Galatasaray'da bitmeyen kaos

GEÇEN hafta sonu yapılan Galatasaray Genel Kurulundan beklenen bir karar çıktı. Burak Elmas yönetimi idari açıdan aklanmadı. Bu ibrasızlık meselesi bir alışkanlık haline geldiği için “beklenen” diyorum ama hiç doğru olmayan bir şekilde Galatasaray git gide örf ve adetlerinden uzaklaşıyor. Kulüp, herkesin gıpta ile baktığı genel kurullarını son 10 senedir yapamıyor.

BİRLEŞME YOK PARÇALANMA VAR

Galatasaraylılar, bir dönem, 6 ayda bir teknik direktör değiştiren rakiplerine gülerlerdi, şimdi Galatasaray 6 ayda bir başkan değiştiriyor. Maalesef Galatasaray'da öyle bir görüntü belirmeye başladı ki, liseliler ile alaylılar ikiye ayrılmış vaziyette. Herkes “bu kulüp benim” deme havasına girdi. Halbuki bu kulüp 10-15 bin genel kurul üyesinin değil, Türkiye'nin ve milyonlarca Galatasaray taraftarınındır.

Genel kurullar taraftarların arzu ettiği akıl ve mantık neticelerini sandığa yansıtırlar. Şimdi ise tam tersi oluyor, Galatasaray ortak aklını kullanamıyor. Kulüp, birtakım kişilerin yönlendirmesi altında bilinmeyen bir kaosa doğru gidiyor. Önümüzde, 30 Nisan tarihinde yapılacağı açıklanan olağanüstü seçimli genel kurul var. Şu andaki tablo birleşmeye değil parçalanmaya dönük. Yine 5 ya da 6 başkan adayının çıkacağı izlenimini ediniyoruz. İşte bu durum, Galatasaray'ın nasıl yanlış bir yolda olduğunu çok net gösteriyor. Aklıselim, birleştirici ve Galatasaray'ı kaostan çıkartacak tek ve güçlü bir yönetim oluşması gerekirken Galatasaray böl, parçala, yok et zihniyetiyle kaosa doğru yol alıyor.

SÖZ ÇOK AMA...

Tabii ki Galatasaray'ın bu hali karşısında rakipler ellerini ovuşturur halde, sarı-kırmızılı kulübün gidişatından da son derece memnunlar. Öte yandan, adaylık düşünenlerden hiçbirinin Galatasaray'ı maddi yönden bu çıkmazdan kurtaracak gücü yok. Yani kısacası, söz çok ama ortada para yok.

Haziran ayında en kötü şartlarda Galatasaray'ın büyük bir borç ödemesi var. Bunun altından kalkabilecek bir aday ekip görünmüyor. Üstüne, Galatasaray gelecek sezon Avrupa kupalarında da mücadele edemeyecek. Yani geliri de düşmüş olacak. Bu bataklığın içerisinde camia debeleniyor. Ayrıca kimse camiayı da düşünmüyor. Kişisel egoların öne çıktığı bir ortam var, ben olayım da benden sonrası tufan görüşüyle koltuk kapmak isteniyor.

Şimdiden birçok adayın ismi ortada dolanıyor. Adaylığını açıklayan ilk isim Metin Öztürk. Ben Metin Öztürk'ün maddi olarak bu işin içinden çıkamayacağını net olarak biliyorum. Diğer isimlerin ise bu olağanüstü seçim karşısında doğru yönetimler kuramayacakları neredeyse kesin gibi.

YENİ BİR MALİ GENEL KURUL ZORUNLU

Diğer taraftan, seçilen başkan kim olursa olsun, bir mali genel kurul yapma zorunluluğu var çünkü son genel kurulda kulübün bütçesi onaylanmadı. Yani seçilecek yönetim, bir sonraki mali genel kurulda büyük ihtimalle istediği bütçeyi onaylatamayacak ve belki de kulüp kayyuma gidecek. Bunu görmeyenlerin Galatasaray'ı nereye götürmek istediklerini anlamış değilim.

Önümüzdeki günlerde, Galatasaray'ın bu çıkmaz yolda neler yapacağını hep beraber izleyeceğiz.