Yandex
20 Mart 2025 Perşembe
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gecikmiş sulama kararı

Cengiz Çakır

Cengiz Çakır

Gazete Yazarı

A+ A-

Aydın Valiliği “2025 yılı sulama sezonunda uygulanacak olan havza bazlı su dağıtım planlaması” kararını sulama birliklerine bildirdi. Aydın ve Denizli’nin içinde bulunduğu Büyük Menderes havzasında barajlardaki su seviyesinin “kritik” noktada olması nedeniyle, Aydın Valiliği tarafından çiftçilerin yüzde 50 oranında kuru tarım yapmaları istendi.

ZAMANLAMA

İli yönetmekle görevli valilik makamı, yeterli olmayacağı tahmin edilen suyun dağıtımı ile ilgili önemli bir karar almıştır. Zorunluktan kaynaklanan bu kararın eleştirilecek yönü çoktur. 2025 yılında ülke çapında tarımda planlı üretime geçilmiştir. Plan amaçlarını gerçekleştirecek şekilde çiftçiyi özendirecek destekler verilmesi kararlaştırılmıştır. Çiftçiler üretim dalı tercihlerini bu destekleri dikkate alarak yapmaktadır. Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kapsamında olan çiftçiler hangi parselde ne yetiştireceklerini kararlaştırarak yılbaşından önce beyan etmişlerdir. Bu kayıtlar Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından tutulmakta ve denetlenmektedir. Tam ilkbahar ekimlerinin başlamak üzere olduğu bir zamanda “arazinizin yarısında kuru ziraat yapın”, “sulanan alanlara iki defadan fazla su verilmeyecektir” deniliyor. Bu kapsamda tohum, gübre gibi girdileri borç, harç tedarik ederek işe başlamak üzere olan çiftçiler ne yapacaklarını şaşırmış durumdadır.

ZORUNLULUK

Valilik mevcut olmayan suyu elbette veremez. Emir, demiri kesecektir. Pamuk ekmeye hazırlanan çiftçi ayçiçeği, susam veya nohut ekmek durumunda kalacaktır. Almış olduğu pamuk tohumu ne olacak? Aydın iklimine adapte olmuş çeşitlerden yeterli miktarda tohum bulunabilecek mi? Çiftçinin mevcut alet ekipmanı bu ürünleri yetiştirmeye elverişli mi? Desteklerden vaz mı geçecek? Beyan ettiğinden farklı ürün yetiştirdiği için yaptırım uygulanacak mı? Daha pek çok soru yöneltilebilir.

BİLİNİYOR

Su yetersizliği yeni ortaya çıkan bir sorun değildir. Yıllardır bu tür kararlar alınıyor. Yurdumuzdaki en başarılı kurumlardan biri olan Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü uzmanları, kuraklığı aylar öncesinden tahmin etmişlerdir. Plan yapılırken olası yağış tahminleri ve barajların doluluk oranı dikkate alınmalıydı. Tarımsal faaliyetlerde zamanlama çok önemlidir. Böyle köktenci kararların çiftçinin beyanda bulunma zamanından önce verilip, duyurulması gerekirdi. Gediz, Küçük Menderes ve Bakırçay havzalarında da durum farklı değil. Gelecekte de daha sıkı önlemler gerekebilir.

BAŞTAN BELLİ

Baraj ve sulama projelerinin kapasiteleri hesaplanırken çiftçilerin ekim nöbetlemesi (münavebe) yapacağı varsayımından hareket edilir. Bu ön kabul doğru ve mantıklıdır. Çünkü ekim nöbetlemesi sürdürülebilir tarımın temelidir. Üzüm bağları, meyve bahçeleri, çay plantasyonları, ağaçlık alanlarda ve meralarda ekim nöbetlemesi olmaz. Çiftçilerimiz o yörede en kârlı gördükleri ürünü yıllar boyunca peşpeşe yetiştirerek gelirlerini artırmak isterler. Geniş alanlarda tek ürün yetiştiriciliği (monokültür tarım) yaygınlaşır. En kârlı ürün çoğu kez fazla miktarda su ve gübre kullanılarak yetiştirilen bir ürün olur. Çiftçilerin ekim nöbetlemesi yapacağı varsayımı ile kurulan sulama sistemleri faaliyete geçtiği dönemden itibaren yetersiz kalacaktır.

BUHARLAŞMA VE SIZMA

Baraj ve kanalların açık yüzeylerinde gerçekleşen buharlaşma ile önemli miktarda su kaybolur. Tarla içindeki toprak karıklar da su kaybına yol açar. Genellikle tesviyesiz olan alanlarda karık usulü veya salma sulama yapıldığında aşırı miktarda su kullanılır. Bu koşullarda elbette su yetmeyecek ve zorlayıcı önlemler kaçınılmaz olacaktır.

UZUN ERİMLİ ÇÖZÜM

Suyu yer altında depolama imkânı veren barajlar hem altı kat ucuza mal olur, hem de buharlaşma azalır. Sular açık kanallar yerine kapalı borularla sevk edilirse hem su kaybı olmaz hem de yer çekiminden yararlanarak basınçlı sulama sistemlerini çalıştırmak mümkün olur.

KİRLİLİK

Büyük Menderes, Gediz gibi nehirler ilk kaynakta içilebilir nitelikte suya sahipken her türlü kentsel ve endüstriyel atık suların, arıtılmadan deşarj edilmesi nedeniyle katran karası, pis kokulu sıvılara dönüşmektedir. Ağır metaller ve organik maddelerle kirlenmiş bu sularla sulanan topraklar geri dönüşü olmayacak şekilde kirlenmektedir. Yer altı suları da bu kirlilikten etkilenmektedir. Sadece olağanüstü durumlarda kullanılması gereken yeraltı suları, aşırı şekilde sarf edilmektedir. Yağışlarla yenilenmeyen yer altı suları günden güne azalıp derinlere inmektedir. Obruklar yer altı suyunun aşırı kullanıldığını gösteren alarm sinyalleridir. Bu gidişle yakın bir zamanda tükenecektir.

Tarımsal sulama Baraj
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız