Futbolun da katili öldü

Emperyalizm, piyonlarını güçlendirmek için hep sporu kullanır. Kulüplerin taraftar organizasyonlarındaki lümpen kesim de, emperyalizmin faşist organizasyonlarının saldırı aracıdır. Bu kişiler kolayca satın alınarak renkli darbe girişimlerinde sokağa sürülür

15 Temmuz sonrası Fetö’nün birçok ayağına önemli darbeler indirilse de; üniversitelerde ve sporda bu yeterince güçlü değildi. 2016’ya kadar alınan birçok başarıda da ve başarısızlıkta da bu emperyalizmin taşeron örgütünün payı var. Gazete arşivlerine baktığımızda öne çıkan birçok haber için ne yapıldı, ne yapılacak?

Örneğin bir gizli tanığın özellikle Arjantin ve Uruguay’dan yapılan transferlerdeki ödemelerde Ermeni diasporasına ve Fetö’ye komisyon ödendiğine dair ifadesi vardı. Bursaspor’a iki kez gelen Pablo Batalla’nın transferinden iki kez FETÖ’ye komisyon ödendiği ifade edilmişti. Batalla, sezon başında Bursaspor’a teknik direktör olarak geldi. Oyunculuğu dönemindeki transferinden Fetö’ye para aktarıldığı belirtilen bir futbolcunun hala ligimizde takım çalıştırması şaşırtıcı.

Yabancı oyuncuların transferinden Fetö’ye komisyon aktarılır da; yerli futbolcuların transferinden aktarılmaz mı? Birçok futbolcunun Fetö ile adı geçti. Örgütün elebaşları ile fotoğrafları yayınlandı. Bunlardan bazılarını hala takımların başında görüyoruz.

Fetö’nün futbol yapılanmasına yönelik davada 4 futbolcu ve 1 menajer ceza aldı. Fenerbahçe ve Sivasspor’un Başkanları Fetö kumpası nedeniyle 1 yıl hapis yatarken, bazı şampiyonluklar ve küme düşmeler Fetöcüler aracılığıyla yapılırken; hiç mi yönetici yoktu, hakem yoktu bu futbol yapılanması içinde?

Hakan Şükür, Milli Takım’ın değişmez demirbaşı olmuşken hiç mi kimse yoktu TFF’de bu organizasyona destek olan? Birkaç ay öncesine kadar, iki telefonunda By-Lock çıkan biri TFF’nin başındaydı. Düne kadar bu temizlik yapılamadıysa, artık yapılsın!

2020’de Terörist Gülen “Sakarya, Ayağa Kalk” vaazı verir vermez, statlarımızda “Ayağa Kalk” konulu koreografiler hazırlanmıştı. Ben de “Otur oturduğun yerde” konulu yazımla yanıt vermiştim, bu hadsizliğe. Ne mutlu ki; o günlerde, bu koreografilere soruşturma açıldığını okumuştuk. Bu kadar da tesadüf olmaz dedirten bu güç gösterileri için açılan soruşturmalarda ne oldu? Devlet teröristin bu gösterisini görmemezlikten gelebilir mi? Ben bir ceza okumadım, görmedim.

Yıllarca üniversiteye orduya adliyeye ve onlarca yere giriş sınavlarında her türlü haksızlığı yapan; emek hırsızlığında benzeri görülmemiş hilelere başvuran bir örgütün başta futbol olmak üzere spor alanını boş bırakması; ya da bu işi sadece 2-3 futbolcuya bırakması mümkün değil.

Aradan yıllar geçse bile; Fetö zoruyla değişen sonuçların gün yüzüne çıkması gerekir. Sporseverlerin içine sinmeyen şampiyonluklar, küme düşmeler var. Fetöcülerce hangi kulüpler ödüllendirildi, hangi kulüplerin kalemi kırıldı? Yeterli kanıtlar olmadan bunları dillendirmek de başka türlü bir emek hırsızlığı.

Hastanelerde akılların almadığı ve vicdanları sızlatan korkunç cinayetleri cesur bir savcının tehditlere aldırmayan tavrı ile öğrendik. Yıllarca emeklerin Fetö tarafından çalındığı yeşil sahalarda, bu işten para kazanan ve Fetö’ye para aktaran güçleri de zaman aşımına bırakmadan ortaya çıkaracak Cumhuriyet Savcıları mutlaka vardır.

Kulüplerin taraftar organizasyonlarını bu işbirlikçi örgütün insan kaynağı olarak kullanan kişileri ortaya çıkaracak Cumhuriyet Savcıları mutlaka vardır.

Alanya’da 1. Lig Voleybol play-off’larında zamanın Emniyet Müdürü çoluk çocuk yaşlı demeden polisleri Karşıyaka taraftarının üzerine biber gazı ve copla saldırtmıştı. Sonra, Fetö’den cezasını aldı. Bunun gibi, Fetö güçlerinin sahada değişmeyecek sonucu her türlü şiddet ve baskı ile değiştirdiğini gördük. Bu Emniyet Müdürü kadar maçın sonucunu değiştirme talimatını verenlerin de ortaya çıkması gerekmez mi?

Gülen ölmüş. Yeri önceki işbirlikçilerin yanı olacaktır. Spor dünyamızın Fetöcü artıklarının bu dönemki açıklamalarına dikkat edilmeli. Tribünlerimizde bu hafta açılacak pankartlara ve atılacak sloganlara dikkat edilmeli.

Ayağa kalk pankartını açanların yine ayağa kalkacak cesaretleri olacak mı? Yoksa, sinip kalacaklar mı kendilerine yakışan ödleklikle? Fetö’nün futbol yapılanmasındaki artıklarının izinin sürülmesinde önemli ipuçlarını bu hafta sonu edinebiliriz.

Fetö’nün spordaki yapılanmasının soruşturulmasına devam edilmeli. Futboldan güreşe tüm federasyonlarımızda bu artıkların barınmaması sağlanmalı.

BAŞKAN ÜSTÜNDAĞ SEÇİLDİ

TVF seçimini mevcut Başkan Akif Üstündağ kazandı. Sportif başarı ile bu seçimi kazanmayı hak da ediyordu. Ancak; Üstündağ’ın, karşısına çıkan adayın söylemlerini de önümüzdeki dönemde dikkate almasını öneririm.

Erkek voleybolunda çekilen kulüpler, Federasyon’un sponsorlarının kulüplerinin üst ligleri doldurması, kulüplerin katılım haklarının peynir ekmek gibi elden ele dolaşması, ülkemizde düzenlenen organizasyonlardan aynı organizatörlerin para kazanması gibi eleştirilerin artık yaşanmayacağı bir federasyonun karşısında; bu başarılarla beraber başka aday duramaz. Her seçimde karşınıza, bu kadar dağınık ve özensiz rakip çıkmaz.

HER PERŞEMBE SAAT 18.00’DE

Ulusal Kanal’da her Perşembe Spor Bülteni ile haftanın gelişmelerini özetlemeye devam ediyorum. Bu hafta 2010’dan bugüne basketbolda Avrupa kupalarına katılan temsilcilerimizin sonuçlarının analizini yapacağım. Bu ilginç ve keyifli analiz için Perşembe günü Ulusal Kanal’ı izlemenizi öneririm.