Futbolcu ve taraftar
Bütün dünyayı kabus gibi saran koronavirüsün yarattığı Kovid-19 pandemisi yüzünden sporun yaşamımızdan çıkmasıyla hayat çok monotonlaşmıştı. Amatör maçlar oynanmıyordu. Bütün salon sporları iptal olmuştu. Sadece futbol endüstrisinin ağırlığı sayesinde profesyonel futbol müsabakaları seyircisiz olmak şartıyla oynanıyor ve naklen yayınlanıyordu...
Paranın gücü virüsü yenmişti ama maçlar seyircisiz olunca da futbol eski tadından uzak ve öksüz kalmıştı. Uzunca bir süredir taraftarların olmadığı stadyumlarda tribünler kuşların olmuştu. Hiçbir şeyin eskisi gibi tadı tuzu yoktu. Yollar kalabalıktı ama caddeleri dolduran insanlar duygusuz ifadelerle gezinen zombiler gibiydi.
İÇİMDEKİ UMUDU YEŞERTEN...
Uzunca süren bu kabusun etkisiyle ben de bir zombiye dönüşüm sürecini yaşar vaziyetteyken bir gün beni bu ruh halimden sahildeki parkın çimenlerinde spor yapan gençlerin kahkahaları uyandırmıştı. Gençler coşku içinde virüse aldırmadan voleybol ve basketbol oynuyorlardı. Kıskanmıştım. Onlar için endişe etsem de birden içimi neşe kaplamıştı. Böylece içimde umut yeniden yeşerdi. Sonuçta dünyamız var olduğundan beri her şey gelip geçmişti. Koronavirüsün sebep olduğu Kovid-19 pandemisi de gelip geçecek, eskiden olduğu gibi, bir maç günü tuttuğu takımın renklerini kuşananların heyecanlarına, tüm ağaçlar, kuşlar ve evcil hayvanlar tanık olacaktı.
Derken aşının bulunmasının ardından, önceleri seyircisiz oynanan maçlar sonunda belli sayıda seyircinin tribünlere alınmasıyla yavaş yavaş dolmaya başladı. Eminim ki, çok yakında, dünyanın üstüne kabus gibi çöken virüs tamamen yok olacak ve tribünler salgın öncesinde olduğu gibi ağzına kadar dolacak. O yüzden dilim döndükçe futbolcu ne ister, taraftar ne ister, kısaca bir hatırlayalım dedim...
KARŞILIK BEKLEMEYEN SEVGİ
Futbolcu maçta oynamak ister, taraftar ise o maça bir bilet...
Futbolcu herkes tarafından tanınmak, taraftar ise takımının herkes tarafından tanınıp saygı görmesini ister.
Futbolcu milli takıma çağrılmak, taraftar ise tuttuğu takımdan milli takıma oyuncu ya da oyuncuların gitmesini ister.
Futbolcu maçı kazanıp galibiyet primini almak isterken taraftar sadece 3 puanla mutlu olmak ister...
Futbolcu her transfer olduğu takımın armasını öperken taraftar için gönül verdiği takımın arması kutsaldır.
Futbolcu bol sıfırlı sözleşmelere imza atıp son model araba, lüks bir ev ve çok güzel bir sevgili isterken, taraftarın tek isteği tuttuğu takımın formasını kuşanıp etrafta gururla gezinmektir.
Futbolcu en fazla günde 2 saat çalışmayla 300 asgari ücretli taraftarın aldığı maaşı, her ay oynasın veya oynamasın tıkır tıkır alıp yapılan eleştiriler karşısında strese girer; taraftar ise akşama kadar çalışıp borç batağı içinde yüzerken sadece takımı şampiyon olsun ister.