Fransa’da Filistin’i savunmaya özgürlük yok
7 Ekim 2023 Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın İsrail’e karşı başlattığı Aksa Harekatının birinci yıldönümü. İsrail Lübnan’a saldırılarını devam ettiriyor. Fransa ise safını ABD ve İsrail’in yanında belirlemiş. Savunma Bakanı “İsrail’in güvenliği tartışılmaz” açıklamasında bulunuyor.
Elysee Sarayı “İsrail'in güvenliğine bağlı olan Fransa, İran tehdidine karşı koymak üzere bugün Orta Doğu'daki askeri kaynaklarını harekete geçirmiştir” açıklamasında bulunuyor.
Fransız devleti, 7 Ekim’in yıldönümünden önce üniversitelerde başlayan Filistinlilerle dayanışma içinde olan İsrail karşıtı eylemlerden ve açıklamalardan rahatsız. Özellikle üniversitelerde yapılan eylemler çok ses getiriyor.
ÜNİVERSİTELERE 7 EKİM GENELGESİ
Yükseköğretim ve Araştırma Bakanı Patrick Hetzel tüm üniversitelere bir genelge göndererek “yüksek öğretim kurumlarında düzenin sağlanmasını” istedi. Bakanlığın yaptığı yazılı basın açıklamasında “Bakan, 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'de yaşanan katliamların yıldönümü yaklaşırken, üniversite rektörlerine ve yükseköğretim kurumlarının yöneticilerine akademik özgürlüğü koruma sorumluluklarını ve kurumlarındaki güvenlik risklerini önlemedeki rollerini hatırlatmak ister” deniyor.
Bu nedenle bir genelge gönderilerek “Üniversite rektörleri ve yükseköğretim kurumlarının yöneticilerinin kurumlarında kamu düzenini sağlama yükümlülüğü, Laiklik ilkesi ve kamu yükseköğretim hizmetinin her türlü siyasi, ekonomik, dini veya ideolojik etkiden bağımsızlığı; görevleri sırasında haberdar oldukları her türlü suçu savcılığa bildirme yükümlülükleri” hatırlatılmıştır.
AKADEMİK ÖZGÜRLÜĞE BAKIN SİZ!
Üniversitelerde (aslında her alanda) İsrail karşıtı eylem yapamazsınız; İsrail’in katliamlarına ve soykırımına dur diyemezsiniz ve teşhir edemezsiniz, Filistin halkını savunamazsınız ve onlarla dayanışma gösterileri yapamazsınız. Yaparsanız Devletin polisini ve Üniversite yönetimini karşınızda bulursunuz ve hepiniz antisemit (yani ırkçı ve Yahudi düşmanı) eylemler yaptığınız için savcılığa suç duyurusunda bulunurlar.
İşte Fransa’da ve Avrupa’da Akademik özgürlük bu. Kırk binin üzerinde Filistinliyi katleden Soykırımcı İsrail’i savunanlara özgürlük, soykırıma uğrayanları savunanlara ceza.
MACRON: SİYONİZMİ SAVUNAN CUMHURBAŞKANI
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a göre Antisiyonizm eşittir Antisemitizm. Fransa’daki Yahudi Kurumları Konseyi’nin (CRIF) yıllık yemeğinde (2019) “Antisiyonizm’i Antisemitizm’in modern zamanlardaki şekli olarak tanımlamak için ilave adımlar atacağını” söylemişti. Yani Siyonizm’e karşı çıkanlar Yahudi düşmanı olarak değerlendirilecekti.
Bu tutumunu daha önce de Mayıs 2017’de 1942 yılında Paris’in Kış Hipodromu’nda (Velodrome d’Hiver) 13 bin Yahudi’yi toplayan Nazilerin, daha sonra toplama kamplarına gönderilmelerinin 75. yıldönümünde yapmıştı. Macron “Antisiyonizme hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz, zira bu antisemitizmin yeniden icat edilmiş bir formatıdır” demişti.
Hiçbir Fransa Cumhurbaşkanı Siyonizm’e açık çek veren böyle bir açıklama yapmamıştır. Siyonizm’e karşı olma siyasi bir düşüncedir. Fikir özgürlüğü temelinde değerlendirilir. Yahudi düşmanlığı (Antisemitizm) ise Fransa ve Avrupa’da suçtur ve cezalandırılır.
Nedir Siyonizm? Dünyadaki Yahudileri Tanrının bölgede kendilerine vaat ettiklerine inandıkları topraklarında bir araya getirmeyi amaçlayan dini, siyasi ve ideolojik bir harekettir. Bugün bunun somut ifadesi sözde Kürdistan yani ikinci İsrail’i kurmaktır. Ve bu hedefi gerçekleştirmek için ABD ve diğer Batılı ülkelerin desteğiyle katliamlar yapmakta ve bölgeyi savaşa sürüklemektedir.
MELENCHON: ‘HAMAS TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR’
Boyun Eğmeyen Fransa Lideri Jean-Luc Melenchon Filistin davasını savunan ve İsrail’in katliamlarına karşı çıkan neredeyse tek lider. Son genel seçimlerde Le Pen’e karşı Macron’un sağ cephe partileriyle yaptığı işbirliği ayrı bir tartışma konusu. Ama Filistin konusunda sağlam durdu. HAMAS’a terör örgütü demediği için tüm partilerin ve medyanın saldırısına uğradı ve antisemit olarak suçlandı.
Meclis’te grubu bulunan diğer tüm partiler HAMAS’a “terörist” diyor ve dolayısıyla İsrail’in yanında konumlanıyor. HAMAS’a terörist diyen Sosyalistlerin, Komünistlerin ve Çevrecilerin “Gazze’de katliam yapılıyor”, “Ateşkes sağlansın” gibi açıklamalarının hiçbir önemi yoktur. Bunlar timsah gözyaşlarıdır ve Sosyal Demokrasinin iki yüzlülüğünden başka bir şey değildir.
Bizde de öyle değil midir? CHP Genel Başkanı Özgür Özel “İsrail-Filistin çatışmasını HAMAS’ın başlattığını ve HAMAS’ın bir terör örgütü olduğunu” (26 Ekim 2023) söylemiş sonra tepkiler üzerine Habertürk TV’de “Ben HAMAS’a terör örgütü demedim, terör eylemleri yapıyor dedim” diyerek geri adım atmıştı. Dünyanın her yerinde Atlantik cephesinin bu Sosyal Demokrat partileri iki yüzlüdür.
'HER YERDE FİLİSTİN VE LÜBNAN BAYRAĞI ASIN’
Melenchon, Yükseköğretim ve Araştırma Bakanının üniversitelerde “düzenin korunması” konulu genelgesine tepki olarak, 8 Ekim'den itibaren “Filistin bayraklarının mümkün olan her yerde asılması çağrısında” bulundu. Bakana tepki göstererek “Bu gücün kötüye kullanılmasıdır” dedi.
Bakan “üniversite laik olduğu için Gazze hakkında konuşmamamız gerektiğini söylüyor… Genç öğrencilerden bu yasağı kabul etmemelerini, ‘direnmelerini’ istiyorum” diye devam eden Melenchon, “üniversitede yetişkin vatandaşlardan bahsediyoruz (...) dolayısıyla istediklerini söyleyebilirler, çünkü özgür bir ülkedeyiz” diye tepki gösterdi.
“Bu nedenle 8 Ekim tarihinden itibaren mümkün olan her yere Filistin bayrakları asmamızı tavsiye ediyorum, böylece bu kişi son sözü söyleyemez” diye ekledi.
Hizbullah'a yönelik bombardımanlarında son on günde binden fazla insanın öldüğünü söyleyen Melenchon “Hizbullah Lübnan halkının bir bileşenidir ve kimin iyi kimin kötü bir bileşen olduğuna karar vermek bize düşmez” diyerek ısrar etti ve “Lübnan halkının kendi toprakları üzerinde egemenlik hakkına sahip olduğunu” vurguladı.