ve zulüm o kadar göç” siyaseti de yürürlükteydi.

‘MAZLUM’ YAHUDİLER İÇİN DEVLET

O ilkel ve vahim koşullar, nispeten farklılıklar arz etse de modern zamanlarda milyonlarca insanın doğudan Batı Avrupa’ya iş, aş, eğitim ve birçok sebepten mütevellit “göç” etmek zorunda kalmaları ile kıyaslanabilir. İspanyol, Portekiz, Fransız, İngiliz, Hollandalı (New York aslında bir Hollanda kolonisi olarak New Amsterdam idi), Alman kolonileri misali Avrupa Yahudi burjuvazisi de Amerika kıtasında benzer bir amaç gütmüştü. Önceki yazımızda Avrupa Siyonist Yahudi burjuvazisinin Filistin’i neden özel olarak tercih ettiğini açıklamıştık. Zira esas amaç “mazlum Yahudi halkı” için bir “ulus devlet” inşa etmek, sadece kendilerine ait toprak ve idare olsaydı bu sorunu çözen birçok alternatif vardı:

Mordecai (Mordahay) Manuel Noah (Nuh), New Yorklu Şerif, (Emniyet Müdürü, Jandarma Komutanı) siyasetçi, diplomat ve nüfuzlu bir finans spekülatörüydü. ABD’nin en yüksek makamlarına gelebilmiş Endülüs (Portekiz-İspanya) asıllı bir Safaridim Yahudi’si idi. ABD’nin resmi kuruluş ilanından 3 sene sonra 1785’te Philadelphia’da doğdu. Yunanca diye tedavüle sokulan Arabi iki kelimeden oluşur, Filo ve Delfiya. Mordecai, ABD tarihinde köleliği en hararetli savunan, siyah adamın en sert düşmanı ve siyahilere özgürlük verilmesi halinde tüm ülkenin güvenliğinin tehlikeye gireceğini savunan bir ırkçıydı. 1813’te ABD’nin Tunus Konsolosuydu. Meşhur Monroe Doktrininin (Amerika kıtasını ABD’nin arka bahçesi olarak tanımlayan ve Avrupa devletlerinin buraya müdahalesini savaş sebebi olarak kabul eden bildirge) sahibi o tarihte Dış İşleri Bakanı olan James Monroe (ABD kurucu Başkanlarından, ve ABD’nin beşinci Başkanı) “dininin telkinleri asli konsolosluk görevlerinin önüne geçmesi” sebebiyle Mordecai’yi görevden alır.

Mordecai, 1825’te, Siyonizm öğretesine bağlı olarak, “Tanrının Amerikayı Avrupa Yahudileri için yeni bir vatan olarak seçtiğini, Kızılderililerin kayıp 12. İsrail kabilesinden olduklarını, halkını tufandan kurtaran Nuh’un gemisinin oturduğu kutsal Ararat ismine atfen” New York eyaletine bağlı Niagara Şelalelerine yakın Büyük Adada (Grand Island) Avrupa’dan göç edecek mültecilere bir koloni kurar. Ararat Kolonisinin girişinde İngilizce ve İbranice, “Yüce İsrail dinle, Tanrı bizim Tanrımız tek Tanrıdır. Ararat Yahudiler için bir vatan” ibaresi yer alır. Proje çok ses getirir ama oraya taşınacak az sayıda Yahudi bulur.

AFRİKA-RUSYA-JAPONYA

1903’te İngiliz hükümeti, Siyonizm’in kurucusu olarak telkin edilen meşhur Theodor Herzl’in sunduğu Yahudiler için İngiltere’nin sömürgesi olan Doğu Afrika’da Uganda-Kenya-Etiyopya üçgeninde bir “geçici ulus devlet” kurma önerisini kabul eder. Siyonizm’e gönül vermiş birçok nüfuzlu Yahudi bu planı “tarihi İsrail devletine ihanet” olarak telakki eder. Bununla birlikte Doğu Afrika’da yaşayan Protestan ve Katolik beyaz Avrupalılar bu plana şiddetle itiraz ettiler. 1905’te bu plan rafa kaldırıldı.

1917 Sovyet Rusya devriminden sonra, tüm farklı etnik kökenden, dinden ve dilden gelenlere özerk idareler verilir. 1928’de dönemin Sovyet lideri Stalin, Siyonizm’e alternatif olarak, Yahudiler için Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğine bağlı “sosyalist bir ulusal” özerk idare olarak Birobican Yahudi Özerk Cumhuriyeti kurulur. O tarihte Yahudi nüfus toplam nüfusun yüzde 16’sını oluşturmaktaydı. Halen varlığını sürdüren “Birobican Yahudi Bölgesi” Trans Sibirya demiryolu üzerinde, Çin sınırına yakın yerdedir. Bugünkü nüfusu 80 bin dolayındadır. Ancak Yahudi nüfus oranı sadece yüzde 1’dir. 1991’de Sovyet Rusya’nın çöküş döneminde İsrail’e göç eden 1 milyon Rus Yahudi’siyle birlikte İsrail’e göç ettiler.

1934’te Japonya İmparatorluğu “Fugu Projesi-Balon Balığı Projesi” adını verdikleri bir plan ile “zengin, zeki ve girişken” 600 bin Avrupalı Yahudi’yi Japon işgali altında olan Şanghay veya Kuzey Mançurya bölgesine taşınması halinde bunun “Japon ekonomisine önemli katkılar yapacağına” inanır. Japon burjuvazisi İmparatora, bu projenin “tehlikeli” olduğunu, “Fugu balığının lezzetli ama aynı zamanda çok zehirli bir balık” olduğunu telkin eder ve plandan vaz geçmesini isterler. Avrupalı Yahudileri Avrupa’dan taşıma görevi o tarihte henüz Japonya’nın müttefiki olan ABD uçakları yapacaktı. Ancak çok hızlı bozulan Japonya-ABD ilişkileri ve Japon burjuvazisinin itirazları sebebiyle projeden vazgeçilir. Fugu balığı bir tür balon balığıdır. Japonya’da çok pahalı, onlarca çok lezzetli ama usta ellerce özenle hazırlanmazsa öldürücü bir balıktır. Biz de yenmesi tavsiye edilmez.

Nazi Hitler Almanya’sı tarafından 1940’ta gündeme gelen tüm Yahudilerin Avrupa’dan Madagaskar adasına sürülmesi projesidir. Madagaskar Afrika ana kıtasından Mozambik kanalı ile ayrılan, Hint Okyanusunda yer alan dünyanın dördüncü büyük adasıdır. O tarihte Madagaskar bir Fransız kolonisiydi. Nazi Alman orduları Fransa’yı işgal ettikten sonra Madagaskar’ın idaresi de Almanlara geçmiş oldu. Bu projeye binaen her sene 1 milyon Yahudi dört sene boyunca Madagaskar’a taşınacaktı. Burada Alman Nazi askerleri denetiminde bir Alman-Yahudi kolonisi olarak dini inançlarını yaşayacak ve tarım faaliyetinde bulunacaklardı. Ancak Almanya’nın İngiltere’ye karşı deniz üstünlüğü sağlanamayınca ve 1941’de ABD savaşa müdahil olunca bu projeden vazgeçildi.

BU CUMHURİYET KİM TARAFINDAN KURULACAK?

Mordecai Planı dışında kalan projeler Avrupa sömürge devletlerin, Sovyet Sosyalist Rusya’nın denetiminde olacaktı. Avrupa Yahudi Burjuvazisi ise kendi denetiminde, kendi ajandasına ve sömürge tamahlarına uygun bir Siyonist Yahudi devlet istiyordu. Filistin neden seçildi bunun sebebini bir önceki yazımızda izah etmiştik. Bu aşamada dünyanın ezici çoğunluğu Musevilerin-Yahudilerin, Mesihi ve Muhammedilerin de Filistinlilerin ve İsraillilerin de bir laik Cumhuriyete muhtaç olduğunda hem fikir. Mesele herkesi ihtiva eden ve herkese hitap edebilen bu devletin nasıl ve kimler tarafından inşa edileceğidir? Kavga esas itibariyle emperyalist bir karakterde olan Siyonizm ile ona karşı mücadele eden Filistinliler ve İsrailliler arasındadır. Kendinden başka İlah ve kural tanımayan radikal dini-dar Yahudi, Hristiyan ve Müslümanlarla, Hz. Musa’nın, Hz. Mesih’in ve Hz. Muhammed’in On Emrine riayet eden insan ve sevgi kaynağı Allah öğretisi arasındadır.

Bir Musevi-Yahudi dostumuzun ifadesiyle son noktayı koyalım; “Netanyahu ve savaş kabinesi narsist bir psikopatla bir ilişki içinde olmak gibi. Hepimizi mahvediyorlar ve bunun Filistinlilerin, HAMAS’ın veya hükümete karşı olanların hatası olduğunu düşünmemizi istiyorlar. Biden ve başta İngiltere Avrupalı müttefikleri Netanyahu ve savaş kabinesine Siyonist-Emperyalist Mafya sisteminin babasının ABD olduğunu hatırlattı. Şimdilik mesaj Netanyahu ve zihniyetinde olanlar tarafından kerhen kabul edildi. Yoksa emperyalist devletlerle İsrail’de inşa edilen ırkçı, faşist, zalim, soykırımcı, yalancı, harami ve hukuk tanımaz ve karşı olan, itiraz eden herkese düşman Siyonist rejim aynı madalyonun iki yüzü gibidir. Bu haksız ve zalim savaş sonrasında çağımızın Firavunu Netanyahu, savaş kabinesi ve onları üreten rejimi yeneceğiz ve hep birlikte kurtulacağız yahut hep birlikte yok olacağız. Laik, demokratik ve hukukun üstünlüğü prensiplerine dayalı hür, güçlü ve birleştirici, Musevilerin-Yahudilerin, Mesihilerin ve Muhammedi itikadın özgürce yaşandığı, idarede temsil edildiği Filistin devleti kurtuluşumuz olacak. Bu devlet altında yaşamak istemeyenler geldikleri yerlere dönebilir. Zaten hepsinin ceplerinde geldikleri ülkelerin vatandaşlığı var. Zor ama bu zordan çıkış yolumuz budur.

Filistin İsrail HAMAS