Gemlik’ten Eşref Kolçak’a bir armağan

“…Eşref Kolçak yaşarken Küçükkumlu’da bir caddeye adı verilir… O zamanlar Kumlu ayrı bir belediyedir. Mahalle olunca adı kaldırılır… Eşi Özcan Hanım kendisinden habersiz belediye başkanına giderek, bu adın neden kaldırıldığını sorar. Belediye başkanı ise “Orası Kumlu Caddesi olarak biliniyor o yüzden” diye yanıt verir…

Eşref Kolçak ise yalnızca “Ayıp ettiler… Ayıp ettiler…” der…

Adı sokaklardan silinir ama geriye yalnızca mezar taşına kazındığı gibi, “geliş” ile “gidiş” arasına sığdırılmış onca canlı mektuplar, onca filmler kalır…

Eşref Kolçak kitabı, bu sözcüklerle noktalanır. Bazen ünlü bir sanatçının adı nedense kimilerine taşınması zor olan bir yük olur, bulunduğu yöreye yazıldığı gibi sonrasında oradan silinip yok edilmek istenir. Anadolu’nun birçok yerinde –tabii İstanbul’da da- bir yazılıp, sonrasında silinen nice sanatçı adlarını taşıyan sokaklar vardır.

Ebette ki bir sanatçının bir sokağa adının verilip silinmesi keyfi değil, politik bir tercih ya da zorlamadır. Yerel yönetimler değişince, ne yazık ki kimi sokak adları da değişiverir. Bir önceki yerel yönetimin yüceltip adını sokağa verdiğini, bir diğeri indirip sokaktan siliverir. Şaka gibi… Ama nedense hep öyle olur, bir gelenek gibi…

Sinemamızın unutulmaz sanatçılarından biri olan Eşref Koçak da bu talihsizliği hem yaşayan, hem de kıran sanatçılarından biri. Önce yaşarken adı bir sokağa verilmiş, sonrasında aynı yöredeki bir başka yerel yönetim yine yaşarken kendine göre haklı saydığı bir nedenle sanatçının adanı kaldırmış. Sanatçı her ikisine de yaşarken tanık olmuş. Bir sevinip, bir üzülmüş. Üzüldüğünde ise yalnızca “ayıp ettiler…” demiş.

Şükürler olsun ki hep böyle olmuyor… Kimi zaman kimi yerel yönetimler silinenin adını, onun sanatçı kimliğiyle özdeşleştirerek tekrar, ama bu kez de kolay kolay silinmeyecek bir şekilde yazmanın üstesinden gelebiliyor. Tıpkı Gemlik Belediyesi’nin bu sanatçının adını yaşatmak için bu yıl ilkini yaptığı festival gibi.

Gemlik Film Festivali, sinema tarihimizde bir sanatçıya adanarak oluşturulmuş ilk ulusal festivallerden biri olma özelliğini içeriyor. Sanırım aynı adı taşıyarak da uzun yıllar yaşatılması hedefleniyor.

24 Temmuz’da başlayan ve 27 Temmuz’a kadar sürecek olan festivalde birçok ünlü sinema sanatçısı Eşref Kolçak’a adanmış bu festivali yalnız bırakmadılar. İlk gün sinemamızın sultanı Türkan Şoray, Selvi Boylum Al Yazmalım filminden sona oldukça kalabalık olan sevenleriyle buluştu ve sinemaya ilişkin anılarını anlattı. İkinci gün Halil Ergün sinemaseverlerle buluşarak meslektaşı Eşref Kolçak’tan söz etti. Dün, Güven Kıraç, Erkan Can, Yüksel Aksu söyleşileri, bugün ise Tamer Yiğit ile Perihan Savaş söyleşileri var. Cahit Berkay’ın film müzikleri dinletisi ise festivalin bir diğer etkinliği oldu. Sanatçıların ve de konukların toplu halde Eşref Kolçak’ı kabri başında ziyaret etmeleri de festivalin bir diğer anlamlı yanını oluşturdu.

Birileri sokaklardan, caddelerden, park ve bahçelerden sanatçıların adlarını silerken, bir diğerlerinin onlara hak ettikleri değeri vererek adlarını festivallere vermesi, elbette ki sevinilecek ve de kutlanacak bir olay. Dileriz ki uzun ömürlü olur bu festival.