Futbol bölmez birleştirir

“Futbol, insanın yeryüzünde var olma halini anlamak için metafizik bir zemin sunar. Topun havada süzülüşü, futbolcuların yerden kesilip havaya yükselişleri, yerçekimiyle olan olan bu sürekli oyun, aslında bizim dünyadaki yerimizi ve bu yerin fiziksel ve metafiziksel bağlarını sorgulamamızı sağlar. Yerçekimi, varlığımızın hem bağlayıcısı hem de meydan okuyucumuzdur. Futboldaki bu temas, yalnızca bir meydan okuma değil, aynı zamanda insanın dünyadaki konumunu, ona olan bağlılığını ve ondan kurtulma arzusunu simgeler. Özcan Yüksek ‘futbol yerçekimine karşı oynanan bir oyundur’ der. Topun ağlara girişi gibi, yaşam da belirli anlarda yerçekiminin ötesine geçiş anları sunar; bu anlar, özgürlüğün ve hazzın zirveleridir. Ancak her zıplayış sonunda yerçekimine dönüş, yeryüzüne olan bağımızı hatırlatır ve bizleri tekrar dünyanın gerçekleriyle yüzleştirir.”

FUTBOL HAYATA BENZER

Yukarıdaki satırlar Nihat Özdal’ın Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayınlanan “Futbol Yuvarlaktır” adlı kitabında yazıyor. Kitabın arka kapağında da “Futbol asla sadece futbol değildir”, “top bir dünyadır”, “hayat futbola fena halde benzer” gibi sözlerin futbolun yeşil sahalarla sınırlı kalmadığının özeti gibi olduğu ifade ediliyor.

Bu sözlere “hayat futboldan ibarettir” ve “futbolun hayat-ı memat meselesi olduğu yanlıştır, çünkü ondan da önemlidir” sözlerini ekleyebiliriz. Bunları duyunca yüzlerinde alaycı bir gülümseme belirenler, “o kadar da değil“ diyenler çok olur. Ancak yaşadığımız birçok olayda bu sözlere katılanlar az olmaz.

FUTBOL TARTIŞMASI KANLI BİTTİ

Son dönemde Türk futbolunun kalitesini veya gelişme yollarını tartışmak gerekirken, ortalık kısır tartışmalardan geçilmiyor. Hafta başında Düzce’den gelen haber özellikle ülkede sporun çınarı arasındaki tartışmaların vahim sonuçlar doğurabileceğini gösterdi; zira futbol fanatizmi can aldı.

Düzce’de bir tekel büfesinde Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarı iki kişi arasında çıkan tartışma kanlı bitti. Evinden silahını alıp geri dönen H.M., Emrullah Ç.’yi vurdu. Ağır yaralanan Ç., hastanede hayatını kaybetti.

Ülkede daha önce taraftarlar arasında ölümle sonuçlanan olaylar yaşandı. Hatta bunlardan bazılarının zihinlerden silinmesi için yıllar geçmesi gerekti. Türkiye siyasi, etnik veya dini nedenlerle çıkan çatışmalarda ağır bedeller ödedi. Sporda da benzer girişimler oldu. Zihinlerde en taze olanı ise Fenerbahçe takım otobüsünün kurşunlanmasıydı. 4 Nisan 2015'te oynanan Çaykur Rizespor maçının ardından yola çıkan Fenerbahçe kafilesi, Trabzon Havalimanı'na giderken TSİ 22.15 sularında Araklı yolunda kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından silahlı saldırıya uğradı.

Türkiye, o gece bir felaketin ucundan döndü. Eğer o saldırı amacına ulaşsaydı, ülke çapında neler olacağını tahmin etmek zor değil.

KARŞILIKSIZ SEVENLER

Futbol taraftarı aslında karşılıksız ve sonunu düşünmeden seven insandır.

Kavga edenleri veya birbirine silah çekenleri bu taraftar tanımı içinde değerlendiremeyiz.

Futbol taraftarları Gezi’de omuz omuza olanlar, haksızlık karşısında Köprü’ye yürüyenler, depremlerde birlikte yardıma koşanlar, desteklerini ifade etmek için sahaya şapkalarını, kaşkollarını atanlar, Anıtkabir’e sevdikleri kulüplerin bayraklarıyla birlikte gidenler, hep bir ağızdan İzmir Marşı’nı söyleyenler veya “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağıranlardır.