Galatasaray'da seçim kaosu
Galatasaray gün geçmiyor ki yeni bir kaosla karşılaşmasın. Şimdi de seçim kaosu Galatasaray'ı sardı. Diyeceksiniz ki neden seçim konusunda kaos olsun? Ben de diyorum ki bu şartlarda nasıl olmasın?
Ben Galatasaray Divan Kurulu ve Genel Kurul üyesiyim. Yani bu, 25 senenin üstü demek. Ayrıca Galatasaray'da futbol oynadığım dönemleri de eklerseniz bu süre 30 seneye yaklaşır. Galatasaray'da biz bu zaman diliminde öyle kaliteli seçimler, başkanlar ve yönetimler gördük ki, Galatasaray zaten bunun için kültürüyle ve seçkinliğiyle bugüne kadar tüm kulüplerin önüne geçmişti. Ama şimdi ise Galatasaray'da gündem bir türlü yapılamayan mali kongreler, ertelenen genel kurullar... Ne görev yaptığını bir türlü anlayamadığım bir başkan ve yönetim kurulu Galatasaray'ı süratle kaosun içine sürükledi.
KULÜBÜN KÜLTÜRÜNE AYKIRI
Önce bir Fatih Terim çıkmazı yaşandı Galatasaray'da. Birden Fatih Terim'i çok sevdiklerini ifade eden başkan adayları ortaya çıkmaya başladı. Zamanında bu adayların da içinde bulunduğu isimler, UEFA Kupasını aldığı gün Terim'i arka kapıdan göndermek istemişlerdi. Ardından başkan Mustafa Cengiz'in Fatih Terim hakkında söylediği sözleri dinledik ki Galatasaray'ın etiğine ve kültürüne böyle sözler hiç yakışmıyor.
Hocayı istemeyebilirsin ama seversin ya da sevmezsin Terim'in Galatasaray'a verdiği hizmetler ve imza attığı başarılar mevcut yönetimden çok daha fazla. Ben burada Terim'i kollamıyorum. Onun da çok önemli hataları var, taa geçmişten gelen. Geçinilmesi zor, egosu fazla bir teknik adam. Ama Galatasaray yönetimi yukarıda söylediğim gerçekleri de kabul ederek davranmak zorundadır. Ya Terim'le çalışmayacaksın ya da çalışırsan bazı şeylere katlanacaksın.
MUSTAFA CENGİZ YIPRANMIŞ DURUMDA
Başkan Mustafa Cengiz'e ilk önce acil şifalar diliyorum. Son basın toplantısında kendisini hem de bir doktor gözüyle izledim. Bir tıp mensubu olarak söyleyebilirim ki, Mustafa Cengiz'in artık çalışmaya değil dinlenmeye ihtiyacı var. Gözlemlediğim kadarıyla o melun hastalık maalesef Cengiz'i hayli yıpratmış ve zor duruma düşürmüş halde. Allah kimseye göstermesin.
Yönetimin Terim'le yaşadığı anlaşmazlıkları da göz önüne aldığımız zaman bu yönetimin Galatasaray'a artık zarar veriyor olduğunu görüyoruz. Bir kere artık kimsenin vazgeçilmez olmadığını kabul etmeliler. Şu anda başta Abdurrahim Albayrak olmak üzere yeni bir operasyon düzenleyip gelecek ay yapılması gereken seçimi ileri bir tarihe erteletmeye çalışıyorlar. Başkanın son basın toplantısındaki konuşmalarında da 19 Haziran’daki seçim için "Devletin alacağı karara göre hareket edeceğiz" şeklinde bir beyanı var. Ayrıca basın toplantısının sonlarında "Ben Galatasaray başkanı olarak ölmek istiyorum" şeklinde bir ifade kullandı ki Allah gecinden versin. Bunlar hem üzücü hem de hoş olmayan konuşmalar.
BU KADAR ÇOK ADAY FAYDA GETİRMEZ
Diğer yandan, seçimlerde başkanlığa adaylığını açıklayan mevcut isimlerin hiçbirinin Galatasaray'ı ileriye götüreceğine inanmayan genel kurul üyelerindenim. Galatasaray'ın bu günlerden kurtulması için kulübün yarınlarını düşünen akılcı bir yönetime ihtiyacı var. Bu kadar kritik bir dönemde seçimlerde 6-7 farklı aday çıkarsa Galatasaray'ın birlik ve beraberliğini sağlama şansı olamaz.
Seçimle alakalı bir diğer problem, seçimin yapılacağı yerle alakalı. Bugün devletten "seçimi yapabilirsiniz" sözü çıksa bile, Galatasaray Tevfik Fikret Salonu'nda hiçbir şekilde seçim yapamaz. Kovid-19 salgını açısından çok elverişsiz bir yer orası. Dışarıda yapmaya kalkarsanız, 4-5 bin kişilik bir grubun lise bahçesinde gerekli mesafeyi sağlayacak alan bulması da zor. Mustafa Cengiz de bu durumu bildiği için birtakım oyunlar ile seçimi erteleme yoluna gitmek istiyor. Ama Cengiz, bu nedenleri Galatasaray'ın lehine kullanmıyor, olayı tamamen kişiselleştiriyor. Bu hatadan dönmesi lazım artık. Kimse vazgeçilmez değil. Kalıcı olan Galatasaray'dır, kulübün menfaatleri esas olandır.
Mevcut yönetim ayrıca mali genel kurul da yapmadı ve kulübün finansal durumu hakkında kulüp üyelerini aydınlatmadı. Bu, yeni gelecek yönetime de haksızlıktır, yazıktır, günahtır. Kulübü bu şekilde batağa çekmenin manası yoktur, çünkü batağa saplanacak olan kişiler değil Galatasaray Spor Kulübü'dür.
LİSTELERDEKİ BAZI İSİMLER
Haziran ayında yapılması planlanan seçimlerde bazı başkan adaylarının listesine baktığımda gördüğüm şu: Bazı isimler, ki gerekirse ileriki günlerde adaylara ve listelerine de değiniriz, Galatasaray'ın yöneticiliğini yapmayı bırakın Galatasaray'ın kapısından geçemeyecek kadar yetersiz. Bunlar mı Galatasaray'ı kurtaracak?
Şu andaki mevcut adaylardan kime oy verirsin diye sorsanız, cevap olarak hiçbirine oy vermeyeceğimi söylerim. Benim gibi düşünen onlarca hatta yüzlerce genel kurul üyesi var. Çünkü hesap ortada, seçimler için
6 ya da 7 aday çıktığını düşünün. Oy hakkı bulunan 4-5 bin üye var (bu üyelerin bir kısmı salgın dolayısıyla oy vermeye gelmeyecektir) ve oylar epey bölünecek. Başkan seçilecek kişi belki de 600-700 arası oyla seçimi kazanacak. Kulüp böyle mi temsil edilecek, demokratik çoğunluk böyle mi sağlanacak?
Sonuç olarak, mevcut yönetimin öncelikle aklını başına toplayıp finansal konularda doğruları açıklaması ve Galatasaray'ı seçim sürecine daha adil bir şekilde taşıması gerekiyor. Tüm Galatasaraylılar gibi ben de bu yönetimi istemiyorum. Eski bir Galatasaraylı sporcu, genel kurul ve divan kurulu üyesi olarak yönetimden Galatasaray'a fayda gelmeyeceğini düşünüyorum. Ama mevcut adaylar da Galatasaray'ı düzlüğe çıkarmak için yeterli değiller. Önümüzdeki günlerin bu yüzden çok şeye gebe olduğunu hissediyorum.